Kültür dünyamızın yorulmaz işçileri

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK kitap@dunya.com

Bu haftaki konuğum, kültür dünyamızın yorulmaz işçileri vakıflar… İşte bazılarının yeni, süren ve gerçekleştirilecek kimi projelerinden örnekler:

Vehbi Koç Vakfı tarafından kurulan ANAMED’in 10. yılı nedeniyle düzenlenen toplantıda öğrenmiş, yazmıştım BiblioPera’yı. Beyoğlu Araştırma Merkezleri Platformu Kütüphane Toplu Kataloğu da denilebilirdi bu projeye. İstanbul Kalkınma Ajansı’nın Yenilikçi İstanbul Mali Destek Programı kapsamında gerçekleştirilecekti.

Aylar geçti ve o gün geldi, Beyoğlu’nda faaliyet gösteren 9 kültür ve bilimsel araştırma kurumunun veri tabanlarına tek bir platformdan erişim sağlayan Beyoğlu Araştırma Merkezleri Ağı hayata geçti. Proje kapsamında ortak bir katalogda toplanan 500 bin basılı yayın, bibliopera. org adresinde kamunun erişimine açıldı. Yakın zamanda kurumlardaki belge ve kaynaklara da aynı adresten erişilebilecek.

Koç Üniversitesi Suna Kıraç Kütüphanesi tarafından yürütülen, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ortaklığı ile hayata geçirilen BiblioPera, Alman Arkeoloji Enstitüsü, Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü, Hollanda Araştırma Enstitüsü, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, İsveç Araştırma Enstitüsü, Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi, Orient-Institut Istanbul, SALT ve Sismanoglio Megaro’nun işbirliğiyle gerçekleştirildi.

Proje, bu kurumların yoğunlukla tarih, arkeoloji, edebiyat, sanat, şehircilik ve mimarlık araştırmalarına yönelik olan ihtisas koleksiyonlarında tek bir ara yüz üzerinden arama yapma ve karşılaştırmalı araştırmalar yürütme imkânı tanıyor. Ve güzel olan, altyapısı dileyen herkese açık.

Sabancı Vakfı ise Filantropi Seminerleri’nin 9’uncu yılında, insan hakları alanındaki çalışmalarıyla dünya çapında ses getiren iki ismi İstanbul’da konuk etmeye hazırlanıyor. Her Şeye Rağmen İnsan Sevgisi konulu seminer, 8 Aralık Perşembe günü Sabancı Center’da düzenlenecek. İnsan hakları alanındaki çalışmaların geliştirilmesi için yapılması gerekenlerin tartışılacağı etkinlikte, yaşadıkları zorluklar karşısında ayakta durmayı başaran, her şeye rağmen insan sevgisini ön planda tutarak harekete geçen gazeteci - yazar Amanda Lindhout ile model ve insan hakları aktivisti Waris Dirie ilham ve cesaret veren hikâyelerini paylaşacaklar.

Kanadalı ödüllü gazeteci Lindhout, gazetecilik yapmak için gittiği Somali’de, isyancılar tarafından kaçırılıyor. 460 gün rehin tutulduktan sonra kurtulmayı başarıyor ve Somali’deki kadın ve çocukları güçlendirmek için Küresel Zenginleştirme Vakfı’nı kuruyor. Lindhout’un, 2013 yılında yayınlanan Gökteki Ev kitabı, New York Times’ın en çok okunan kitaplar listesine giriyor ve birçok ödüle layık görülüyor. Kitapla aynı ismi taşıyan bir filmin de çekim hazırlıklarına başlanmış.

Somali’de henüz 5 yaşındayken kadın sünnetine uğramasının ardından 13 yaşına geldiğinde yaşlı bir adamla evlendirilmek istenince evden kaçan Waris Dirie, çalışmak üzere gittiği Londra’da keşfedilerek model oluyor. 1987’de Pirelli Takvimi’nin kapağına çıkarak ünleniyor. Birçok ünlü markanın yüzü olan Dirie, James Bond’un The Living Daylights adlı filminde oyunculuk deneyimi de ediniyor. 1997’de kadın sünnetinin engellenmesi konusunda BM İyi Niyet Elçisi olarak atanıyor ve aynı konuda çalışan Çöl Çiçeği Vakfı’nı kuruyor. Dirie’nin 1998’de yazdığı Çöl Çiçeği isimli otobiyografisi, 2009 yılında filme çekiliyor.

Öte yandan, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından ENKA Vakfı, Petkim ve VitrA eş sponsorluğunda düzenlenen 3. İstanbul Tasarım Bienali’nin İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde yer alan Zamanı Tasarlamak ve Gezegeni Tasarlamak bulutları kapsamındaki projeler ile bomontiada Alt Sanat Mekânı’nda yer alan Zamanı Tasarlamak ve Bedeni Tasarlamak bulutları altında sergilenen projeleri görebilmek için son gün, 4 Aralık Pazar.

Aynı tarihe kadar yine bienal etkinliklerinden, Moda Tasarımında Sürdürülebilirlik başlıklı atölye çalışmasının sonucunda jürinin belirlediği projeler, Geleceği Giydirmek başlıklı sergi kapsamında, Pattu Mimarlık’ın hazırladığı özgün yaklaşımla Adahan İstanbul Hotel’de görülebiliyor.

Beatriz Colomina ve Mark Wigley küratörlüğünde Biz İnsan mıyız? başlığıyla gerçekleştirilen bienal, 22 Ekim-20 Kasım tarihleri arasında beş farklı mekânda 120 bin ziyaretçiyi ağırlamıştı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar