“Piyasada canlama değil durgunluk hakim”

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Anadolu kentlerindeki oda başkanları ve sanayici dostlarımla yaptığım sohbetlerde son dönemde çıkan teşviklere karşın kentlerinde canlanmanın, hareketlenmenin değil durgunluğun hakim olduğunu, bunda TMSF’ye devredilen 60 milyar dolarlık 40 bin çalışanı olan 850 firmanın etkisi olduğunu belirtiyorlar. Ayrıca, son dönemde TMSF’ye devredilen firma sayısının bununla sınırlı kalmayacağı, bu sayının 16 Nisan sonrası 1700’e çıkacağı yönünde söylentiler olmasının da piyasalardaki durgunluğun bir başka nedeni olduğunu belirtiyorlar. Bunun yanı sıra bugünlerde bu konuyu içeren bir KHK hazırlandığı da söylentiler arasında yer alıyor.

Bilindiği gibi geçen yıl şubat ayında Bank Asya ile başlayan FETÖ ile ilişkisi olduğu için TMSF yönetimine geçen şirketler arasında İpek Holding, Boydak Holding, Naksan, Dumankaya, Fi Yapı, Akfa, Aydınlı, Kadıoğlu gibi sektörlerinde önemli yeri olan firmalar yer aldı. Anadolu’daki bir oda yöneticisi, konuyu değerlendirir, kentlerindeki durgunluktan söz ederken, “Doğaldır ki piyasadaki durgunluğa sadece TMSF’nin yönetimine geçen bu 850 firmanın etkisi olmadı. Bu firmalarla iş ve alacak verecek ilişkisinde olan binlerce firma da bu durumdan etkilendikleri için durgunluğun bir başka nedenini, etkisini meydana getirdiler” diyerek durgunluğu bu bütünlük içersinde değerlendirmek gerektiğini, TMSF yönetimine geçen firmaların davalarının hemen açılıp hızla sonlandırılmasının önemli olduğunun da altını çizdi.

TMSF Başkanı Şakir Ercan Gül de yaptığı açıklamalarda yönetimi kendilerine geçen firmalardan 252’sinin fotoğrafının çekildiğini, 2017 yılı içersinde satışlarının yapılabileceğini açıkladı. Gül, “Mahkeme sonunda beraat eden firmaların mülkiyet haklarına dokunulmayacak bir yapı oluşturduk. Yapılan satışlar nemalandırılacak. Mahkeme sonunda beraat edenlere bu paraları iade edilecek. Mahkum olanların paraları kamunun olacak” diyerek, satış yapsalar da esas olanın mahkemelerin firmalarla ilgili kararlarının önemli olduğunu belirtti.

Doğaldır ki TMSF yönetimi de bir taraftan kendileri firmaların fotoğraflarını çekme çalışmasını yaparken, bir taraftan da el konulan şirketlerle ilgili davaların en kısa zamanda sonuçlanmasının gereği üzerinde duruyorlar.

Anadolulu bir işadamı dostum, bu davaların hızlandırılması için öneride bulunurken, “Bu şirketlerin bulundukları kentlerde özel görevlendirilmiş, bu konularda ihtisas sahibi hakimlerin görev aldığı mahkemeler oluşturulmalı. Ve hızlı yargılama prensiplerini uygulayarak, seri karar almaları sağlanmalıdır” dedi.

TMSF’ye devredilen firma sayısının 16 Nisan sonrası 1700’e çıkabileceği söylentisi gündemdeyken, TMSF’ye devredilen firmaların mahkemelerinin çabuk sonlandırılması, piyasalardaki durgunluğun aşılması açısından önemli olacaktır. Bu konuda bir an önce işadamı dostumun belirttiği gibi yeni düzenlemeye ihtiyaç olabilir.

TMSF yönetimine geçen firmaların davalarının uzaması piyasalardaki durgunluğu devam ettirecek olumsuzluk içeren bir durumdur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar