Taş devri, taşlar bitti diye bitmedi…

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

İşsizlik oranının yeniden iki haneye çıktığı, cari açık ve yatırımsızlık sorunun devam ettiği dönemde kredi kullanımında/kullandırımında da sıkıntının olduğu piyasalarda dillendiriliyor…

Tahsilat sürelerindeki uzama, karlarda düşüş, karşılık ayırma gibi zorunluluklar nedeniyle katlanan maliyetlerin bankaları tıkadığı da görülüyor…
Bu fotoğraf, farklı araçları devreye almanın zamanının gelip geçtiğini gösteriyor…

* * *

Çok basit aslında…

İhtiyaçları karşılamak için taşa göre çok daha etkin olan bakırın bulunması ve işlenmesi, taş devrinden maden devrine geçişe aracılık etmişti…

İnsanlar, var olan bir şeyin kullanımını öğrenerek hayatlarını kolaylaştırmayı başarmıştı…

Sonuçta, taşlar bitti diye maden devrine geçilmemişti!

* * *
Hayatı kolaylaştıracak yeni bir şey icat yada keşfedilmişken veya yeni bir şeyin icat yada keşfedilmesi elzem olmuşken, mevcut kaynakların tamamen tükenmesini beklemeye gerek var mı?

* * *
KGF Genel Müdürü İsmet Gergerli ile bayramın ertesi günü sohbet ederken de ana konu tıkanan kredilerdi…

“Tıkanıklığı aşmak için, yeni bir araç var” dedi…

Ve anlattı:

“Hükümetimizin başlattığı ekonomik seferberliğe KGF olarak katkı sağlamak için kolları sıvadık ve KOBİ’lere daha fazla destek olmanın yollarını aradık.

Bu süreçte kredi faiz oranlarında KOBİ’lere yapılacak pozitif ayrımcılık önemli.

Finans kurumlarının, sistemi ve teminat düzenini dikkate alarak yeni fiyatlama politikaları geliştirmesi gerekiyor.

Bankacılık sektörünün toplam kredileri Haziran ayı itibari ile 1 milyar 569 milyon TL olup, KOBİ’lerin almış olduğu pay ise 403 milyon TL seviyesinde.

BDDK mevzuatı uyarınca 1. grup krediler içerisinde yer alan tüm krediler için finans kurumları risk bakiyesi üzerinden yüzde 1 genel karşılık ayırıyor.

Haziran ayı itibari ile KOBİ’lerin sisteme karşılık olarak maliyeti yaklaşık 2 milyar TL’dir.

2018 yılı başından itibaren yürürlüğe girecek yasal düzenleme ile bu tutar KOBİ kredilerinde aynı seviye korunsa dahi 4 milyar TL’ye yükselecek.

Ayrılan bu karşılık doğrudan gider yazılıyor ve bankaların bilançoları üzerinde faiz marjına daraltıcı etkisi oluyor.

BDDK düzenlemelerinde 1. grup teminatlar arasında yer alan mevduat, hazine bonosu, devlet tahvili, hazine destekli KGF kefaleti vb. gibi teminatlar ‘yüzde 100 net gerçekleşebilir değeri’ nedeniyle doğrudan karşılık iptali olarak bilançolara olumlu yansıyor.

Örneğin KOBİ’ye 1 milyon TL kredi kullandıran banka, genel karşılık olarak binde 5 oranında karşılık ayırıyor.

Ancak, KGF’nin bu krediye kefalet vermesi halinde, karşılık iptali yapılıyor ve bankanın bilançosu o oranda olumlu etkileniyor.

Dolayısıyla kredi faiz oranının bundan olumlu etkilenmesi ve kredi kullanan KOBİ’nin daha düşük faiz oranı ile kredi kullanabiliyor olması gerekiyor.

Ayrıca, KGF’nin kefaleti ile kredi kullanan KOBİ’lerin bankadan kullanacağı kredinin faizinin karşılık maliyetinin dikkate alınarak fiyatlanması da gerekiyor.”

* * *
Bunun gibi birçok konu var, mevcut şartlarla götüremeyeceğimiz…
Ve ortaya yeni araçlar koymak zorunluluğunda olduğumuz…

* * *
Bir örnek daha…

Bayramda Ankara’daydık…

İlk gün sabah Rusya Büyükelçisi Andrey Karlov'un misafiriydik…

Rusya ile Türkiye arasındaki gerileyen ticaret hacmini, tekrardan eski günlere döndürebilmek, hatta çok daha iyi yerlere getirebilmek adına yaptıkları çalışmaları anlattı…

Ve, “Bu nedenle hafta sonları da dahil çok yoğunuz.” dedi…

* * *
Gelen turist sayısı ve ihracatı düşen; ihraç ürünlerinde Rusya pazarının büyük bölümünü yabancılara kaptıran; işsizlik oranı çift hanelere çıkan ve bu nedenlerle çok daha aktif olması gereken Türkiye’nin kamu tarafı ise bu yılki ikinci 9 günlük tatilindeydi…

Bazıları ise o tatillerde, el eline bakmamak için şartların ve değişimin hızına uymanın, hatta o hızı belirleyen olmanın, “taşlar daha bitmedi!” demeden “yeni, farklı, hayatı daha da kolaylaştıracak taşları bulacağım.” diye çalışmanın derdindeydi…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar