Beş puan teşvikinde indirim sanayiciyi vuracak

Resul KURT
Resul KURT İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK info@resulkurt.com

Uluslararası rekabetin ve globalleşmenin had safhaya çıktığı, ucuz ve kaliteli üretenlerin her zaman bir adım önde olduğu bu dönemde, devletlerin de hem istihdamı arttırmak, hem de ülkenin vergi ve sosyal güvenlik primlerine doğrudan ve dolaylı katkısı olması açısından bir takım teşvikleri devreye soktukları görülmektedir.

Özellikle Afrika, Doğu Avrupa ülkeleri ve bir kısım Uzakdoğu ülkelerinde üretim ve istihdam sağlayanlara arazi, bina, elektrik-su, vergi ve sigorta prim teşvikleri sağlanıyor.

Ülkemizde de son 15 yıldır, üretimi ve istihdamı arttırmak için bu yöntemler sıklıkla kullanılıyor.

Vergi ve sigorta primlerinin işverenler üzerindeki yükünü hafifletmek için getirilen teşviklerin istihdam artışına ve uluslararası firmalarla rekabette önemli bir avantaj sağlaması sayesinde de Türkiye son 15 yıldır ihracat rekorları kırıyor.

İşte bu teşviklerin en önemlilerinden birisi de kullanımı kolay, işveren açısından maliyet avantajı sağlayan ve günün sonunda devlete de istihdam-vergi ve sigorta primi geliri olarak geri dönen beş puanlık SGK prim indirimi teşvikidir.

5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 1.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren bu teşvikten SGK’ya borcu olmayan, sigorta primlerini düzenli ödeyen, sigortasız işçi çalıştırmayan ve SGK prim belgelerini süresinde ödeyen tüm işverenler faydalanabiliyor.

TBMM’de komisyonlarda görüşülmeye başlanan yeni bir düzenlemeye göre, hem asgari ücret desteği ve hem de 5510 (beş puanlık) SGK indiriminde değişiklikler yapılıyor.

Tüm işyerleri SGK işyeri sicil numarası bazında 500 kişiden fazla işçi çalıştırılan ve 500 kişiden az işçi çalıştırılan olarak ikiye ayrılacak ayrıştırılıyor.

2019 yılı uygulamasında 5 puanlık SGK prim indirimi 500 kişiden fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde 3 puan olarak uygulanacak.

Bunun bütçeye 800 milyon ila 1 milyar TL arasında faydası olabilecek. Aylar öncesinden 2019 bütçesini yapan, teklif ve rekabetini buna göre ayarlayan sanayicinin, ihracatçının bu durumdan olumsuz etkilenmemesi mümkün olabilir mi? Yurtdışından ülkemize yatırım yapan global şirketler, genel merkezlerine bu durumu nasıl anlatacak?

Esasen bu hem anayasaya ve eşitliğe aykırı, hem şirketleri zor durumda bırakarak rekabeti ve üretimi olumsuz etkileyecek, hem de kayıtlı ve yasal mevzuata uygun şekilde daha çok işçi çalıştıran işyerleri adeta cezalandırılmış olacak. Bundan en büyük zararı şüphesiz fabrikalar ve sanayiciler görecek. Yani, fabrikalar da, tekstilci de, sanayici de, inşaatçı da, özel hastaneler de, banka ve sigorta şirketleri de bu düzenlemeden olumsuz etkilenecek.

Dikkat edilirse, büyük şirketlerin tamamı kayıtlı çalışan, vergi ve sigorta primlerini düzenli ödeyen, sigortasız işçi çalıştırmayan, yasal yükümlülüklere uygun ticaret ve üretim yapan şirketler. Unutulmamalıdır ki, güçlü ekonominin temelinde güçlü sanayi, akılcı teşviklerle desteklenmiş ekonomik kalkınma politikaları ve ihracat ağırlıklı üretim geliyor.

Çin’in yaklaşık 1 trilyon dolarlık yatırımla 3 milyardan fazla nüfus ve 65 ülkenin dahil olduğu proje ile Asya’nın en doğusu ile Atlas Okyanusu’nun Avrupa kıyıları birbirine bağlayacağı “bir kuşak bir yol projesi” ile de ortalama 6 haftada Çin’den Avrupa limanına gelen ürünler ortalama 2 hafta içerisinde piyasalara sunulacak. Çin’in daha kısa sürede Avrupa pazarlarına ulaşacak olması, Türkiye’nin ihracatta daha fazla zorlanacağı anlamına geliyor.

500 kişi üzerinde işçi çalıştıran işyerlerinde hem asgari ücreti yüzde 26,05 arttırıp, hem beş puan teşvikini 3 puana indirip, hem asgari ücret desteğini 2018 ortalamasının altına düşülmemesi esası getirerek zorlaştırıp ve hem de istihdam artışı beklemek nasıl olacak bilmiyorum.

Bu hükmün yasalaşması halinde, uluslararası rekabetin ve ihracatın olumsuz etkileneceği, istihdam kaybına neden olacağı, yabancı yatırımcılar önünde ciddi bir engel teşkil edeceği dikkate alınarak mevcut durumda olduğu gibi tüm işyerlerinin eşit şekilde beş puanlık SGK prim indiriminden yararlandırılması gerekmektedir.

Ekonomide yapısal sorunlar üretimin desteklenmesi ve ekonomik kalkınmada akılcı bir şekilde teşviklerin uygulanması ile çözülebilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Kötüniyet tazminatı 20 Eylül 2019