Maliye’ye bir öneri: Vergi indirimi yerine vergi ertele!

Nevzat SAYGILIOĞLU
Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA nevzatsaygilioglu@atilim.edu.tr

Ekonomideki sıkıntıları aşmak adına Hükümet, sürekli olarak düzenlemeler yapıyor, tedbirler alıyor. Bu şekilde ekonominin düzene girmesini ve özellikle canlanmasını amaçlıyor. Bu düzenlemelerin önemli bir kısmı da Maliye’den çıkıyor. Zira Maliye bir yandan vergi alan ve bir yandan da kamu harcaması yapan yapı olarak önemli bir misyona sahip. Ekonomiye ilişkin düzenlemelerin hemen hepsinde Maliye’nin konuları var.

Çok yakın bir tarihte önemli bir düzenleme daha yapıldı. Ekonomiyi canlandırma adına Nisan 2017 ayı sonuna kadar beyaz eşya ve mobilya gibi ev eşyasında KDV ve ÖTV indirimleri yapıldı. Hatırlanacak olursa bu düzenlemenin benzeri 2008 krizi sonrası 2009 yılı Ocak-Mart döneminde de yapılmıştı. Ekonominin canlandırılması amaçlanmıştı. Nitekim o dönemde ekonomide büyük bir çöküntü olmamıştı, sadece büyümede daralma olmuştu. Hatta o dönemde krizin Türkiye’yi teğet geçeceğini söyleyen Başbakan Tayip Erdoğan eleştirilmişti; ama sonunda haklı çıkmıştı. Kriz, adeta Türkiye’yi teğet geçmişti. Dolayısıyla daha önce başarıyla uygulanan bu vergi indirimi yeniden uygulamaya sokularak ekonomide canlanma hedeflendi. Ki bunun olumlu işaretleri de gelmeye başladı.

Şimdi de bu hafta Yüce Meclis’e sunulması planlanan vergi indirimi gündemde.

Şöyle ki son 3 yılda gelir ve kurumlar vergilerini düzenli ödeyen mükelleflere yüzde 5 oranında vergi indirimi yapılması söz konusu. Ancak bu indirim 1 milyon lira ile sınırlandırılıyor.

Vergilerini düzenli olarak ödeyen mükellefler için getirilen bir fırsat. Deyim yerinde ise bir bonus; yani vergi yükünü biraz da olsa azaltıcı bir yaklaşım. Vergilemenin tekniği ve terminolojisi itibariyle çok alışık olduğumuz ve dünyada da çok sık uygulanan bir model değil. Marjinal ve teknik açıdan uygulanması çok da kolay olmayan ayrıca bünyesinde ciddi eleştiriler barındıran bir konu.

Ancak Hükümet kararını vermiş görünüyor.

Biz de bu noktada bunun yerine başka bir öneri sunmak istiyoruz. Geçtiğimiz 2 hafta boyunca anlatmaya çalıştığımız yeni önerilerimize bir yenisini ekliyoruz. Şirketlere vergi indirimi yapmak yerine şirketlerin geçici vergilerinin 2017 yılında alınmamasını ve 2018 yılına ertelenmesini öneriyoruz.

Önerimiz kısaca şu: “gelir vergisi ve özellikle kurumlar vergisi mükellefleri 2017 yılında geçici vergi ödemesin. Bu nakit sıkışıklığında her 3 ayda bir ödenmesi gereken geçici verginin finansman maliyetinden 2017 yılında firmalar kurtulabilsin. Yıl bittikten sonra izleyen 2018 yılının Nisan ayında beyan edilsin ve vergisi taksitler halinde ödensin. En azından geçici vergi oranı yüzde 20 yerine 2017 yılında yüzde 10 olarak uygulansın”.

Bilindiği üzere; her 3 ayın sonunda bilanço ve gelir tabloları çıkıyor, bu tablolardaki rakamlara göre gelir ve kurumlar vergisi mükellefl eri için geçici vergi ödeme yükümlülüğü doğuyor. Bu geçici vergiler de her geçici vergi dönemini izleyen ikinci ayın ortasında Maliye’ye yatırılıyor. Yani Ocak-Mart dönemi geçici vergisi Mayıs ayında, Nisan-Haziran dönemi geçici vergisi Ağustos ayında, Temmuz-Eylül dönemi geçici vergisi Kasım ayında ve Ekim-Aralık dönemi geçici vergisi ise izleyen yılın şubat ayında ödeniyor.

Rakamlar ve içinde bulunulan koşullar böyle bir öneriyi önemli ve hatta zorunlu kılıyor. Şirketlerin üst yönetimleri, mali müşavirler Hükümetten bu konuda bir düzenleme bekliyorlar.

Dilerseniz bu önerimizin rakamsal boyutunu ortaya koymaya çalışalım.

• Toplam vergi tahsilatı; 2015 yılında 389 milyar lira, 2016 yılında 459 milyar lira ve 2017 bütçesine göre hedef de 567 milyar lira.

• Vergi tahsilatı içerisinde kurumlar vergisinin payı; 2015 yılında 36 milyar lira, 2016 yılında 37 milyar lira ve 2017 bütçe hedefine göre de 50 milyar lira.

• Kurumlar vergisinin; 2015 yılında 35 milyar lirası, 2016 yılında 36 milyar lirası ve 2017 bütçe hedefine göre de 47 milyar lirası geçici vergi.

Demek ki 2017 yılına ilişkin olarak şirketlerin 4 taksit halinde ödemek zorunda olduğu geçici vergi 47 milyar lira.

Bu çok ciddi bir rakam!...

Şirketler bu rakamın tamamını veya en azından yarısını 2017 yılında ödememiş olsalar, ciddi bir nakit rahatlaması yaşayacaklardır. Bunu biraz da geçen yılın başlarında uygulamaya konulan turizm şirketlerinin irtifak bedellerinin ertelenmesine benzetiyoruz. Şirketlere bir tür suni teneff üs imkanı yaratılsın diyoruz.

Onun için şirketlere belli koşullarda yüzde 5 vergi indirimi veya kolaylığı yerine, geçici vergilerini, içinde bulunduğumuz olağanüstü koşullar nedeniyle 2017’de ödememeleri ve 2018 yılına kaydırmaları söz konusu. Dolayısıyla burada bir vergiden vazgeçme söz konusu değil.

Unutmayalım vergi indiriminde devletin vergi erozyonu, geçici vergilin 2017 yılında alınmamasında ise bir öteleme var. Birinde kalıcı kayıp, birinde geçici finans yükü…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar