Enerjide yenilenebilir iki temiz enerji rüzgar ve güneş

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

5. Türkiye Rüzgar Enerji Kongresi'ndeki konuşmasında Enerji Piyasaları Düzenleme Kurulu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, rüzgar enerjisi yatırımlarında başvuruların hızlandırılması için çalışmalar yaptıklarını 2017 yılı Nisan ayından itibaren başvuruların online ortamında elektronik imza ile yapılmasına imkan veren çalışmaların son aşamaya geldiğini planladıklarını açıkladı.

Aynı kongrede konuşma yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez ise Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ile Türkiye’de bir model oluşturduklarını belirterek, “Güneşte bunun ilk modelini Konya’da uyguluyoruz. Rüzgarda da benzer bir modeli 2017 yılının ilk çeyreğinde gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Burada çoktan seçmeli bir model üzerinde çalışıyoruz” bilgisini verdi.

Dönmez, 4 Mayıs’ta Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) ile düzenledikleri sektör toplantısı düzenlediklerini, burada verilen ödeve bağlı olarak da TÜREB’in Türkiye’nin rüzgar haritası çalışmasını tamamladığını açıkladı. Dönmez, Türkiye’nin teknolojiyi iyi kullandığını, ama yerli ekipman üretiminin eksik olduğunu belirterek, “Yeni yatırımlara yerli ekipman şartı getirdik. Bunu teşvik edici olarak Yenilenebilir Kaynak Alanları (YEKA) modelini geliştirdik. Güneşte bunun ilk uygulamasını Konya’da aralık ayında bin megavatlık bir ihaleye çıkarak gerçekleştireceğiz. Rüzgarda da benzer modeli 2017’nin ilk çeyreğinde gerçekleştirmek için çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.

TÜREB Başkanı Mustafa Ataseven ise kongrenin açılış konuşmasında Türkiye’nin 1998 yılında ilk yatırımlarını yaptığı rüzgar enerjisinde önemli mesafe kayredilerek bu yıl sonunda 5 bin 300 megavatlık bir kurulu güce ulaşılacağını açıkladı. Ataseven, Türkiye’nin rüzgar enerjisinde dünyada ilk 10, Avrupa’da ilk 5 içersinde yer aldığını söyledi. “Ülkemizin rüzgarda 48 bin megavat tekno ekonomik potansiyeli var. 2023 yılında 20 bin megavat gücün işletmede olacağını göreceğiz” diyerek hedeflerini açıkladı.

Türkiye’nin 2015 yılında 73 bin 146 megavatlık elektrikteki kurulu gücü, bu yılın ilk 9 aylık döneminde yüzde 6.9 artışla 78 bin 72 megavata ulaşmış durumda. Bunun içersinde en önemli payı yüzde 33.7 ile hidroelektirik, yüzde 28.9 ile doğalgaz santralleri alıyor. Bunun dışında yerli ve ithal kömür santrallerinden de elektrik enerjisi üretiliyor. Toplam içersinde yenilenebilir enerji payı ise yüzde 8.5.

Toplamda rüzgar enerjisinin payı yüzde 6.2, güneş enerjisinin payı ise sadece binde 4 . Oysa ülkemizde 110 gün günde 7.2 saat güneşten yararlanma imkanı olmasına karşın bizden çok daha az güneş enerjisinden yanarlanma imkanı olan Almanya’da 38 bin 200 megavatlık yenilenebilir enerji kapasitesi, nükleer enerji kapasitesini geçiyor.

Bu haberler ve ortada var olan tablo, Türkiye’nin çok önemli iki yenilenebilir enerji imkanından güneş ve rüzgardan yeterince yararlanmadığını açıklıkla ortaya koyuyor.

Dışa bağımlı doğalgaz ve ithal kömürden elde ettiğimiz elektrik enerjisinden çok daha fazlasını güneş ve rüzgar santrallerini geliştirerek elde edebiliriz. Ancak bunun için bir yandan yatırımcıların bürokratik engellere takılmasının önüne geçecek düzenlemelere ihtiyaç var.

Bir yandan da yerli ekipman üretimi için yatırımlar genekiyor. 5. Rüzgar Enerji Kongresi'ndeki konuşmaları, geç kaldığımız alanda, bu acıdan umut verici buluyorum. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar