Hadımköy-Arnavutköy’deki ayna

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

Hadımköy-Arnavutköy İş Adamları Derneği ile gazetemiz DÜNYA’nın ilişkileri oldukça eski yıllara dayanır: Hüseyin Bozdağ, Levent Eren, Yusuf Dal, İkbal Yiğitalp Atik, Merve Nalbantoğlu, Serdar Urfalılar, Serkan Alpagut, Nejat Göksü, Ali Bakaner ve Necati Göksü bir masanın çevresinde bölgedeki reel sektörü nasıl değerlendirmemiz gerektiğini sorguluyoruz.

Nicelik anlatımından niteliğe

Başkan Bozdağ yıllardır görev yapmanın birikimlerini yansıtıyor. Bölgenin 40 yıla yaklaşan gelişme serüvenine ilişkin peş peşe rakamlar sıralıyor; büyüklükleri karşılaştırıyor: Sanayi tesislerinin yayıldığı alanın metre karesini diğer sanayi bölgelerini nasıl giride bıraktığının altını çiziyor. Bölgedeki nüfus büyüklüğünün önemine değiniyor. Bölgede 50 milyar dolarlık yatırım bulunduğunu heyecanla ifade ediyor. Hızını alamıyor; diğer sanayi bölgelerini katlayan büyüklüklerin altını bir kez daha çiziyor. Bugün ülkemizde siyasi irade başta olmak üzere hepimizi sevindirecek bir iddia ortaya atıyor: “Altı yıl sonra bölgede çalışan insan sayısını 60 binlerden 110 binlere çıkaracak, bu gelişmeye hep birlikte tanıklık edeceğiz!” Bozdağ bildim bileli iddialı STK başkanlarından biri. Bölgenin ülke ihracatının yüzde 7’sini gerçekleştirdiklerini söylüyor. İlk bin sanayi kuruluşu arasında yer alan, Dünya genelinde ilk 100 firma arasına giren ve gurur duydukları üyelerinden söz ediyor.

Not almakta zorlanıyorum. Bir yandan da içimden “Hüseyin Bozdağ rakamlarla büyüsünden vazgeçse de ‘nitelik gelişmelerini’ anlatsa, ihracattaki birim fiyatta nereye geldiklerini analiz etse daha işlevsel bir anlatım olur “ diye söyleniyorum.

“Bizim sosyal etkinliklerimiz de önemli” deyince kulak kesiliyorum. Bulgaristan’a yapılan iş gezilerini, bölge iş insanları ile Bulgaristan iş insanlarını eşleştirme çalışmalarını da heyecanla anlatıyor, ilgiyle dinliyorum.

“Ağrısız baş kabaktan sayılır”

Üretim olgusunun sorunsuz olmadığını bilenlerdenim. Babamın ünlü sözü zihnimin derinliklerini kurcalıyor: “İş yaşamında ağrısız baş kabaktan sayılır!” Bozdağ, bölgenin sorunlarını anlatmaya başlanca dikkatımı alabildiğine diri tutmaya çalışıyorum. Aklımızın çare üretmek için var olduğunu düşünüyorum. Sorunları alt alta sıralamanın ötesine geçerek çözüm önerileri beklentim yükseliyor. Yine de, İstanbul’un burnunun dibinde, geleceği parlak bir gelişme bölgesi olarak sunulan coğrafyanın tam kalbinde konumlanmış üretim tesislerinde yaşanan sorunları bir kez daha tekrarlamanın “anlamlı” olacağı kanısına uluşuyorum:

1) Islah OSB konusu daha önce çözülememiş. KHK ile yaratılanacak olanaklardan yararlanarak, iş insanının bu mekan sorununu çözmek istiyorlar.

2) 3262 Sayılı Yasa’nın 18’inci madde uygulamasının, uygulama planlarıyla ilgili işlemlerin hızla tamamlanmasını bekliyorlar.

3) Ülke üretimine, istihdamına çok önemli katkılar yapan bölgenin “bağlantı yollarının” yetersizliği nedeniyle lojistik akışlardaki hızları yavaşlatmanın yarattığı maliyetleri bir an önce ortadan kaldırılmasını talep ediyorlar.

4) Elektrik enerjisini interkonnekte sisteme bağlayan merkezlerin kapasite yetersizliği ve bakımsızlığı nedeniyle sık sık yaşanan kesintilerin yarattığı maliyet ve üretim aksamalarının bir an önce son bulması dileklerini yüksek sesle dillendiriyorlar.

5) Bölgedeki sanayici teknolojik sıçrama yapmak istiyor ama dijital dönüşümün altyapısı olan fiberoptik hatlara ilişkin yatırımlar yapılmamış olmasının kaygılarını anlatıyorlar.

6) Bölgenin demiryolu bağlantısının oluşmaması nedeniyle gerekli hacimde ağır yüklerin taşınmasında kitle taşımacılığının maliyet avantajından yararlanamamaktan yakınıyorlar.

7) Ülkenin her yerinde olduğu gibi Hadımköy-Arnavutköy Bölgesi üreticileri de “nitelikli işgücü arzının yetersizliğinin” önlerini tıkadığını güçlü bir biçimde vurguluyorlar.

Tarihe düşülen not

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. İstanbul’ un burnun dibinde gelişigüzel gelişmesine izin verilmiş, ileri düzeyde bir altyapıdan söz edemeyeceğimiz, yetişkin işgücü arzı yeterli olmayan, yaratıcı yenilikçi işgücü kıtlığı yaşayan bu bölgede “en büyük maliyet hedefsizliktir” diyerek 2023 hedefl erine gereken katkıyı yapma düşü kuran iş insanlarına hepimizin destek vermesi gerekmez mi?

Enerji ve ulaştırma bakanlarının katılacakları bir bölge toplantısında sorunların ele alınması, çözümlerle ilgili bir uzlaşma sağlanması gerekir mi, gerekmez mi? Kalkınma Bakanlığı’’ nın bölge için bir ana plan, yol haritasının olması gerekmez mi? Bu denli yoğun işyerinin bulunduğu bir yerde kapsayıcı bir anlayışla sorunların üzerine gidilemiyorsa, kitlelere yönelik beklenti yaratılmasının yaracağı hayal kırıklıklarının maliyetini de düşünmek gerekmez mi?

Hepimiz için Hadımköy-Arnavutköy’de reel sektörün düz aynası var. Söylememiz ne olursa olsun, o ayna sonuçları olduğu gibi yansıtacaktır. Abartanın, algı oluşturmanın, popülizmin, siyasi kurnazlığın rüzgarına kapılanları tarih not edecektir.

Haftaya Hadımköy-Arnavutköy Bölgesi sorunlarını nasıl ele almamız gerektiğini tartışacağız.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar