Doları frenlemek için TL’nin faizi artırılıyor

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Merkez Bankası, geç likidite penceresinden borç verme faiz oranını 0.75 puan artırarak % 11.00'den yüzde 11.75'e yükseltti. Politika faizini yüzde 8'de sabit bıraktı.

Normal olarak Merkez Bankası’nın bankaları “ilan ettiği % 8 oranındaki politika faizi ile “fonlaması ve de ekonomide TL faiz oranlarının bu politika faizine göre oluşması beklenir.

Merkez Bankası’nın politika faizi “göstermelik faiz” oldu.

Merkez Bankası uzun süredir “dalgalı kur politikasına paralel dalgalı faiz politikası” uyguluyor. Ekonominin durumuna göre değil, döviz fiyatının gidişine bakarak har gün faizi ayarlıyor.

Merkez Bankası günlük faiz ayarlamaları ile faizi yüzde 11.00’e yaklaştırdı. Ne var ki, daha önce kendi kendini bağlayan kararı vardı. Faizde tavanı % 11 olarak belirlemişti.

Dünkü kararı ile faiz tavanını % 11.75’e çıkardı. Demek ki önümüzdeki günlerde faizi yüzde 11.75’e kadar artırma olasılığı var.

Bu karar sonucu “Türk Lirası’nın faizi yükselecek” diyerek, ”İş alemi ve piyasa” memnun.

Çünkü, iş alemi ve piyasa (paradan para kazanan kesim) uzun zamandır, Merkez Bankası’nın faiz artırmasını istiyordu.

Hükümet, “ucuz faiz”den yana, Faizin aşağıya çekilmesini istiyor. Türk Lirası faiz düşünce yatırımların artacağını, ekonominin canlanacağını söylüyor.

Halbuki iş alemi ve piyasa tam aksi görüşte “Türk Lirası faizi artsın ki, yatırımlar başlasın, piyasa canlansın” diyor.

Bizde piyasada iki para birimi var. Doların maliyeti, TL kredi faizinden daha da önemli.

Türkiye’de bankalardan kullanılan kredilerin % 40’ı döviz kredisi. Özel sektörün (finans kesimi ve reel sektör bir arada) yurtdışına 220 milyar dolar uzun vadeli, 100 milyar dolar kısa vadeli borcu var.

Döviz fiyatı yükseldikçe, bu borcun maliyeti artıyor.

İşte bunun için bizde ekonomiye yön veren TL'nin faizi değildir. Doların (faizi+kur riski) maliyetidir.

Merkez Bankası’nın faiz indirimi ekonomiyi canlandırmaz. İş alemini sevindirmez. Üzer. Çünkü;

Türk Lirası’nın faizi inerse, ülkeye döviz girişi yavaşlar. Döviz çıkışı başlar. Döviz girişi yavaşlarsa, döviz çıkışı artarsa döviz fiyatları yükselir.

Bizim ülkemizde iş alemini Türk Lirası faizi değil, döviz fiyatındaki artış sonucu sırtına binen kur riski ezer. İşte bu nedenle iş alemi, kur riskinden kurtulmak için TL faizinin artmasını ister.
Ekonominin canlanmasının beklendiği şu günlerde, Merkez Bankası faiz yükseltmek için faiz tavanını bunun için yükseltmek zorunda kaldı.

Tavanın yükseltilmesi ile döviz fiyatındaki tırmanış durdu.

Şu dönemde “dövizin bulunurluğu ve fiyatının artmaması”, Hükümetin “ucuz faiz politikası”nın önüne geçmiş durumda.

Ne var ki, ülkenin içinde bulunduğu referandum ortamında önemli olan döviz fiyatlarındaki tırmanışın frenlenmesi öncelik taşıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018