Merkez “kur”a takıldı

Gizmen NALBANTLI
Gizmen NALBANTLI Stratejist

Kurda yeni rekorlar gördüğümüz bu dönemde Merkez Bankası faizleri sabit tutarak kur konusundaki endişelerini gösterdi. Sadeleşme adımlarının verilere bağlı olduğunu söyleyen Merkez Bankası, ECB, FED ve ABD Başkanlık seçimleri öncesi bu ayı pas geçmiş oldu. 

Mart 2016’dan bu yana marjinal fonlama oranında 7 ay üst üste indirim yapan Merkez Bankası, toplamda 250 baz puan indirim yaparak sadeleşme adımlarına hızlı bir şekilde devam ediyordu. Bundan sonraki süreçte sadeleşmenin hızı kurdaki harekete ve enflasyona bağlı olacak. Sadeleşme adımlarını makul sürede sonlandırmak isteyen Merkez Bankasının faizi, yüzde 7.5 olan politika faizine çekeceğini ve tüm fonlamanın bu faizden yapılacağını düşünüyorum.

Karar metnini incelediğimizde ise çok fazla değişiklik görmüyoruz. “Döviz kuru ve diğer maliyet unsurlarındaki gelişmeler enflasyon görünümündeki iyileşmeyi sınırlamaktadır” ifadesi, merkezin tamamen kurdaki yükselişten tedirgin olunduğunun göstergesi. Ayrıca, zorunlu karşılık ve üst bantta yapılan indirimler ile birlikte son dönemde bankalar arası piyasada likiditenin arttığını izliyorduk. Merkez Bankası da parasal koşullardaki sıkılığın azaldığını ifade ederek bunun üzerinde durdu ve ek zorunlu karşılık indirimleri için piyasayı izlemeye koyuldu.

Aralık’ta FED’in faiz artırım ihtimali fiyatlanmaya devam ederken, kurdaki yükseliş yılsonuna kadar devam edebilir. Piyasa beklentisinin aksine faizleri sabit tutan ve bir nevi güven tazeleyen TCMB’nin kurda belirgin bir geri çekilme olmadan yeni bir faiz indirimi yapmayacağını düşünüyorum.

Kısa vadede alınan karar TL için olumlu olsa da aşağı yönlü riskler devam ediyor. Kurda 3.0500-3.0550 önemli destek seviyesi. Bu seviyenin altında 3.0460 ve 3.0280 alım bölgeleri. Yıl sonuna kadar 3.20-3.25 bölgesinin hedef olduğunu düşündüğümüzde geri çekilmelerin alım fırsatı olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Endeks tarafında ise beklentimin aksine güçlü duruş devam ediyor. Hafta içinde 79 bin seviyesinin üzerinde tutunmaya çalışan endekste 79-80 bin bölgesi endeksteki yön bakımından belirleyici olacak. Geçtiğimiz hafta açıklanan yabancı işlemleri raporunda yabancıların, 14 Ekim'de sona eren haftada net 311 milyon dolar tahvil sattığını ve 17 milyon dolar hisse satın aldığını görüyoruz. Moody’s sonrası tahvil tarafındaki çıkışın devam ettiğini ancak hisseden çıkış olmadığının altını çizmek gerekiyor. Endeksin 79-80 bin bölgesini geçmesi ile 82-83 seviyelerini görebileceğini düşünmemle birlikte yeniden 75 binlere geri çekilme olmasını bekliyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Eylül Ve Sonrası 17 Temmuz 2017