Aya ansiklopedi gidiyor

Edip Emil ÖYMEN
Edip Emil ÖYMEN YENİLEŞİM edip.oymen@outlook.com

Bir İsrail özel şirketi olan SpaceIL, 22 Şubat’ta aya bir uzay aracı yolcu etti. Aracın, aya 11 Nisan’da varması bekleniyor. Elon Musk’ın “dolmuş gibi” çalışan SpaceX roket sistemiyle yola çıktı.

“Beresheet” (İbranice: Başlangıç) adlı araç, aya gitmek için dolambaçlı bir yol izleyerek 6.5 milyon kilometre uçacak. Bir kazaya uğramazsa...
Bu seyahatin “uzun” sürmesinin nedeni, SpaceX’teki “diğer” yükler: Endonezya’ya ait bir iletişim uydusu ile ABD’e ait bir başka uzay aracını da yörüngelerine yerleştirdikten sonra, aya gidecek.
Böylece İsrail, aya araç veya insan gönderen ABD, Rusya, Çin’den sonra dördüncü ülke olacak.

Beresheet’in yükü nedir?

Beresheet’in götüreceği “yük”, çocukların yaptıkları çizimler, çocuk şarkıları, İsrail tarih ve kültürü hakkında bilgi diye özetlenmişti. Ama, işin daha ilginç, daha önemli ayrıntıları sonra ortaya çıktı: Meğerse bu yükte, her biri 40 mikron (0.04 milimetre) inceliğinde 25 tane nikel disk üzerine 200 Gigabyte hacminde veri/bilgi işlenmiş. Hepsi, bir DVD-benzeri düzenekle bir arada...
[Yazılım Sanayicileri Derneği Başkanı Doğan Ufuk Güneş’in, Gigabyte’ın büyüklüğüne dair “pratik” bir ölçeği var: 1 Byte tek bir buğday tanesi olsa, 1 Gigabyte = 3 kamyon dolusu buğday demektir. (07.03.19)]

Beresheet’teki disklere, İngilizce Wikipedia’nın kısalı-uzunlu 6 milyon madde/ makalesi, onbinlerce roman ve bilimsel araştırma kitabı, ders kitapları, 5 bin dünya diline dair bilgi (Rosetta Projesi), bu dillerde karşılıklı yapılmış bir buçuk “milyar” çeviri (PanLex projesi) yerleştirilmiş. Hepsi 30 milyon sayfa ediyor. Bütün bu bilgi, ağırlığı sadece 1 gram, kalınlığı ise sadece 1 milimetre olan bir diskette kayıtlı.

Milyar yıllık arşiv

Bu kadar çok bilgiyi sağlayan, Arch Mission adlı bir Amerikan vakfı. (Arch=Archive=Arşiv anlamına). Vakfın amacı, dünyada üretilen bilginin, bir doğal felaketle, toptan yok oluşla, veya bilginin “kendiliğinden” ortadan kaybolmasına önlem olarak, “dünyanın belleğini” Aydan başlayarak evrene yerleştirmek. Bu girişime Milyar Yıllık Arşiv adını vermişler.
Dünyada gün geçtikçe artan bir hızla üretilen veri/bilginin güvenli ve uzun süreli saklanması gayet vahim bir sorun. Son iki haftadır bu sütunumuzu okuyanlar için, bu soruna dair endişeler ve çözüm olasılıkları tanıdık.
Arch Mission, konuyu bir adım daha ileri götürerek, eşi benzeri olmayan bir inovasyon örneği sunuyor insanlığa: Bilgi ve belleğimizi uzaya taşıyalım. Çünkü dünyanın başına kötü şeyler gelecek.

Tesla’da saklı kitap

Daha şimdiden, veri/bilgimiz sıcak, soğuk, nem, kuraklık, bakteriler, küf, böcekler, elektomanyetik radyasyon, vb. nedenlerle sürekli tehdit altında. Dijital kayıtlar “bir süre sonra” eğer bir üst model cihaz/sistem tarafından okunacak şekilde saklanmazsa, “okunamamaya” mahkum.
Arch Mission diyor ki: “Eğer, dünyada uygarlık biterse, bugüne kadar üretilmiş bilgi de yok olur. Belki taş-çelik yapılar ayakta kalsa bile, bilgi kalmaz. Buna çare olarak dünyanın bilgisini uzayda bir yörüngeye yerleştirmek istiyoruz ki hiç kaybolmasın.”
Bu “uçuk” vakıf, Amerikalı girişimciler Nova Spivack ve Nick Slavin’in fikri. Ay’a ansiklopedi yollamak, üstelik ilk projeleri değil: Geçen yıl Elon Musk’ın, Tesla’sının torpido gözünde bir de kitap yolladılar.

