Son altı aydaki eğilimlerin gör dedikleri!

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN dunyaweb@dunya.com

Eylül ayının veya başka bir deyişle üçüncü çeyrek dönemin sonlarına doğru koşarken, küresel ekonomik görünüm güven vermiyor. Mart ayı sonrasındaki mevsimlik olumlu koşullara ve piyasaları ürkütebilecek olumsuzluklardan kaçınılmış olmasına rağmen, durgunlaşma eğiliminin güçlenmesi önlenemiyor. Bu durumun mu para otoritelerini etkisizleştirdiği ve risk alma isteğinin geri dönüşünü engellediği, yoksa tam tersinin mi söz konusu olduğu pek tartışılmıyor! İçine düşülen açmazdan nasıl çıkılacağı konusunda herhangi bir öngörüye rastlanamıyor!

Riskten kaçınma eğiliminin belirleyici olduğu koşullarda, beklentilerin olumsuzlaşmasının önlenemediğini yaşayarak öğrendik. Sermaye ve emtia piyasalarındaki satış baskısının, döviz piyasalarını istikrarsızlaştırarak gelişen ekonomilerdeki durgunlaşma eğilimini ivmelendirdiğine pek çok kez tanık olduk; bu durum gelişmişleri de aynı yönde etkileyerek kırılganlık algılarını güçlendirdi, sistemi oluşturan kurumsal yapıya olan güveni sarstı.

Geride bıraktığımız altı ay genelinde ise hemen yukarıda aktardığımız döngüden uzak durmak adına, riskten kaçınma eğilimi bloke edilmeye çalışıldı! Döviz, sermaye ve emtia piyasaları bir şekilde desteklendi; algıların olumlu yönde değişmesi yönünde çaba harcandı. Başka bir deyişle gelişen ekonomileri durgunlaştıran dışsal faktörler yapay bir biçimde tecrit edilmeye, bir kez daha kendi iç potansiyelleri harekete geçirilmeye çalışıldı. Bu çabalar olumlu mevsimlik koşulların rüzgarını arkasına alacak şekilde gerçekleştirildi.

ABD para otoritesi, küresel koşullar gerekçesi ile dolar faizlerini yükseltmekten kaçındı. Gelişen ülkelerin risk primleri geriletildi, sınırlı miktarda tahvil ihraçlarına zemin hazırlandı; döviz rezervlerindeki erime durduruldu. Olumlu sonuç almak üzere başta petrol olmak üzere emtia fiyatları desteklendi; sermaye piyasalarının gerilemesine ve istikrarsız döviz kuru dalgalanmalarına pek izin verilmedi.

Fakat olmadı, göl maya tutmadı! Küresel büyümeye ilişkin beklentiler bozulmaya devam etti! Bu konudaki olumsuzlukta riskten kaçınma eğiliminin ve buna bağlı fiyat gelişmelerinin tek belirleyici olmadığı açığa çıktı. Ağırlaşmasına izin verilmiş sorunlar ve özelde pek çok sektörde oluşan arz fazlası, evdeki hesabın çarşıya uymasına izin vermedi! Gelir dağılımı ve rekabet koşullarındaki ileri düzeylere ulaşan bozulma, sonucu etkiledi.

Geride bıraktığımız altı aylık dönem genelinde yaşananlar ve bunlardan biz kez daha öğrenilenler, bu yılın son çeyrek dönemi için olumlu düşünmeyi olanaksızlaştırıyor. İlk elde, makroekonomik görünüm açısından mevsimlik koşulların olumsuzlaşacağını dikkate almak gerekiyor. Dolar faizlerine ilişkin endişeler de riskten kaçınma eğilimini yeniden güçlendirecek gibi görünüyor; zira getiriler gerilerken riskler yükseliyor olacak! Ayrıca ABD Başkanlık seçimleri ve yeniden yükselişe geçen jeopolitik gerilim sıkıntı yaratabilir. Bu koşullarda sermaye ile emtia piyasalarını desteklemek ve döviz kurlarında tehlikeli dalgalanmaları önlemek, çok daha fazla enerji harcanmasını gerektirebilir ve ortaya çıkabilecek yan tesirler beklenen faydayı aşabilir!

Daha açık ifade etmek gerekir ise, büyük olasılıkla kırılganlık algısı güçlenecek. Faaliyet gelirleri erimeye devam ederken, faaliyet dışı gelir yaratmak üzere alınmış riskli pozisyonların zarar üretmesi olasılığı artacak; toplam küresel gelirdeki gerileme, getiriler azalırken risklerin seri bir şekilde artması anlamına gelecek. Finansal sermayeyi, günü kurtarma lehine yönlendirmek zorlaşacak!

Eylül ayının son on gününde, üçüncü çeyrek dönem bilançolarını olduğundan iyi gösterme çabaları muhtemelen devreye girecektir! Fakat son çeyreğe ilişkin nimet külfet dengesinin hızla olumsuzlaşacağının farkında olanlar, risklerini azaltmak üzere bu fırsatı değerlendirebilir! Eylül ayının son on gününde piyasalarda gözlenecek işlem hacimleri ve fiyat oynaklıkları, daha sonrası için bazı fikirler verebilir! İşlem hacimlerini çok yüksek veya oldukça düşük olması tehlikenin kapıda olduğu şeklinde algılanabilir; fiyat oynaklığının artması ise sakin kalınmasını iyice zora sokabilir!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar