Şairler son yüzyılda en çok aşkı ve barışı yazdı

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

1 Eylül, 50 milyon insanın öldüğü, İkinci Dünya Savaşı’nı Almanya’nın Polonya’yı işgali ile savaşı başlattığı gündür. Savaş sonrası Sosyalist blok ülkeleri bu günü Dünya Barış Günü olarak ilan ettiler. BM de 1981 yılında 21 Eylül gününü Barış Günü ilan ederken, çocukların bağışladığı paralarla yaptırılan çanın üzerine “Çok yaşa mutlak barış” yazarak her yıl barış gününde bu çanı çalmaya başladı/ çalmayı sürdürüyor...

Ama dünya ülkeleri bu çan sesine de nice barış söylemine de şairleri barış şiirlerine de kulaklarını tıkamış durumdalar, hala “mutlak barışın” uzağında duruluyor. Savaşlar, işgaller, kan dökmeler acımasızca sürüyor. Oysa şairler son yüzyılda hep aşkı ve barışı yazdılar. Dün 1 Eylül Barış Günü’nde barış şiirlerini okudum. Şimdi aradan çekilip çok ihtiyacımız olduğuna inandığım “BARIŞ” için sözü şairlere bırakıyorum:

Muzaffer Tayyip Uslu’nun BARIŞ şiiriyle başlayalım:

Barış ilan edildi nihayet/Herşey eski halini aldı/ Ne olduysa cephede ölene oldu/ Bir sabah aldılar evinden/ Güneşli bir gün vardı dışarda/ Ağaçlar henüz çiçeklenmemişti/ Ne kadar durgundu Allahım deniz/ Ve bir daha dönmedi geri/ İşte bütün hikaye/ Annesi ağlıyor şimdi
Bertolt Brecht’ten Duvara Tebeşirle Yazılan şiiri:

Duvara tebeşirle yazılan/ “Savaş istiyoruz !”/ En önde vuruldu/ Onu yazan.

Pablo Neruda’nın Bazı Şeyleri Açıklıyorum şiirinden bir bölüm:

Şimdi soracaksınız niçin onun şiirleri/anlatmıyor bizlere düşleri yaprakları/ büyük volkanlarıyla anayurdu diye/ gel ve gör kanı caddelerde/gel ve gör/ kanı caddelerde/ gel ve gör kanı/ caddelerde!

Yannis Ritsos’un Barış şiirinin ilk ve son dizeleri:

Çocuğun gördüğü düştür barış/ Annenin gördüğü düştür barış/ Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış/(....) Kardeşler barış için ancak/ derin bir soluk alır evren/Tüm evren/ taşıyarak tüm düşlerini/ kardeşler uzatın ellerinizi/ İşte budur barış.

Sunay Akın’ın ölü asker şiiri:

Nasıl da istemiştin/ Savaşa gitmeden /Sevgilinle evlenmeyi/ Ama nereden bilebilirdin/ ki silahın/ demirine çarpıp/Saklandığım yeri belli edeceğini/parmağımdaki yüzüğün

Can Yücel’in Barış şiiri okuyalım:

Koyunlar keçiler ve koçlar için/ Ne kadar bayramsa Kurban Bayramı / Bu barış var ya, bu barış/ Cephedekiler için o kadar barış.

Şimdi de İsmet Özel’in şiir resitalinde Son şiiri “Savaş bitti” şiirini okurken gömleğinin önünde ve arkasında İspanyolca “Ni querra/ entre pueblos/ ni paz/ entre clases” sözünün Türkçesini söyleyerek Barış yazımızı noktalayalım: “Halklar arasında/ veya/ sınıfl ar arasında/ne olacak barış.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar