Dünya için yeni bir yol haritası: Sürdürülebilir kalkınma hedefleri

Prof. Dr. Güler ARAS
Prof. Dr. Güler ARAS Momentum dr.guler.aras@gmail.com

Küresel Ayak İzi Ağı’nın verilerine göre bu yılın henüz 212. gününde, bir yıllık doğal kaynağımızı tüketmiş durumdayız. Yani 365 günün kalanını, gelecek yılın kaynaklarından kullanarak, başka bir ifadeyle doğal kaynaklarımızı borçlanarak, ekolojik borçla tamamlamak zorundayız. Tüketim sınırının ilk kez bu kadar hızlı aşıldığı mevcut durumda bir yandan da sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmayı amaçlıyoruz.

Dünyamızı dönüştürmek: 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi

“Gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme imkanlarını tehlikeye sokmadan bugünkü kuşakların ihtiyaçlarını karşılamak” olarak tanımlanan ‘sürdürülebilir kalkınma’ (WCED, 1987), 20. yüzyılın sonlarına doğru dünya çapında ilgi odağı oldu ve imzalanan uluslararası antlaşmalarla küresel bir uygulama planı haline geldi. Eylül 2015’te düzenlenen Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nde kabul edilen "Dünyamızı Dönüştürmek: 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi” planı tüm dünyada yeni bir dönüşüm rüzgarı estiriyor. Bu plan çerçevesinde, 2030 yılına kadar erişilmek üzere `17 sürdürülebilir kalkınma hedefi` (Sustainable Development Goals - SDGs) Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler tarafından kabul edildi. Bunlar:

1-Yoksulluğa son,
2-Açlığa son,
3-Sağlıklı bireyler,
4-Nitelikli eğitim,
5-Toplumsal cinsiyet eşitliği,
6-Temiz su ve su sıhhi koşullar,
7-Erişilebilir ve temiz enerji,
8-İnsana yakışır iş ve ekonomik büyüme,
9-Sanayi, yenilikçilik ve altyapı, 10-Eşitsizliklerin azaltılması,
11-Sürdürülebilir şehir ve yasam alanları,
12-Sorumlu tüketim ve üretim
13- İklim eylemi,
14-Sudaki yaşam,
15-Karasal yaşam,
16-Barış ve adalet,
17-Hedefler için ortaklıklar.

Ülkemizde de bu gündem çerçevesinde, T.C. Kalkınma Bakanlığı tarafından "Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Kapsamında Türkiye'nin Mevcut Durum Analizi Projesi" başlatıldı. Söz konusu projeyle sürdürülebilir kalkınma hedefleri (SKH’ler) kapsamında mevcut durumun ortaya konulması, önceliklerimizle örtüşenler ile eksiklikler ve geliştirilmesi gereken alanların tespit edilerek politika ve öneriler geliştirilmesi amaçlanıyor. SKH’lere ulaşılmasında tüm kurumların, işletmelerin ve bireylerin üzerlerine düşen sorumlulukları almaları bekleniyor.

Kurumlar, devlet ve toplum için ortak değer

Daha yüksek refaha sahip, daha kapsayıcı, daha sürdürülebilir ve daha esnek bir dünya için yeni yol haritası, “ortak değer” sürdürülebilir kalkınma hedefleri olarak belirlenmiş durumda. SKH`ler çerçevesinde “ortak değer”; ekonomik kalkınmanın sağlanması ile refah seviyesini artırmak amacıyla sürdürülebilir ve kapsayıcı bir yol belirlemek için mevcuttaki potansiyel, toplumsal beklentiler ve politika uygulamalarının bir araya gelmesini temsil ediyor.

● Düşük gelirli tüketicilere ulaşmak için ürün, hizmet, teknoloji ve dağıtım kanallarının geliştirilmesi,
● Etik, kapsayıcı, verimli ve esnek tedarik zincirlerine yatırım yapılması,
● Çalışanların, ilgili tarafların ve tedarikçilerin beceri, fırsat, refah ve dolayısıyla üretkenliklerinin geliştirilmesi,
● Yenilenebilir enerji ve diğer altyapı projelerine yapılan yatırımların artırılması gibi hedefleri içeren SKH'ler, kurumların hem iş yapmalarına, hem de toplum için değer yaratmalarına yönelik önemli fırsatlar sunuyor. Demografik özellikler, gelir artışı, teknoloji ve işbirlikleri gibi bazı trendler bu fırsatları daha da cazip hale getiriyor. Demografik özellikler: Gelişmekte olan bölgelerdeki nüfusun, 2013 yılında 5,9 milyardan 2050'de 8,2 milyara çıkacağı, gelişmiş bölgelerdeki nüfusun ise 1,3 milyar civarında kalacağı tahmin ediliyor. Gelir artışı: 2010 ile 2020 arasında dünya nüfusunun alt gelir grubunun en az yüzde 40'ının, harcama gücünü 3 trilyon dolardan 5,8 trilyon dolara çıkararak neredeyse ikiye katlaması bekleniyor. Teknoloji: Gelişen teknoloji ve inovasyon, bilgi paylaşımını, ürün ve hizmet tasarımını hızlandırırken; yenilenebilir enerji kaynaklarını dağıtım modellerini ve operasyonel verimliliği artırıyor. Teknoloji aynı zamanda yenilikçi iş modelleriyle girişimcilerin ve geleneksel olmayan aktörlerin piyasaya giriş maliyetlerini düşürüyor. İşbirlikleri: Birleşmiş Milletler, hükümetler, sivil toplum ve akademi, uluslararası finans kurumları, işletmeler, uyumlu hedefler doğrultusunda birlikte çalışmak için yeni yollar geliştiriyor. Bu trendlerin sunduğu yeni fırsatlar ile birlikte, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin kurumlar için sunduğu fırsatlar sektörlere göre de değişiklik gösteriyor. Dolayısıyla her kesimin üzerine düşen ödev de faklılaşabiliyor.

Referanslar: UNWCED. 1987. “Our Common Future”, UN Documents. UNGC&KPMG. 2016. “SDG Industry Matrix: Financial Services”, UNGC

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar