Planlamanın, iyisi de var…

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

Var olan potansiyelimizi değerlendirmek, kıt kaynaklarımızı verimli kullanabilmek ve ihtiyaçlarımızı bu yollarla karşılayabilmek adına uzun vadeli planlar gerekiyor...

Yola koyulmuşken çıkabilecek acil durumlarda izlenecek yollar ise planlamanın ana damarını/akılcılığını/gücünü/farklılığını ortaya koyuyor...
* * *
Şu anda...

EÜAŞ’ın elindeki,

Atatürk Barajı kapalı...

Karakaya Barajı kapalı...

Keban Barajı kapalı...

Neden?

Çünkü ürettiğimiz elektrik, talebimizden fazla...

Geleceği düşünerek yaptığımız yatırımlar, fazla geldi!

* * *

Ancak!

Bugün sahip olduğumuz elektrik arzının, gelecekte yetmeyeceği büyük olasılıktır...

Bu nedenle 'nükleer' gibi yatırımlara da devam edilmelidir...

Ancak!

Kıt kaynaklarımızı, zorlanarak biriktirdiğimiz tasarrufları ve çoğunlukla dış kaynakları kullanarak yaptığımız yatırımlar, akılcı bir şekilde planlanmalıdır...

İç talep düştüğünde dış talep, dış talep düştüğünde iç talep ya da depolama seçenekleri devreye girebilmelidir...

* * *
Ayrıca…

Bu plansızlık nedeniyle girişimcilerimizin yatırım ve üretim istek ve kabiliyetini yitirmesi, en büyük kayıp olacaktır...

* * *
Dün Maliye Bakanı Naci Ağbal ile sohbet imkanı bulduk...

1 saati aşan röportajda, yeni dönemin akılcı teşviklere ve yatırımlara sahne olacağının güçlü sinyallerini aldık...

Ayrıntıları bugün gazetemizde okuyacaksınız ama Ağbal’ın,

“Yatırımda tasarruf olmaz.

Yatırımda tasarruf etmek demek yarın zarar etmek demektir.

Yatırımlar ve ihracat için 2017’de bütçe açığı 0.3 puan artarak 1.9’a çıkacak.

Bu oran Türkiye’yi o süreçte büyütmez ama büyümesi için büyük bir yolun açılmasını sağlayacak” cümlesi, günü kurtaracak değil, olabilecekler ve parametreleri önceden belirlenmiş bir planın uygulamaya gireceğini anlatıyor.

* * *

Gelecek dediğimiz zaman ‘gençlerimiz’ ön plana çıkıyor…
Bu nedenle, ihtiyaca cevap vermeyen, hatta gereksiz ihtiyaçlar doğuran verimsiz/plansız eğitim sistemimizi yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor…

Dün ayrıca, yarınımıza yön verecek gençlerimizin eğitim ve öğrenim gördüğü okullarımızın kıymetlilerinden Hacettepe Üniversitesi’nin Rektörü Prof. Dr. Haluk Özen’le de sohbet ettik…

Hacettepe Üniversitesi İktisat Bölümü mezunu bir öğrencisi olarak iki ricada bulundum Özen’den…

“İlk aşamada her şeyi bir kenara bırakıp yurtlar yapılmasını istedim. İkincisi ise bölüm birincilerinin dahi pratikten uzak olduğunu, bu nedenle gençlerin staja, çalışmaya yönlendirilmesinin, teoriye boğulmadan pratiğe alıştırılmasının elzem olduğunu söyledim.”

Özen’in yanıtı, ‘aklın yolu birdir’ saptamasını da doğruluyor…

“Maalesef artık ülkemizde üniversitelerde eğitim ikinci plana itilmeye başlandı.
Bunun çeşitli nedenleri var.

Motivasyon kaybı var, teknokentler üzerinden bir şeyler yapılmaya çalışılması var, özel meslek icra etme gibi durumlar var vs…

Dolayısı ile acil ve öncelikli olarak üniversite eğitiminde revizyona, silkinmeye ihtiyacımız var.

Üniversitelerde, öğrencilerimize rol model olacak kişileri yeniden ortaya çıkarmamız lazım. Biz şimdi bunun için çalışıyoruz.”

* * *
Kısacası…

Yaşadımız kötü günler, yanlışları görmemiz ve daha iyisini yapabilmemiz adına ‘vesile’ olacağa benziyor…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar