Küresel belirsizlik devam ediyor
Yurtdışı piyasalarda reflasyon rallisi zayıflarken, geçen hafta merkez bankaları politikaları arasındaki ayrışma ana temalardan biri olmaya devam etti. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Draghi’nin piyasa beklentileri ile uyumlu yönde güvercince sinyaller vermeye devam ettiğini gördük. Draghi’nin, enflasyonda görülen yukarı ivmelenmenin enerji fiyatlarındaki yükselişten kaynaklandığını ve henüz çekirdek enflasyon göstergelerinde yukarı trend yönünde bir işaret görmediklerine dair ifadeleri ön plandaydı. Amerika tarafında ise Amerika Merkez Bankası (FED) Başkanı Yellen’ın şahince değerlendirilen “enflasyon üzerinde olası bir kötü sürpriz uyarısı dikkat çekti.
Temmuz 2015 zirvesini test eden ve yılbaşından bu yana yüzde 2 artıda seyreden MSCI Dünya endeksi ve yılbaşından bu yana yüzde 3,6 artıda bulunan MSCI EM endeksi geçen hafta yüzde 0,3 civarı geri çekildi. ()
Diğer taraftan her ne kadar sürpriz içermese de Cuma günü Trump’ın ABD başkanlık yemin törenindeki açıklamalarında, trans pasifik ortaklık anlaşmasının geri çekileceği ve Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nın (NAFTA) yeniden müzakereye açılması gibi korumacı politikalara yönelik vurguları ön plandaydı. Ancak Trump vergi indirimleri ve maliye politikalarına yönelik detay vermedi.
Yurtiçi piyasalarda ise 24 Ocak PPK toplantısı öncesinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) TL’yi güçlendirmeye yönelik adımlar atmaya devam etti. TCMB ortalama fonlama maliyeti yüzde 8,30’lardan yüzde9,09’a yükselmiş durumda. Kısa vadeli yükseliş hareketinin etkili olduğu hisse senetlerinde ise kar satışlarının etkili olduğunu gördük. BIST-100 endeksinde 82.000 desteği üzerinde dengelenme çabası etkiliydi. Bloomberg konsensusuna göre BIST-100 endeksinin MSCI gelişmekte olan ülke hisse endeksine göre ileriye dönük F/K iskontosu yüzde 30 seviyesinde bulunuyor ki son bir ay ortalaması yüzde ekside-33, son üç yıl ortalaması ise yüzde eksi -17 olarak gerçekleşmişti.
Büyük resimde, Trump politikalarına yönelik detaylar başta olmak üzere Çin piyasalarındaki gelişmeler, ABD-Çin ilişikileri, FED faiz artış hızı, Avrupa’da Almanya, Fransa seçimleri gibi yükselen siyasi riskler, Avrupa bankacılık sektörü, “Brexit” süreci, yurtiçinde ise başkanlık/referandum konusu piyasalarda takip edilecek önemli konu başlıkları olmaya devam ediyor.
Bu doğrultuda bu hafta TCMB toplantısı, Fitch Türkiye kredi notu, Trump’ın başkanlığı devralması ile birlikte bu hafta kararnameler ile ana hatları belli olması beklenen yeni ABD politikalarına yönelik gelişmeler ön planda olabilir. Bütçe paketi, vergi reformu ve ticaret anlaşmalarına yönelik detaylar odak noktasında. Makro tarafta ise Ocak ayı PMI endeksleri, ABD’de dayanıklı tüketim mal siparişleri ve dördüncü çeyrek büyüme verisi takip edilecek önemli makro veriler. Ayrıca Britanya Yüksek Mahkemesi, Başbakan Theresa May’in İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılma müzakerelerini başlatacak Madde 50’yi parlamentonun onayı olmadan yürürlüğe sokup sokamayacağına dair davada nihai kararını 24 Ocak Salı günü verecek.
24 Ocakta TCMB PPK kararı açıklanıyor. Piyasada politika faizi, koridorun üst bandı ve geç likidite penceresi faizlerinde artış bekleniyor. Ayrıca kredi derecelendirme kuruluşlarından Fitch 27 Ocak Cuma Türkiye’nin ülke notunu açıklayacak. Fitch Türkiye’nin kredi notunu negatif görünüm ve “BBB-“ ile en düşük yatırım yapılabilir seviyede tutuyor.