TÜFE'de ağırlıkların değişmesinin enflasyona etkisi neredeyse hiç yok

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Tüketici fiyatları endeksinde ağırlıklar vatandaşın tüketim harcamaları ve tüketim kalıplarındaki değişim paralelinde her yıl olduğu gibi yine değiştirildi. Yeni ağırlıklar dün TÜİK Başkan Vekili Mehmet Aktaş tarafından açıklandı.

TÜFE'de ağırlıklar, başta hanehalkı bütçe anketi olmak üzere bazı anket çalışmaları sonucunda yapılan çalışmayla belirleniyor. Hanelerin toplam harcamasında binde 1'den daha fazla pay almaya başlayan ürünler sepete ekleniyor; binde 1'den az pay alan ürünler ise sepetten çıkarılıyor.

Bu çerçevede 2016'dan 2017'ye geçişte düz cam, pamuklu bebek çorabı, paket pamuk, madlen çikolata, uydu alıcısı ve taze bamya endeksten çıkarıldı. Stor perde, derin dondurucu ve test kitabı ise endekse eklendi. Böylece 2016 yılında 417 olan ürün sayısı, bu yıl için 414'e indi.

Ağırlıklar enflasyonu etkilemiyor

TÜFE, 2003 yılı baz alınarak hesaplanıyor. 2003, 2004 ve 2005 yıllarında ağırlıklar sabit kaldı, sonraki dönemde ise her yıl yenilendi. Gıda, ağırlığı 1.91 puan düşürülmüş olmakla birlikte TÜFE'de 2017'de de yüzde 21.77 ile en büyük yeri işgal ediyor.

Gıdanın payının yüksek olduğu ve bunun da enflasyonun yüksek gerçekleşmesine yol açtığı yolundaki yorumları sık sık duyuyoruz. Sanki Türkiye refah içinde bir İskandinav ülkesi ve bu yüzden gıdaya bu kadar pay ayırmak gerekmiyormuş gibi bu yorumlar dile getirilebiliyor.

Kaldı ki gıdanın payının görece yüksek olması, enflasyonu hiç de yukarı iten bir etki doğurmuyor.

Bir fikir jimnastiği yapalım istedik ve 2017 yılının ağırlıklarını geçmiş yıllara uyguladık. (Bu geri gidiş ancak 2004'e kadar, çünkü zaten 2003 baz yılı.) Bunu tabii ki yalnızca gıda için değil, tüm sektörler için yaptık.

Ve karşımıza çok ilginç bir tablo çıktı. Gerçekleşen enflasyonla 2017 yılı ağırlıklarını kullanarak hesapladığımız enflasyon arasında neredeyse hiç fark yok.

Yani ağırlıklar masummuş! Örneğin geçen yıl enflasyon aralık ayında birden tırmanışa geçmiş ve yüzde 7.50'lik hedefi tutturacağımızı umarken yılı yüzde 8.53'le kapatmak durumunda kalmıştık ya... Eğer bu yılın ağırlıkları uygulanıyor olsaydı 2016 enflasyonu yüzde 8.53'ü de aşacak ve yüzde 8.94'e çıkacaktı.

Yıllık ortalama fark 0.11 puan

Basite indirgeyerek aktaralım; 2004-2016 dönemini kapsayan 13 yılda gerçekleşen enflasyonla bu enflasyonun 2017 ağırlıklarına göre hesaplanmış hali arasında yıllık bazda ortalama 0.11 puanlık fark bulunuyor. Yalnızca 0.11 puan! Üstelik bu fark, 2017 ağırlıkları lehine.

Şunu anlamamız gerekiyor artık. Vatandaş gıdaya giderek daha az para harcıyor harcamasına ama, o para başka bir yere gidiyor; sonuçta harcama 100'e tamamlanıyor çünkü.

Gıdanın ağırlığı 2003'ten 2017'ye kadar 7.65 puan düştü. Bu dönemde ulaştırmanın payında 5.89 puanlık, lokanta ve oteller için yapılan harcamaların payında 2.18 puanlık artış oldu.

Türk halkı ulaştırma başta olmak üzere dışarıda yemek yemeye ve konaklamaya, ev eşyasına ve alkollü içecekler ve tütüne daha çok pay ayırmaya başladı. Alkollü içecekler ve tütün fiyatları da vergiler dolayısıyla her yıl rekor oranlarda zam görünce toplam artışta da pek bir değişiklik olmuyor sonuçta. Aynı şekilde ulaştırma harcamalarının payı arttığı gibi, bu kapsamdaki mal ve hizmetlerin yüksek oranda zam görmesi de enflasyonu yukarı iten bir etki doğuruyor.

Mevsimsel ürünlerde ağırlık sistemi değişti

Bu arada TÜFE kapsamında genel ağırlıkların değişmesinin ötesinde önemli bir değişikliğe imza atıldı. Bu yıldan itibaren mevsimsel ürünlerde ağırlık sistemi daha farklı uygulanacak.

TÜFE'de daha önce mevsimsel ürünlerin her ay farklı ağırlığa sahip olduğu değişken ağırlık kullanılıyordu. Örneğin portakalın toplam ağırlığı yüzde 12 ise ve bu ürün dört ay boyunca tüketilirsa, ilgili aylarda bu ürüne yüzde 3'er ağırlık veriliyor, diğer aylar için ağırlık sıfır oluyordu.
Yeni yöntemde portakalın ağırlığı yine yüzde 12 olacak ama bu ağırlık her aya yüzde 1 şeklinde yayılacak.

TÜİK Başkan Vekili Mehmet Aktaş, mevsimsel ürünlerdeki bu ağırlıklandırmanın 28 AB üyesinin 22'si tarafından uygulandığını söyledi. Aktaş, bu uygulama değişikliğinin TÜFE'nin mevsim geçişlerinde zikzak çizmesini önleyeceğini, yılın tümündeki artışlar üstünde ise herhangi bir etkisinin olmayacağını söyledi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar