Özet

Gündüz FINDIKÇIOĞLU
Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ debrovian@gmail.com

Özetleyelim. Petrol fiyatındaki düşüş ülkenin enerji faturasını inanılmaz ölçüde azaltmıştır. Bu olumlu etki petrol fiyatlarındaki baz etkisinin sürmesiyle 2016 sonuna kadar devam edecektir. Sadece 2011 ve 2013 yıllarında ciddiye alınır miktarda enerji dışı cari açık verildi. Dolayısıyla cari açık göreceli olarak hayli önemsizleşerek GSYH’ye oranla yüzde 4-4.5 aralığına yerleşiyor. Daha doğrusu yerleşecekti, hatta daha da düşecekti ki turizm sorunu çıktı. Ekonomiye ve istihdama etkisi bir yana, ödemeler dengesinde doğrudan cari açığa eklenecek bir turizm geliri düşüşü var. Şu andaki resmi verilerin yıllıklandırılması 9 milyar dolar düşüşe işaret ediyor ki yaz aylarında düşüş ivme kazanacaktır. 10-12 milyar dolar kadar doğrudan düşüş görülecek. Yine de cari açık düşük kalacak. Bu ilk nokta. 

Geçen sene kur etkisini bankalarda ve halka açıklarda zaten görmüştük. Kur en büyük risk ve bu hem bankalar, hem reel sektör için böyle. ISO 500 verisiyle durumu derli toplu halde tekrar gördük. Kısa bir hesaplama açık pozisyon taşıyan ISO 500’ün pozisyonunun yüzde 80’ini “sigortalayamadığını” gösteriyor ki tuhaf. Kur etkisi geçen sene ilk 3 çeyrekte yaşandı ve her açıdan Ekim 2015’te tepe yaptı. Durum şu anda kurun durulmasıyla düzeliyor. Bu arada ne bankalar, ne de reel sektör doğru dürüst karlılığa sahip. Bu sorun ciddi bir sıkışma demektir. Bu ikinci nokta. Karlılıktaki düşüş yılardır devam ediyor ve şu anda bankaların karlılığı ödedikleri mevduat faizinin altında. Reel sektörün karlılığı daha da düşük. Faiz-amortisman-vergi öncesi karlılığı yüzde 8,7’ye düşmüş bir reel sektör ve ortalama öz kaynak karlılığı zorlukla yüzde 11.1’i bulabilmiş bir bankacılık sektörüyle gelecek planı yapmak zorlaşıyor. Verimlilik ve organizasyon başarısızlığı söz konusu. 

Üçüncü nokta şudur: Sanılanın tersine ücretler verimliliğe göre yüksek seyrediyor. Bunun nedeni verimliliğin yataylaşmış olması. Yani geleceği kaybederek (büyüdüğümüz kadar) büyüyoruz; idare ediyoruz. Reel ücretler yıllardan beri verimliliğin üzerinde artıyor. Transferler, kamu cari harcamaları, kamu bankalarının hala beşinci viteste gitmeleri şunu gösteriyor: AK Parti bir sosyal demokrat iktidarın hayal edemeyeceği kadar gelir “dağıtmaktadır”. Sömürü vb. fikirleri olan insanlara duyurulur. Sömürü teorik bir laf. Gerçek şu ki transferler devam ediyor. Nedeni ne olursa olsun bu verimliliğe bu ücret seviyesi hiç de düşük sayılmaz. Zaten ortada ciddi bir kâr da yok. Genele bakarsak “kâr çok yüksek, ücret çok düşük, olmaz böyle” denecek bir durum söz konusu değil. 

Son nokta. Özellikle tüketici kredilerinin 2016 ilk çeyrek dönemde baş aşağı gidişi sürdürdüklerini gördük ve bu kamunun ayağı gazda olduğu halde böyle. İkinci çeyrekte toparlanma var. Dolayısıyla ilk çeyrekteki yüksek özel tüketim harcaması, alt kalemlerdeki tuhaflık bir yana, kredilerle açıklanamaz. Suriyeli harcaması, ücret artışı ve “servet etkisi” akla geliyor. Nedir tam açıklayamadım ama fazlasıyla yüksek bir özel tüketim harcaması rakamı gördük. 

Özetin özeti: Fed, hızla faiz artırmazsa 3.5 GSYH artışı, 6.8 TÜFE, 4.3 cari açık/GSYH, 50-100 puan arası efektif fonlama faizi düşüşüyle yılı geçebiliriz ki kurun bu şartlarda yeni bir şok yaşatmayacağını varsayıyoruz. Fed, fazla hareket etmemeli. Seneye tekrar bakarız. Zaten senelik bakıyoruz, günlük yaşıyoruz.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Risk ve yavaşlama 01 Ekim 2019
Fed, resesyon, Türkiye 24 Eylül 2019
Coğrafya ve imparatorluk 17 Eylül 2019
Fed ve dolarizasyon 25 Haziran 2019