Taraflar kampanya öncesi sert dili terk ediyorlar

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Referandum kararı öncesi tarafların ilk söylemleri sert ve kırıcıydı. İktidar muhalefeti, “ hayır cephesi” içerisinde HDP, PKK ve FETÖ ile birlikte gösteren bir tutumdaydı. İktidar sözcülerinin söylemlerinde bu içerik öndeydi. Muhalefet söyleminde ise “ tek adamlık - diktatörlük” öne çıkıyordu.

Şimdi bu söylemler terk edilmiş gibi görülüyor. Cumhurbaşkanı’nın Kahramanmaraş, Elazığ, Malatya, Gaziantep illerini kapsayan gezisindeki söyleminde hayırcıları HDP, PKK ve FETÖ ile birlikte ele alan anlatımın terk edildiğine tanık olduk.

Buna karşın bir yandan referandum değişikliklerinin neler içerdiğini anlattı. Diğer yandan muhalefetin eleştirilerini yanıtladı ve sistem değişliğinin kendisi ile ilgili olmadığının altını çizdi. Düzenlemelerin bir fani olarak kendisi için değil, ülkenin ihtiyaçları için yapıldığını işlemeyen yapıyı işletmek için bu değişikliklere ihtiyaç olduğunu belirtti.

Muhalefette “ tek adamlık – diktatörlük” söylemine terk edip değişikliklerin yaşamımıza getireceği olumsuzlukları sıralayan söylem değişikliğine gittiler.

Kılıçdaroğlu partisinin meclis kurul toplantısında yabancı yatırımların girişiminin azalması işsizliğin artması gibi ekonomik olumsuzluklara değindi. TSK’nın Rakka’ya girmesinin yaratacağı olumsuzluğun altını çizdi. Kılıçdaroğlu yatçılara kullandığı akaryakıtta vergi indirimi yapılırken çiftçilerin mazotunda indirim yapılmamasını eleştirdi. Ekonomik eleştirilerini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı ise dün Müteahhitler Birliği Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada 18 maddelik anayasa değişikliğinin içeriğine değinip bunu yaparak yürütme, yargı ve yasama erklerini tek elde birleştirilmediğini söyledi. Bu yöndeki iddiaları reddetti. AKP, MHP tabanının yanında CHP ve HDP tabanlarının da konuyu duyarlılıkla ele almalarını istedi. Bu konulara değinen bir söylem geliştirdi.

Bu olumlu yaklaşımların nedeni anketlerin toplumda kararlı olanların yanı sıra önemli bir kararsızın bulunduğunu belirtmelerinden kaynaklanıyor. İktidar ve muhalefetin bu kararsızların ikna edici çalışmalar yapmalarının öneminin ortaya çıkması bu söylem yumuşamasına neden olmuş gibi görünüyor.

Ayrıca küçük siyasal grupların tutumları referandum oylamasında seçim dönemlerinden çok daha büyük önem taşıyor. Çünkü toplamları yüzde sekiz yüzde ona ulaşan bu siyasal gruplar referandum sonucu üzerinde çok etkili olacaklar hatta sonucu belki de onların tutumları belirleyecek. Bütün bunlar hem iktidarın hem muhalefetin söylemlerinde yumuşamanın etkili olmaya devam edeceğini gösteriyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar