Yanlış not indirimi piyasalardan döner...

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

Maşallah dediğimiz çocuk üç gün yaşamıyor. FOMC toplantısı sonrası küresel risk iştahındaki yükselişi arkasına alarak güçlü bir kapanış yapan Türkiye piyasaları Cuma akşamı Moody’s’in sürpriz not indiriminin ardından haftaya bir satış dalgasıyla başlayacak.

Moody’s’in olası bir not indirimi karşısındaki görüşümüzü biliyorsunuz. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yazılarımızda “Mevcut veriler Türkiye’nin kredi notunda bir indirimi desteklemiyor”. “Bu verilerle Türkiye’nin notunu indiremezler” diye net görüş bildirmiştik.

Moody’s’in kredi notumuzda indirime gitmesi bizim için sürpriz oldu. Moody’s uzmanının geçen hafta Reuters’a yaptığı açıklama sonrası piyasa oyuncularının çoğu gibi biz de Moody’s’in kısa vadede not indirimine gitme ihtimalinin düşük olduğu kanısına varmıştık. Karar bizi ters köşeye yatırdı.

Ancak asıl şaşırdığımız Moody’s’in açıklamasında not indirimi için kullandığı gerekçeler.

İndirime neden olarak (i) ülkenin dış finansman ihtiyacının karşılanmasına yönelik risklerin artması ve (ii) daha önce kredi notunda artışı destekleyen büyüme ve kurumsal gücün zayıflaması gösteriliyor.

Moody’sin ilk gerekçesine katılmıyoruz. Küresel finansman koşullarında bir bozulma söz konusu değil. Geçen hafta yapılan FOMC toplantısı sonrasındaki açıklamada

Fed hafif şahin bir dil kullandı. Ama daha önce de defalarca şahin bir söylem kullanıp eyleme geçmediği için FOMC açıklamasının piyasalar üzerinde yıkıcı bir etkisi olmadı.

Tam tersine FOMC açıklaması sonrasında dolar zayıflarken, ABD tahvil ve hisselerinden başlayarak dünya piyasalarına yayılan bir yükseliş yaşandı. Fed’in açıklamalarında kısa vadede bilançonun küçültüleceği yönünde bir sinyal de yoktu.

Dolayısıyla Türkiye’nin finansman ihtiyacının karşılanmasına yönelik önemli bir risk görmüyoruz. Moody’s’in not indirimi sonrasında Türkiye’nin borçlanma maliyetinde sınırlı bir artış yaşanacak. Ancak finansman ihtiyacının karşılanması konusunda bir risk görmüyoruz.

Moody’s’in büyüme konusundaki gerekçesine de katılmıyoruz. 2013- 2015 döneminde yaşanan ekonomik, politik, jeopolitik şoklara rağmen Türkiye ekonomisi %3-3.5 civarında bir hızla büyümeyi başardı. Temmuz ayında yaşanan darbe girişimine, son aylarda artan terör eylemlerine ve Suriye’de devam eden askeri operasyona rağmen 2016 yılında da farklı bir sonuç beklemiyoruz.

Darbe girişimi sonrasında gördüğümüz tek somut veri Temmuz ayında sanayi üretimindeki dibe vuruş. Ağustos ayına yönelik açıklanan PMI verileri olumsuz bir tablo çiziyor. Ancak PMI verisi Türkiye için hiç bir zaman doğru bir gösterge olmadı.
Üstelik şirketlerle yaptığımız görüşmelerde konut satışları, otomotiv, beyaz eşya gibi sektörlerden aldığımız sinyaller 15 Temmuz darbe girişimi sonrası dibe vuran ekonomide bir toparlanmaya işaret ediyor.

Moody’s için daha doğru yaklaşım aceleci davranmak yerine hiç değilse 10 Ekim’de yayınlanacak Ağustos ayı sanayi verisinin açıklanmasını beklemek olurdu. Yangından mal kaçırır gibi not indirmeyi anlamsız buluyoruz.

Gelelim Türkiye’nin kurumsal gücündeki zayıflama konusuna. Moody's'in açıklamasında kullandığı kamudaki gözaltılar reform sürecini yavaşlatabilir, Gülenci şirketlere el konulması ekonomik büyümeyi aşağı çeker gibi argümanlara katılmamız söz konusu değil.

Kamudaki atamaların reform sürecinin zayıflayacağı iddiasına en uygun cevabı Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek “durmak yok reformlara devam” şiarı ile verdi. El konan şirketlerin ekonomik üretime katkılarında azalma olduğuna dair elimizde hiç bir veri yok.

Not indirimi sonrasında piyasa görüşümüzde bir değişiklik olacak mı? Hayır... Moody’s not indirdi diye Türkiye piyasaları ile ilgili görüşümüzü değiştirmemiz söz konusu değil. Moody’s öncesinde olduğu gibi hisse senedi ve euro tahviller konusunda olumlu görüşümüzü koruyoruz. Türk lirası tahvil fiyatlamalarını ise henüz yeterince cazip bulmuyoruz.

Moody’s açıklaması Cuma günü çok geç saatte geldiği için Türkiye varlıkları üzerindeki fiyat etkisini görmedik. Pazartesi günü Borsa İstanbul’da ve euro tahvillerde sert bir satış dalgası görülürse ALIŞ fırsatı olarak kullanılabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019