Tesla olayı, örneği olmayan, başlı başına büyük haberdi. Ama bu haberdeki, yine gayet ilginç bir ayrıntının, dikkat çekmediği sonradan anlaşıldı.

Meğerse, Tesla’nın torpido gözüne “tahrip edilemeyecek kadar” sağlam üretilmiş bir kitap koymuşlar: 1940-60’ların fütüristi, bilim kurgunun üstadı İsaac Asimov’un “Vakıf Üçlüsü” (The Foundation Trilogy) adlı eserinin kuartz bir diske kaydedilmiş kopyası.
Zaten Arch Mission Vakfı, Asimov’un “Vakıf” adlı bu dizisindeki ana fikirden ilham alıyor: “Galaksi, yok olma tehdidiyle karşı karşıya kaldığı sırada sanatçılar, mühendisler, bilimciler insanlığın ortak bilgisini gelecek kuşaklar adına kurtarmaya girişiyor.” [Asimov’un eserleri İthaki Yayınevi tarafından Türkçe yayınlanmıştı]

Asimov’u ve Ay Ansiklopedisi’ni “okumak isteyecek” (!) uzaylılar (?) bunu nasıl yapacaklar? Çok kolay: Nikel/kuartz disklerdeki yazılar, basit bir mikroskopla okunabiliyormuş!
Elon Musk’ın Tesla’sı, torpido gözünde uzaylıların “okumasını” bekleyen bir kitapla dünya ile Mars arasında oval bir yörüngede saniyede 3.5 kilometre hızla ilerliyor şu sırada. 8 Haziran’da Mars’ın 111 milyon kilometre “yakınından” geçecek.
Ama büyük bir sorun var: Uzaydaki ölümcül radyasyon, Tesla’yı hızla hurdaya çevirecek. Tesla’nın hurda halini göremeyeceğiz. Acaba torpido gözündeki kitap ne kadar dayanacak? Bunun da cevabını bilemeyeceğiz. Bilimciler, Jüpiter’in yer çekiminin de etkili olacağını söylüyor.

Uzaylılara Türkçe selam

Bundan 42 yıl önce de 1977’de Voyager uçuşlarıyla uzaya dünyanın sesleri, renkleri, bilgileri iletilmişti. Altın kaplama bakır bir plak üzerine kaydedilen 55 dildeki sesler arasında Türkçe de vardı: “Sayın Türkçe bilen arkadaşlarımız, sabah-ı şerifleriniz hayrolsun”. Evet, aynen böyle... (https://voyager.jpl.nasa.gov/golden-record/whats-on-the-record/greetings/)
Voyager’la, “Türkçe bilen” uzaylılara (!) “merhaba” demek, İstanbul’da 1960’larda Robert Kolej’de (Boğaziçi Üniversitesi olmadan çok önce) çalışmış Amerikalı bilimci Peter Ian Kuniholm’e nasip olmuştu. Türkçe kaynaklar, Kuniholm’un bu işi nasıl yaptığını şöyle anlatıyor:

“1960’larda Robert Kolej’de İngilizce öğretmenliği yaptım. Sınıfım (şair) Behçet Kemal Çağlar’ın edebiyat sınıfıyla yan yanaydı. Beni her sabah öyle selamlardı. Basit bir merhaba veya günaydından daha süslü bir selam. Ben de Behçet Bey’in bana her gün verdiği selamı vermiş oldum yani. Diğer yaşlı edebiyat hocaları da (failatun failun vs. öğretenler) öyle konuşurdu. Onları dinlemek büyük keyifti. Birbirlerine günaydın demeleri her sabah 15 dakikayı bulurdu.” (https://twitter.com/janetphd/status/321977798904393728)

20 Ağustos ve 5 Eylül 1977’de uzaya yollanan Voyager 1 ve 2, farklı rotalar izleyerek yollarına devam ediyor. 13 Mart 2019’da Voyager 1, dünyadan (ortalama) 21 milyar 900 milyon kilometre uzaktaydı. Her saniye daha uzaklaşıyor. Voyager 2 ise 18 milyar kilometre uzaktaydı. NASA, bu ikiliyi sürekli izliyor. (https://voyager.jpl.nasa.gov/mission/status/)

Yeniden günümüze dönersek, Arch Mission Vakfı’nın “dünyanın bilgisini uzaya taşıma” projesinin sonraki aşamalarına da tanık olacağız. 2020’de Astrobotic adlı Amerikan şirketinin katkısıyla aya tekrar bilgi çıkartması yapacak. Dünyanın çevresinde bir de “bilgiyi blok zinciri sistemiyle kayıt altına almak” için uydular grubu oluşturma projesi var ki, o da apayrı bir konu.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hollywood’a yapay zekâ 02 Ağustos 2019