İşsizlikte gidişat kötü, hem de çok kötü...

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Hani, en sonda söyleneceği en başta söylemek, diye bir kavram vardır ya, biz de öyle yapalım:
"İşsizlikte gidişat hiç iyi değil, hatta iyi değilin ötesinde çok kötü..."

Son olarak ekim ayındaki durumu gösteren işgücü istatistikleriyle ilgili veriler geçen hafta içinde açıklandı ve açıklamanın yapıldığı gün eğilimin ocak ayı için yüzde 13 dolayında bir işsizliğe işaret ettiğini yazdık. Bugün işsizlikle ilgili verilerde biraz daha detaya girmek istiyoruz.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun saptamalarına göre geçen yılın ekim ayı itibariyle toplam işsiz sayısı 3 milyon 647 bin kişi. İşsizlik oranı yüzde 11.8 ve bu oran son 80 ayın en yüksek düzeyine işaret ediyor.

İşsiz sayısı 500 bin kişi arttı

İşgücü geçen yılın ekiminde 2015 ekimine göre 910 bin kişi arttı. Bu 910 bin kişinin 410 binine iş yaratabildik, 500 bin kişi ise işsizler ordusuna eklendi.

Bir yılda 500 bin işsiz artışı! Her yıl bu kadar artış olduğu düşünülebilir; hayır, gerçek öyle değil. Hemen bir yıl önceye gidelim.

İşsiz sayısı ekim 2015'ten ekim 2016'ya kadar 500 bin kişi artmıştı ya, ekim 2014'ten ekim 2015'e kadar olan bir yıldaki artış yalnızca 105 bin kişi.

Artış, 105 bin kişiden 500 bin kişiye çıkmış durumda. Zaten bu durum kendini işsizlik oranındaki tırmanışla da gösteriyor. İşsizlik oranı 2015 ekiminde yüzde 10.5 düzeyindeydi, geçen yıl ekimdeki oran ise girişte de aktardık son 80 ayın rekorunu kırarak yüzde 11.8'e fırladı. Ve üstelik bu oranı da arayacağız.

İşsizlerin yüzde 27'si üniversiteli

Ekim ayı itibariyle sayıları 3.6 milyona ulaşan işsizlerin 1.7 milyonu lise altı eğitimlilerden oluşuyor. İkinci sırayı ise 975 bin kişiyle üniversite mezunları alıyor.

İşsiz sayısı artışında çok dikkat çekici bir ayrıntı var. Üniversite mezunu olan işsizlerin sayısı bir yılda tam 207 bin kişi arttı. 2015 yılının ekim ayında üniversite mezunu işsizlerin sayısı 768 bindi, geçen yılın ekimindeki sayı 975 bini buldu.

Üniversite bitirmiş ve iş bulamamış olanlar, toplam işsizler içinde tam yüzde 27'lik bir paya sahip. Bu herhalde üstünde uzun uzun düşünmemizi, "Üniversite sayımızı şuraya çıkardık" diye övünmeden önce "Bu üniversite mezunları ne yapıyor, iş bulabiliyor mu" diye kafa yormamızı gerektiren bir durum.

Tüm olumsuzluklar üst üste geldi

İşsizlik 2016'da neden böylesine hızlı artıyor? Tek yanıtı yok bu sorunun.

Ekonomik büyüme durdu; artık yavaşlamadan değil küçülmeden söz ediyoruz. Üçüncü çeyrekteki yüzde 1.8'lik küçülmeden sonra son çeyrekte yeniden çok parlak bir gelişme yaşandığı sanılmıyor. Ekonomi yavaşlarken istihdamın artması herhalde beklenemezdi.
Gerekçesi ne olursa olsun Suriyeli mülteciler ekonomik durumumuzu fena halde tahrip etti. Onlar için yapılan harcama bir yana, işgücü piyasamızda dengeler alt üst oldu.

Asgari ücretin bir anda yüzde 30 artırılmış olması, işveren için getirilen bir dizi desteğe rağmen işgücü piyasasında sıkıntı yarattı.

Ve işte tablo ortada... Milyona yaklaşan üniversite mezunu işsizimiz var, bir yılda 500 bin artan işsizimiz ve artık yüzde kaça kadar tırmanacağını merak ettiğimiz bir işsizlik oranımız...

Tüketici güveni biraz toparlandı

Türkiye İstatistik Kurumu ile Merkez Bankası'nın ortaklaşa oluşturdukları tüketici güven endeksi geçen yılın aralık ayında indiği 63.4'lük dip seviyeden biraz olsun çıktı ve ocak ayında 66.9 olarak gerçekleşti.

Tüketici güven endeksinde gerçekleşen aylık artış yüzde 5.6 oldu.Güven endeksi, her ne kadar aralık ayına göre artmışsa da, geçen yılın aynı ayındaki 71.6'lık endekse göre 6.6 daha aşağıda bulunuyor.

Ayrıca şu gerçeği de unutmamak gerekiyor. Tüketici güven endeksi de tüm diğer güven endeksleri gibi sıfır ile 200 arasında bir değer alıyor ve endeksin 100'ün altında bulunması kötümser duruma, 100'ün üstü ise iyimser duruma işaret ediyor. Bir başka ifadeyle 100 düzeyindeki endeks, ne iyimser, ne kötümser olunduğunu gösteriyor. Bu açıdan bakınca, "ne iyimser-ne kötümser" konumu gösteren 100 seviyesine gelinebilmesi için tüketici güven endeksinin yaklaşık yüzde 50 artması gerekiyor.

Peki tüketici güven endeksi 100 düzeyini görebilir mi? Belki... Ama bu konuda kimse tarih veremez tabii ki.

Çünkü tüketici güven endeksi şimdiye kadar hiçbir ay 100'e ulaşamamış bile. Endeks en yüksek düzeye 2004 yılının şubat ayında çıkmış ve 98.7 olmuş. 100'ün kıyısından dönülmüş ve 2004 yılının bazı ayları dışında bir daha da o düzeye pek yaklaşılamamış.

Dolayısıyla tüketici güveninin ocak ayında bir önceki aya göre biraz olsun artması elbette iyidir ama buradan yola çıkarak tüketicinin artık ekonomiye güven duymakta olduğu şeklinde yorumlar yapmak da fazla iyimserlikten öte abes olur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar