Cari açık beklendiği gibi, aralıktaki rezerv kaybı ise tahmin ötesi...

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Türkiye 2016 yılını cari işlemler dengesinde 32.6 milyar dolarlık açıkla kapattı. Bu, tahminlerle uyumlu bir açık. Kimi çevreler, açığın 35 milyarın üstüne bile çıkabileceğini tahmin ediyordu. Doğrusu biz de o grupta yer alıyorduk ve 35 milyarın altını başarı saymak gerektiğini dile getirmiştik. Dolayısıyla 32.6 milyar dolarlık açık makul bir düzeye işaret ediyor.

Cari açığın ekim ve kasım aylarında yıllık bazda 33.3 milyar dolara çıktıktan sonra aralıkta 32.6 milyar dolara inmesinde dış ticaret açığındaki göreli iyileşme etkili oldu.

2016 yılı ödemeler dengesinde iki rekor birden kırıldı. Bunlardan biri net hata ve noksanın 11.1 milyar dolarla şimdiye kadarki en yüksek düzeye çıkması.

Bir diğer rekor ise aralık ayına ait. Türkiye, aralık ayında cari açığı finanse edebilmek için tam 6 milyar 966 milyon dolar rezerv kullanmak durumunda kaldı. Aralık ayındaki bu rekor rezerv kaybına karşılık, yılın tümünde rezervler 818 milyon dolar arttı.

Net hata noksanda rekor

Geçen yıl net hata ve noksan pozitif 11.1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yani cari açığın yüzde 36'sı kadar bir büyüklüğe erişen net hata ve noksan oluştu.

Net hata ve noksan, bir önceki yıl da hem mutlak değer olarak, hem cari açığa oranla rekor sayılabilecek bir düzeyde gerçekleşmişti. 2015 yılının cari açığı 32.1 milyar, söz konusu yıl net hata ve noksan ise pozitif 10.2 milyar dolar olmuştu.

2015 ve 2016'yı hariç tuttuğumuzda önceki sekiz yılın ortalamasında net hata ve noksanın cari açığa yüzde 4.

Sekiz yıl ortalamasında yüzde 4 olan oran, ne oldu da son iki yıl ortalamasında yüzde 33'e dayandı?

Ne oldu da önceki sekiz yıl toplamında 14.5 milyar dolar net hata ve noksan oluşurken, son iki yıldaki büyüklük 21.3 milyar doları buldu?

Bu sorunun somut bir yanıtı yok, olması da pek beklenemez. Merkez Bankası, geçen yılki 11.1 milyar doların kaynağını bire bir biliyor olsaydı, bu tutar ilgili kalemlere yazılırdı zaten.
Hem net hata ve noksan olgusu yalnızca Türkiye'ye özgü bir durum da değil. Başka ülkelerde de, GSYH'ye oran olarak Türkiye'dekinden daha büyük oranlarda net hata ve noksan oluşabiliyor.

Finans hesabında dengeli dağılım

Geçen yılın toplamında finans hesabında 22.3 milyar dolarlık bir giriş oldu. Bu girişte yaklaşık 9 milyar dolarla doğrudan yatırımlar ilk sırada. Doğrudan yatırımlar geçen yıl ilk sırayı almış almasına da, önceki yıla göre bir gerileme var. Ayrıca, 9 milyar dolarlık girişin yaklaşık 3.9 milyarının gayrimenkul alımı gibi bize döviz kazandırmaktan başka hiçbir katkısı olmayan giriş olduğunu da unutmamak gerekir.

Geçen yılki finans hesabında portföy yatırımları 6.4 milyar, diğer yatırımlar ise 6.9 milyar dolarlık pay aldı.

Son on yılın toplamında ise durum oldukça farklı. On yıl toplamında 429 milyar dolarlık finansman sağlanmış ve bunun yaklaşık dörtte biri doğrudan yatırımlarla, yine aynı orandaki kısmı portföy yatırımlarıyla, kalanı ise diğer yatırımlarla gelmiş.

Valiz valiz para getirilmiyor!

Net hata ve noksan kalemi çok büyük, doğru. Cari işlemlerin üçte biri büyüklüğünde bir hata pek normal değil, olmamalı, bu da doğru.

Ama bunlar net hata ve noksan kalemine getirilen, getirilmeye çalışılan açıklamayı doğru kabul etmemizi gerektirmez.

Net hata ve noksan, (pozitif ise eğer) "kaynağı belirsiz para girişi" diye açıklanıyor, açıklanmaya çalışılır. "Kaynağı belirsiz" deniliyor bu para için ama, herkes de aslında "kaynağı" adeta biliyor:

"Bu para Körfez ülkelerinden getiriliyor, Körfez!"

Uçakla mı, gemiyle mi, Ortadoğu'nun bu güvenli coğrafyasında karayoluyla mı; valizle mi, torbada mı, çelik kasalarda mı, nasıl getirilmektedir acaba bu kadar döviz?

Geçen yılki "kaynağı belirsiz döviz girişi" olan 11.1 milyar doların yarıdan fazlası, 6.6 milyar doları son üç ayda gelmiş. Bu parayı uçakla getirmeye kalksanız, ya uçağa bir şey olursa!

Net hata bir kalıntı kalemidir

Net hata ve noksan, "ölçüm hatalarından, zaman kaymalarından, kimi görüşlere göre parite oynaklığından ve türev enstrümanlardan kaynaklanan" bir kalıntı kalemidir. Net hata ve noksanın teorik olarak zaman içinde sıfıra yaklaşması beklenir.

Ama net hata ve noksan, hiçbir zaman ileri sürüldüğü ve şehir efsanesine dönüştüğü gibi "valiz valiz" para getirilmesi değildir.

Geçen yılın 11 milyar dolarlık girişi kaç valiz gerektirir, bir düşünün! Kaldı ki, bu para bankalar aracılığıyla sisteme girdiği an zaten kayda da girmiş demektir.

Yok eğer "sözüm ona Körfez'den getirilen bu para" sisteme girmese ve Türkiye'de örneğin gayrimenkul alımında kullanılsa, bu sefer de o dövizi alanlar parayı bankaya yatırdıklarında sisteme giriş olacaktır. Varsayınız ki gayrimenkulü satıp dövizi alanlar o dövizi elde tuttular, kasalarına koydular. O durumda da zaten söz konusu dövizden Merkez Bankası'nın hiç haberi olmayacak ve dolayısıyla Merkez Bankası bu dövizi net hata ve noksan kalemine yansıtamayacaktır.

Dolayısıyla bu dövizin net hata ve noksanda yer buluyor olması, sisteme bir şekilde girdiğini gösterir.

Merkez Bankası'nın açıklaması

Merkez Bankası, ödemeler dengesiyle ilgili yöntemsel bilgilendirme notunda net hata ve noksanla ilgili olarak şu açıklamaya yer veriyor:

"Ödemeler dengesinin her işlemin iki ayrı işaretle (alacak ve borç kaydı) kaydedildiği bir muhasebe sistemi olması nedeniyle, ödemeler dengesi konusu her işlem, mahiyeti itibarıyla ilgili kaleme kaydedilirken, karşı kaydının da bir başka kalemde yer alması esastır. Başka bir deyişle, her işlemin eşit değerde alacak ve borç kayıtlarıyla kaydedilmesi, böylece 'cari işlemler hesabı’ ve 'sermaye hesabı'nın toplamının her zaman 'finans hesabı' kalemine eşit olması gerekmektedir. Ancak, verilerin değişik kaynaklardan elde edilmesi, değerleme, ölçme ve kayıt zamanı farklılıkları yaratmakta; sonuç itibarıyla oluşan farklar net hata ve noksan kalemine 'kalıntı' şeklinde yansımaktadır. Bu kalem, finans hesabından, cari işlemler hesabı ve sermaye hesabının çıkarılmasıyla elde edilmektedir."

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar