Güzel ve Çirkin’den kadınlar için 10 liderlik dersi

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Walt Disney’in yeni filmi ‘Güzel ve Çirkin’ (Beauty and the Beast) vizyona girdiği günden bu yana hasılat rekoru kırarak, ABD’de 170 milyon dolarlık gişe rakamı elde etti. Filme dair gündeme gelen tartışma konularından biri, filmin baş karakteri olan Belle’in, güçlü bir kadın mı yoksa, kurtarılmayı bekleyen bir prenses mi olduğu yönünde... Bazıları 277 yaşındaki Belle karakterinin sadece sıradan bir prenses olduğunu söylerken, Belle’in, özellikle de son filmde, güçlü bir kadın kahramana; hatta çalışan bir kadına dönüştüğünü düşünenler de var.

Filmin son versiyonunda, Belle bir tür mucit rolü üstleniyor. Bulaşık makinası yaratarak, kendine kitap okumak için daha fazla zaman yaratıyor. Teknolojik bir inovasyona imza atıyor, bir start-up girişimcisi olarak, rol modele dönüşüyor. Oysa Belle, bugüne kadar isminin de anlamı olan “güzellik” özelliği ile anıldı.

Filmde Belle’i canlandıran isim Emma Watson. Birleşmiş Milletler’in kadının güçlendirilmesini hedefl eyen HeForShe kampanyasının yüzü olan Watson, Belle karakterinin çocukluğundan beri idolü olduğu olduğunu söylüyor. Watson’un Belle rolünü kabul etmesinin nedeni ise, “Belle’in düşündüklerini söylemekten korkmayan bir genç kadın kahraman olması.”

Belle’e yakından baktığımızda, iş kadınlarının ders alabileceği özellikliklere de sahip olduğunu görüyoruz aslında. Özgürlük düşüncesini her zaman dile getiren, bağımsızlığından vazgeçmeyen bir kahraman Belle.

Womensenews de, Güzel ve Çirkin filminden iş kadınları ve kadın liderler için 10 ders çıkarmış:

1. Dayanıklılık: Belle babasını kurtarmayı başarıyor; tehlikeyi bilmesine rağmen, babasının kaderini değiştirebiliyor. Modern yaşamda, projeleri güven ve misyon duygusu ile üstlenen bir lider gibi hareket ediyor.

2. Kurtlardan korkmamak: Belle, ormanda kurtlarla savaşmak zorunda kalıyor. Bu kurtlar, modern yaşamda erkek egemen iş dünyasını, yönetim kurullarını temsil ediyor.

3. Önyargısız ve derin olmak: Belle, Çirkin’i yargılamıyor. Bu özelliği ile, insanları dış görünüşleri ile değil, performansları, zekaları ve düşünceleri ile değerlendiren bir rol model olarak ortaya çıkıyor.

4. Zeki olmaktan korkmamak: Belle, bir kitap kurdu olmaktan utanmıyor. Bu özelliği, modern iş dünyasında çok çalışan, işini zamanında teslim eden, gerektiğinde araştırma yapan, hedeflerinden vazgeçmeyen bir iş kadınını yansıtıyor.

5. Hayranlık uyandırmak: Dünyaca ünlü pop star Beyonce’nin kızını filme götürmesi, bir çok insanın Belle’i güçlü bir rol model olarak kabul ettiğinin göstergesi olarak değerlendiriliyor.

6. Modanın kurbanı olmamak: Yeni Belle, 18. yüzyılın aşılageldik dar korselerini ve yüksek topuklu ayakkabılarını giymiyor. Kendini nasıl rahat hissederse öyle giyiniyor; çünkü ata binmesi, koşması gerekebiliyor. Modanın kurbanı olmadan, modayı kendi ihtiyacı doğrultusunda şekillendirebiliyor.

7. Çirkine bir şans vermek: Karakterini 2017’nin iş ortamına uyumlu hale getiren Belle, iş yerinde herkesle diyaloğa giren, insanların gelişmesine, değişmesine, gerçek anlamda kendileri olmasına izin veren bir kişiliği yansıtıyor.

8. Ofiste herkese çok iyi davranmak: Belle, insanların gerçek karakterine değer veriyor. Herkese iyi davranarak, insanları şaşırtabiliyor.

9. Çok yönlü olmak: Çirkin iyileşirken onunla ilgilenen, yardım eden Bell, modern dünyanın çok yönlü kadınını yansıtıyor: Ailesi, çocukları, akrabaları ile ilgilenirken, aynı zamanda çalışan kadınları.

10. Hayatı değiştirmek için gücü ele geçirmek: Liderlik konusunda önemli çalışmaları bulunan Gloria Feldt’in “9 Güçlü Liderlik Aracı” sıralamasındaki 2. Araç; yani gücü ele geçirmek, kadınlar için çok önemli. Kadınlar artık, “gücü kaptırmak yerine”, güce sahip olmayı tercih ediyor. Aynı Belle gibi. Bell de, Çirkin’e boyun eğmek yerine, ona iyiliği öğreterek, güçlü konuma geçiyor.

Putin’in gücü, Rusya’nın “demir leydi”leri

Vladimir Putin’in Rusya’sında muhalif seslerin yükselmesine yer yok. Seslerinin yükselmesi pek iyi karşılanmayan bir diğer grup ise kadınlar. Fakat işin ilginç olan yanı, Putin’in “maço liderliğini” savunanların da kadınlar olması.

Dünya genelinde çatışmaların engellenmesi amacıyla faaliyet gösteren International Crisis Group (Uluslararası Kriz Grubu) Rusya ve Kuzey Kafkaslar Proje Direktörü Ekaterina Sokirianskaia, “Putin markası”nın Rusya’nın demir leydileri sayesinde güçlendiğini söylüyor.

Rusya’da devlet düzeyinde kadın sayısı az. Parlamentoda kadın temsili yüzde 15.8. 33 bakanın 3’ü kadın ve bu kadınlar sağlık, eğitim gibi sosyal konulardan sorumlu. Kadın parlamenterleri stereotipler oluşturuyor; Kozmonotlar, Olimpiyat şampiyonları ve TV yıldızları.

Devletin üst düzeyinde yer alan liberal kadınlar Rusya’da rejimin “yumuşak” bir şekilde devam etmesini sağlıyorlar. Demokrat kadınlar ise, demokratik olmayan uygulamaların yasallaşmasına yardım ediyorlar. Ama tabi ki siyasi gündemi belirleyenler onlar değil. Putin bu konuda, muhafazakar, dindar ve feminizm karşıtı kadın siyasilere güveniyor. Putin’in “demir leydi”- leri, gerek parti propagandasında, gerekse yeni bir yasanın kabul edilmesinde önemli rol üstleniyorlar.

Ülkedeki kadın hakları uzmanları, karar alma süreçlerine kadınların dahil edilmesi ile, daha sorumlu, daha az çatışmacı politikalar üretileceğini; kadınları ilgilendiren konulara da fazla yer verileceğini söyleselerde, Putin’in demir leydileri bu görüşü kabul etmiyor.

Rusya’da rol model olarak değerlendirilen kadınlardan biri eski parlamenter Yelena Mizulina. Mizulina, şu sözü ile oldukça popüler bir isim olmuştu: “Bir adamın karısını dövmesi, bir askerin bir adamı dövmesi kadar acı vermez.”

Ev içi şiddetin cezalandırılmaması için bir girişimde bulunan Mizulina, kürtajın yasaklanmasını da savunuyor. Mizuline gibi örnekleri artırmak mümkün; çünkü Kremlin, Rusya’nın despotik duruşunu muhafazar kadınlar sayesinde daha kolay bir şekilde kabul ettiriyor.

Putin’in rejimi güçlendirmesi ve toplumsal desteğini artırması “demir leydilere” bağlı.

Demir leydiler, temel değerleri ve dini bağları bir araya getiriyorlar. Bu sayede, “Putin markası” korunuyor.

Ekaterina Sokirianskaia, "Putin bu yaklaşımla, pragmatik, güçlü, geleneksel bir lider olarak ‘ahlaki açıdan çürüyen Batı’ya’ bir alternatif oluşturmayı hedefliyor” diyor.

İşin daha da ilginç yanı, bu kadınların kendilerini siyasi açıdan erkeklere oranla daha özgür hissetmeleri. Çünkü erkekler onları siyasi rakip olarak görmüyor. Ülkede geçtiğimiz günlerde yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre, Rusların yüzde 54’ü kadın başkan istemiyor; yüzde 38’i kadınları üst düzey devlet yönetiminde görmek istemiyor. Rusya’da kadınların evde ve işte maruz kaldığı sorunlar ise, karanlıkta kalmaya mahkum ediliyor.

Kolay olanı değil, doğru olanı yapın

Gamze Görer 11 yıldır lojistik sektöründe faaliyet gösteren DB Schenker Türkiye’nin CFO’su. Görer, şirketteki ikinci yılında CFO pozisyonuna terfi etmiş. 2015 yılından bu yana da, CFO’luğun yanı sıra, şirketin yönetim kurulu üyeleri arasında yer alıyor.

Sorumlulukları çok fazla. Şirketin finansal yönetiminin yanı sıra, gelecek statejileri de Görer'in sorumlu olduğu alanlar arasında.

“Her yönde çözümüm bir parçası olmayı başarabilirsem mutlu oluyorum” diyen Gamze Görer, şöyle devam ediyor: "İşimle ilgili özel bulduğum şey, ilişkiler. Çoğu zaman başka ilişkiler arasında aracı konumundayım. Zor ilişkilerde CFO’ların gerçek dinamikleri anlamaları ve bu ilişkilerin başarıya ulaşmasını sağlamak için ellerinden geleni yapmaları gerekiyor.” Görer’in dikkat çektiği bir diğer konu da, aslında çalışan her kadının ortak sorunu olan özel hayat- iş dengesi. Görer şöyle diyor: “Hayat-iş dengesini kurmak kesinlikle kolay değil. Ama artık bu ifadeyi bir özür olarak kabul etmiyorum. Bu nedenle daha iyi bir günlük gündem hazırlamak ve bu gündeme uymak konusunda kendimi eğittim.”

Lojistik sektöründe kadın yönetici olmaz zor mu? diye sorduğumuzda ise son derece kararlı bir cevap alıyoruz Gamze Görer’den: “‘Bu dünya erkeklerin dünyası’ sadece güzel bir şarkının sözleri değil; aynı zamanda yaşadığımız dünyanın da gerçeği. Ayrıca esasen erkeklerin yönlendirdiği bir ülkede yaşıyorsanız ve ülke kültürü bir kadının iş hayatında olmasını desteklemiyorsa, durum daha zor ve karmaşık hale geliyor. Hayat felsefem ‘en kolayını veya doğrusunu yapmak arasında bir seçim yapmaktır’. Ben doğru olanı yapmak için elimden geleni yapıyorum. En kolay olanı evde kalmak ve çocuğuma bakmak ve tüm diğer ev kadınları gibi eğlenmekti ama bu ben değilim. Hayallerim için savaşıyorum. Hayatım için savaşıyorum. Engeller beni durduramaz; kendime her zaman güveniyorum.” Bu kadar kararlı bir kadından alınacak dersler de var elbette. Bu yüzden Gamze Görer’in erkeklerin egemen olduğu iş sektörlerinde kariyer yapmak isteyen kadınlara verdiği tavsiyelere kulak verelim: “Lütfen benim yaptığımı yapın: Doğru fakat kolay olmayan şeyleri yapmak. Hayallerinizin peşinden koşun ve kimsenin sizi durdurmasına izin vermeyin. Her şey sizinle başlıyor.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar