Avrupa sonbaharı Dr. Tunay Akoğlu

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Bizim resmi gündemimiz FETÖ, Suriye’deki savaş, terör olayları ve Doğu’da yatırımların canlandırılması.

Halkımızın gündemi, ekonominin yavaşlaması sonucu işsizlik, enflasyon ve geçim derdi.

Acaba Avrupa’da resmi gündemde ve halkın gündeminde ne var.

Eski Devlet Planlama Teşkilatı Uzmanı Dr. Tunay Akoğlu, uzun süredir uluslararası kuruluşlardaki görevi nedeniyle Avrupa ülkelerinde yaşıyor. Arada sırada bana Avrupa mektupları yazıyor. Ben de olanı biteni öğreniyorum. Okuyucularıma aktarıyorum.

Dr. Tunay Akoğlu’nun son mektubundan öğrendiğime göre;

Yaz tatili dönüşünde Avrupa’nın resmi gündemi üç konuda yoğunlaşıyor: Terörizm, işsizlik ve göç-iltica akınları.

Bu sorunlar sadece endişe yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda, özellikle AB bünyesinde, yeni bunalımlara ve darboğazlara neden oluyor. Terör ile mücadelede temel hak ve özgürlüklerden fedakarlık yapmadan başarı sağlamaya çalışan Avrupa, çaresizlik içinde. Palyatif önlemlerle terörü öngörmeye, önlemeye, durdurmaya ve cezalandırmaya gayret gösteriyor.

İşsizlik sorunu özellikle genç nüfusu eziyor ve gittikçe artıyor. AR-GE, prodüktivite ve üretim gibi konularda Kuzey Amerika ve Asya ile kıyasla geride kalan ihtiyar Avrupa yeni iş alanları–olanakları yaratamıyor. Yeni teknoloji uygulamaları yetersiz. Öğretim ve eğitim sistemleri istihdama dönük değil. Düşük yatırım düzeyi ve seviyesi iş-istihdam sektörlerini olumsuz etkilemekte. En önemli üretim dallarında yer alması gereken teşvik önlemleri sınırlı veya yetersiz.

Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Asya’dan Avrupa’ya yönelen iki farklı göç akımı arasında ayırım yapamayan Avrupa ülkeleri bocalama içinde. Çeşitli nedenlerle adı geçen akınlara set çekememekte, kanuni yollarla giren göçmenleri iş dünyasına entegre etmeye çalışırken, kanun dışı kanallarla girenlerle mücadele etmekte.

AB ülkeleri AB kuruluşları tarafından yöneltiliyor.

Ancak bu kuruluşlar, çok uluslu finans kurumlarının ve şirketlerinin etkisinde.

Avrupa Birliğinin yürütme organı Avrupa Komisyonu zaman zaman bu finans ve iş kuruluşlarına karşı, özellikle rekabet koşullarının ve anti-trust politikalarının işletilmesi amacı ile, çalışmalar yapıyorsa da etkili olamıyor.

Artık tüm Avrupa’ya tamamen hakim olan virtual ortam (Internet, Facebook, Instagram, Twitter) sosyal network, Avrupa’nın sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlarının artmasına çok elverişli bir ortam yaratıyor.

Bu olumsuz ortamda çarpık değer yargıları, dengesiz etik tutumlar, aşırı ve çok kez sapık cinsellik, artan popülizm hızla yeşerip gelişiyor.

Halkın demokratik yapıya ilgi ve katılımları gittikçe azalmakta. ‘Ulus tabanlı devlet’, ‘Sosyal devlet’ anlayışları tarihe karışmak üzere.

Aslında bu iki kavramın yerine geçme durumunda olan ve bu amaçla kurulan, AB ise bölünüp parçalanmaya aday.

Hem Batı-Doğu, hem de Kuzey- Güney eksenlerinde görülen kırılmalar, AB bölünmesinin ilk ciddi göstergeleri.

Bu konudaki en son gelişme ise 16 Eylül’de Bratislava’da yapılan AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirve Toplantısı. AB’nin geleceğinin görüşüldüğü bu zirve, hiç bir ortak tutum ve sonuç sergileyemeden sona erdi. Katılan AB büyükleri görüşmelerine Ocak 2017’de Malta’da yeniden toplanarak devam etme kararı aldılar.

Görüldüğü gibi Avrupa Sonbaharının görünümü hiç de iç açıcı değil. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki, Avrupa halkları, geleneksel bencil davranıla toplumsal değil, kişisel algıları ile yaşamlarını sürdürmeye devam ediyorlar ve edecekler.

Sonbaharı, yeni yıl şenlikleri, kış tatilleri, karnavallar, ilkbahar uyanması ile yaz tatillerine hazırlık, izleyecek.

Görüyorsunuz bizim gündemimizle AB ülkelerinin gündemi arasında dağlar kadar fark var.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018