Bu kur artışı üç beş hafta daha sürerse yandık ki ne yandık

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Özel sektörün toplam dış borcu yaklaşık 300 milyar dolar. Özel sektör içinde finansal kuruluşlar, reel sektöre kıyasla görece rahat denilebilir. Onların döviz yükümlülükleri daha az. Reel sektör kuruluşları ise ağustos sonu verilerine göre 100 milyar dolarlık döviz varlıklarına karşılık 311 milyar dolarlık yükümlülük altındalar. Yani reel sektör kuruluşlarının döviz pozisyonu açıkları tam 211 milyar dolar düzeyinde. Bu, çok büyük bir yük ve şirketlerin geleceğini etkileyecek boyutta bir sorun.

Açık pozisyon dolar bazında çok büyük bir sorun; ama açık pozisyonun Türk Lirası karşılığının gün be gün büyüyor olması çok daha büyük bir sorun.

Ağustos sonunda 1 dolar 2.95 TL düzeyinde bulunuyordu. Yani 211 milyar dolarlık döviz pozisyonu açığının karşılığı 622 milyar liraydı. Dolar şimdi neredeyse 3.24, yani döviz pozisyonu açığının karşılığı 684 milyarı buldu. Ağustosa göre fark 62 milyar lira.

Reel sektör kuruluşlarının sırtına binen yüke bakar mısınız... İki buçuk ayı bile bulmayan bir sürede döviz kuru artışından kaynaklanan yük 62 milyar lira artış göstermiş. Bu dönemde döviz açığı daha da artmışsa, yük biraz daha büyümüş demektir.

Döviz kazananlar avantajlı

Reel sektör kuruluşlarının bir kısmı net döviz kazancı elde ediyor, bir kısmının ise yükümlülüğü daha fazla. Net rakamı da aktardık işte, 211 milyar dolarlık bir açık var.

Şirket bazında kur artışından karlı çıkacaklar elbette olacaktır. Ama tüm şirketler açısından durum vahim bir görüntü sergiliyor.

Son günlerde tırmanışa geçen kur artışı böyle gitmeyecektir elbette. Ama ne zaman bir geri dönüş olacağını kestirmek de çok zor. En büyük sorunu, şu dönemde borç geri ödemesi yapmak durumunda kalan şirketler yaşıyor. Bu düzeydeki kurdan geri ödeme yaptıktan sonra hele bir de kur geri çekilir ve çok daha aşağılarda oluşursa...

2017'nin ortalaması 3.18 olacaktı

2017-2019 dönemi orta vadeli programında 2017 yılının ortalama dolar kuru 3.18 olarak dikkate alınmıştı. Bir kez daha altını çizelim, bu bir hedef değil, dengeleri oluşturmak için kullanılan bir varsayım. Aynı şekilde dolarda 2018 kuru 3.30, 2019 kuru 3.38 olarak varsayılmıştı.

Oysa biz son günlerde 2017'nin tümünde gerçekleşmesi beklenen ortalama kuru çoktan aştık. Ama bu demek değil ki, kur bu şekilde artmaya devam edecek. Hatırlanacaktır 2016 yılı başında da benzer bir durum yaşanmış, yıl ortalaması 3 lira olarak varsayılmış olmasına rağmen ocak ayındaki ortalama gerçekleşme 3.01 lira olmuştu.

Dolayısıyla 2017'de için de bir geri dönüş yaşanması olasılığı hiç yok değil elbette. Ama 2016'daki gibi bir geri dönüş yaşanmasının güç olacağı da ortada.

Yabancı çıkışı sürüyor

Bu arada Merkez Bankası verileri yabancıların Türkiye'deki hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedi satışını kasımın ilk haftasında da sürdürdüklerini gösterdi.

Yabancılar, kasım ayının ilk haftası içinde 12 milyon dolarlık hisse senedi ve 107 milyon dolarlık DİBS olmak üzere toplam 119 milyon dolarlık satış yaptılar.

Yabancıların ekim ayındaki DİBS satışları da 1.2 milyar dolarla dikkat çekici bir boyuta ulaşmıştı.

Bu arada yabancı yatırımcıların yılbaşından 4 Kasım'a kadar olan dönemdeki net alımları hisse senedinde 1.1 milyar, DİBS'te 3 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar