İniyor kayık, çıkıyor kayık

Gündüz FINDIKÇIOĞLU
Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ debrovian@gmail.com

Raporlarda genel hava ne olacağını bilmiyoruz şeklinde. Nedenleri var. Bu sene fazlasıyla dalgalı geçecek görüşü hakim ve bu her zaman oynaklık olur tezinden –strateji raporu yazanı güvenceye alan bir iddia- farklı. Örneğin Fed; faiz artırıldığında Fed’in geçmişi bize 2016’da dört kez faiz artırımı doğaldır, diyordu. Sonra piyasanın iki artış fiyatladığını gördük. Şu sıralar bir artış civarında fiyatlanıyor. Nedeni sadece Amerikan verileri değil. ABD bir imparatorluk; imparatorluklar dünya ölçeğinde ve uzun vadeli bakar. Bölgede sanıldığı gibi en büyük meselesi Ortadoğu değildir mesela: Çin en önemli stratejik konu ve bu durum belgeli. Keza Avrupa’yı da düşünmek zorunda. Ayrıca varlık fiyatlarını da dikkate almak durumunda. Sadece enflasyon artıyor, istihdam fena değil, işsizlik oranı düşüyor demekle karar alınmıyor. 

Türkiye ekonomisine gelince; yapısal reform veya daha doğru ifadeyle yeni bir büyüme stratejisi kolaylıkla hayata geçirilmeye teşebbüs –dahi- edilecek konu değil. IMF’nin 2012 sonu IV. madde konsültasyonundan beri havada olan bu fikir bazen orta gelir tuzağı diye de kodlanıyor. Söylemesi kolay, yapması zor ve siyasi kısıtlar başlamayı bile güçleştiriyor. Öte yandan büyümenin yavaşlaması ve petrol fiyatı yüzünden cari açığın daralması beraberinde her sene döndürülmesi gereken borç + cari açık finansmanının toplamını IMF’nin 3,5 sene önceki tahmininden hayli aşağıya çekti. IMF, 2012 sonunda, 2017 yılında 317 milyar USD finansman ihtiyacı olacağını öngörmüştü. Bu rakamdan şimdilik 100 milyar USD düşebiliriz. Rakam yine büyük; fakat döndürülebiliyor, ancak maliyet yükseliyor. Gerek tasarruf oranının düşüklüğü, gerekse bankacılık sisteminin özkaynak karlılığının son beş yılda kademeli, ama sonuçta sert biçimde düşmüş olması, 2015’teki kur artışının olumsuz etkisiyle birleşince, sermaye yeterliliğini zorluyor. 

İnsanların şu basit gerçeği anlamaları lazım; kapitalizm dinamik ve teknolojik ilerlemeyi çok hızlandırdığı için önceki –yine kısmen piyasaya dayanan- üretim tarzlarından farklıdır. Siyasetteki neo-feodal üslup bir yana, kapitalizmin kalbinde kâr ve teknolojinin içine gömülü olduğu sermaye birikimi yatar. Kâr etmek başkadır, kâr oranı başkadır. Kâr oranının düşerek limitte sıfıra gittiği bir ekonomide sermaye birikimi de limitte sıfıra gider; akümülasyon bir durağan duruma gelirse kapitalizm sönmeye başlar. 

Muhasebesel olarak veya düzenleme açısından ne yapılırsa yapılsın, mesela on yıllık bir pencere alındığında, esas taşıyıcı özkaynağa eklenen dönem kârlarıdır (retained earnings). Bu kanal yapısal ve kalıcı olarak zayıfl arsa dinamik körelir. Büyüme taşıma suyla dönmeye başlar. Türkiye ekonomisi gibi finansal sistemi bankacılık ağırlıklı bir yapıda bankacılık sektörünün kârlılığının –kâr oranının- özkaynak büyümesini destekleyemeyecek seviyeye doğru gerilemesi, sistemin varlık –mesela en önemlisi kredi- yaratmasını zorlaştırır. Büyümenin finansmanı güçleşir. Buraya doğru gidiyoruz. 

Peki finansal piyasalarda kayığın inip çıkması dışında ne olur? Riskler şunlar: (a) Seçim-referandum- anayasa süreci riski. Tam olarak fiyatlanmıyor; biliniyor ama adeta fonda duran bir faktör gibi. Biraz da bekleniyor (naticipated). Ama netleştiği anda fiyatlamaya etkisi olur. (b) TCMB yönetimindeki değişim riski. Aynı şekilde, ne olacağı yeni ekibin niteliği belli olana kadar yabancı yatırımcı fondaki gölge olarak bakmaya devam edecek. (c) Vaka riski (event risk). Vaka riski dediğimiz şey “şişman kuyruktur” (fat tail). Yani gerçekleşme olasılığı çok düşük, fakat gerçekleşirse negatif etkisi çok büyük bir risk türü. Gerçekleşmediği sürece fiyatlamaya etkisi çok az olur: Gerçekleştiği anda; anında, dakikalar içinde fiyatlanır. Savaş, mesela, böyle bir risk türüdür. 

Bu özel riskler şimdilik genel gelişmekte olan piyasa riski içinde eriyor ve asıl faktör, ortak neden Çin, Fed ve doların değeri oluyor. Petrol fiyatı da bir risk iştahı göstergesi. Yani dünyanın gelişmekte olan piyasalara bakışı içinde özel riskler şimdilik eriyor. Yatırımcıyı tamamen uzaklaştıracak bir sorun çıkmazsa, iniyor kayık çıkıyor kayık havasında genel eğilimin içinde dalgalanacağız. Çıkarsa başka bir durum oluşacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Risk ve yavaşlama 01 Ekim 2019
Fed, resesyon, Türkiye 24 Eylül 2019
Coğrafya ve imparatorluk 17 Eylül 2019
Fed ve dolarizasyon 25 Haziran 2019