Piyasaların Fed ile dansı…

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

Başkan Trump’ın seçim kampanyasında vaat ettiği genişleyici maliye politikalarını hayata geçiremeyeceğini gören piyasalar ekonominin ne çok sıcak ne de çok soğuk olduğu Goldilocks senaryosunu satın almaya başladı.

Büyümenin tarihsel olarak daha mütevazi ve enflasyonun düşük olduğu Goldilocks hikayesi dolar için negatif, hisse senetleri, gelişmekte olan ülkeler ve özellikle Türkiye varlıkları için oldukça pozitif bir senaryo.

Doların zayıflamasının arkasında iki temel gerekçe var: (i) ABD büyümesinin yavaşlaması ve çekirdek enflasyonun düşük seyretmesi nedeniyle Fed’in faiz artırmakta ve bilançosunu küçültmekte aceleci davranmaması. (ii) Küresel büyümenin hızlandığı bir konjonktürde ABD büyümesinin yatay kalmasının dolar cinsi varlıklara ilgiyi azaltması.

Hisse senetlerine ilginin yüksek olması küresel büyümenin görece yüksek olduğu bir konjonktürde orta ve uzun vadeli tahvil faizlerinin yeterince cazip olmamasından kaynaklanıyor. Düşük faiz ortamında getiri arayan yatırımcılar tahvilden hisse senedine yöneliyor. Küresel büyümede aşağı yönlü oynaklığın azalması yatırımcıların hisse senedine yönelmesini kolaylaştırıyor.

Küresel büyümenin hızlandığı bir konjonktürde ABD ekonomisindeki yatay seyir gelişmekte olan piyasaları tehdit etmiyor. Tam tersine, dolardaki zayıflama ve düşük ABD faizleri genelde dolar borcu yüksek olan gelişmekte olan ekonomileri rahatlatıyor.

Türkiye zayıf dolar düşük faiz ortamından en olumlu etkilenen ülkelerden birisi. Yüksek dış açık ve yabancı para cinsi borç nedeniyle Türkiye varlıkları döviz kurunun artışı ve küresel faiz oranlarının yükselişine duyarlı konumda. Doların değer kaybetmesi ve ABD faizlerinin yükselmemesi borcunun üçte ikisinden fazlası dolar cinsi olan Türkiye ekonomisi için iyi haber.

Bakanlar kurulunda yapılacak olası değişikliklere yönelik belirsizler ve batı ülkeleri ile ilişkilerdeki kötüleşme nedeniyle Türkiye varlıkları Mayıs ayında dünyanın gerisinde kaldı. Ancak bu negatif ayrışmanın uzun soluklu olmasını beklemiyoruz. Türkiye’nin uyguladığı ekonomi politikalarında ve batı ile ilişkilerde kalıcı bir kötüleşme beklemiyoruz.

S&P 500’ün 2400 seviyesindeki, MSCI Gelişmekte Olan Ülkeler endeksinin 1000 seviyesindeki dirençlerini kırması piyasaların müzik çaldığı müddetçe Fed ile dans etmeye devam edeceğini gösteriyor. Gelişmekte olan ülkelere para güçlü girişinin devam ettiği bir konjonktürde Türkiye varlıkları uzun süre dünyanın gerisinde kalamaz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019