Küçük oteller, zincirleri kırmakta kararlı

200’ün üzerindeki küçük otel yetkilileri, “Kır Zincirlerini” zirvesinde buluştu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Küçük Oteller Derneği’nin ülke genelindeki 200’ün üzerindeki üyesi, “Kır Zincirlerini” toplantısında, teknolojiden ekonomiye, misafir sadakatinden ağırlamaya, mutfakta yerelleşmeden slowcity’e kadar birçok konuyu masaya yatırdı. 

Türkiye Küçük Oteller 2.Buluşması, 21 Ocak 2015 Çarşamba günü, Sirkeci’deki Hocapaşa Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Ana teması ‘Kır Zincirlerini’ olarak belirlenen buluşmaya, ülkemizin dört bir yanından 200’ün üzerinde küçük otellerin yetkilileri katıldı. 

Toplantıda; Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Seferihisar’da uyguladıkları Slow City deneyimlerini anlattı. Ketchup Loyalty Agency Managing Partner Yalçın Onur, Yeni Dünya Düzenindeki satış-pazarlama-müşteri sadakati gibi konulara değindi. Ekonomist, Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Emre Alkin, 2015’de ekonomik açıdan sektörü etkileyecek gelişmeler hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. İntel İş Geliştirme Direktörü Koray Çandır, geleceğin teknolojisinin sektörü nasıl etkileyeceği hakkında bilgiler verdi. İstanbul Yiyecek İçecek Grubu Kurucusu, Şef Mehmet Gürs, Mutfağı Yerelleştirmenin önemine değindi. Indus Danışmanlık Kurucusu Danışman M. Efsun Yüksel Tunç, turizmde takım çalışmasını anlattı. Yoldaolmak.com Seyahat Bloggerı Kemal Kaya, seyahatin felsefesini aktardı. 

Dünyadaki değişimi algılamak ve uyum sağlamak 

Dünyadaki değişimin algılanarak uyum sağlanması gerektiğine vurgu yapan Küçük Oteller Derneği Başkanı Ö.Faruk Boyacı, şunları söyledi: 
“Bu yıl 2.sini gerçekleştirdiğimiz ve ana teması “Kır Zincirlerini” olarak belirlenen toplantımızda, yine Türkiye’nin dört bir yanından gelen ve büyük ailemizin bir parçası olan otellerimizi ağırlamaktan çok mutluyuz. Farklı konu ve konuşmacılarla amacımız; otellerimizin dünyadaki değişimi algılamalarına ve ona uyum sağlamalarına katkıda bulunmaktır. Biz tüm bölge otellerimizin, çevrelerinde var olan değişimin belirleyici ve yönlendirici aktörleri haline gelmesini istiyoruz. Eminim ki; teknoloji, ekonomi, misafir sadakati, ağırlama, mutfakta yerelleşme, slowcity konularında konuşmacılarımızın sunumları; tüm konuklarımıza yeni ufuklar açacak, değişen dünyayı daha hızlı algılamalarını sağlayacaktır.” dedi. 

Yaşamı, yaşamaktan zevk alınacak hızda yaşayın

Seferihisar’daki Slow City deneyimlerini anlatan Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer şunları söyledi: 
“Küreselleşmenin etkisiyle şehirler hızlı çalışılan, hızlı yaşanılan ve üretmekten çok tüketen, kendi kendine yetmeyen yaşam alanları haline gelmiştir. Kentler, kuruluş amaçları olan insanların bir arada güven içinde yaşadıkları yerler olmaktan çıkmıştır ve insanların daha hızlı hareket etmeleri ve daha hızlı çalışmaları için tasarlanan mekanlara dönüşmüştür. İnsanların birbirlerinin sıcaklığına sığındıkları, sosyalleştikleri, el emeklerini birbirlerine sundukları sosyal korunaklar olmaktan gittikçe uzaklaşan kentler, insanların tüketim için yaşadıkları sahneler halini almıştır. Yaşamın hızlanması sonucu insanlar daha hızlı yemek yemek, daha hızlı alışveriş yapmak, gidecekleri yere daha hızlı varmak için belli bir tempo içinde koşturup durmaktadırlar. Tüketim odaklı hayatın, insanlara mutluluk ve huzur getirmediği, insanların farklı bir yaşam biçimi aramaları kentsel boyutta Cittaslow hareketini ortaya çıkarmıştır. Cittaslow felsefesi yaşamın, yaşamaktan zevk alınacak bir hızda yaşanmasını savunmaktadır. Cittaslow hareketi, insanların birbirleriyle iletişim kurabilecekleri, sosyalleşebilecekleri, kendine yeten, sürdürülebilir, el sanatlarına, doğasına, gelenek ve göreneklerine sahip çıkan ama aynı zamanda alt yapı sorunları olmayan, yenilenebilir enerji kaynakları kullanan, teknolojinin kolaylıklarından yararlanan kentlerin gerçekçi bir alternatif olacağı hedefiyle yola çıkmıştır. Seferihisar 2009 yılında, 30 ülkede 192 üyesi olan Uluslararası Cittaslow birliğine üye olmuş ve Türkiye’de Cittaslow hareketini başlatmıştır. Seferihisar liderliğinde Türkiye’de gelişen Cittaslow hareketi günümüzde 9 kente yayılmıştır” dedi. 

Tüketiciler, asıl patrona dönüşüyor 

Klasik pazarlama paradigmalarının değişime uğradığı günümüzde, tamamen müşteri gereksinimlerine uyum sağlayarak şekillenen ‘yeni’ pazarlama anlayışının evrimini aktaran Ketchup Grup CEO’su Yalçın Onur, konuşmasında özellikle Y ve Z jenerasyonlarının yönlendirmesi ile değişime uğrayan güncel teknolojilerin gerçek ve sanal dünya arasındaki çizgileri giderek nasıl belirsizleştirdiği; bunun alışveriş, eğlence, seyahat ve diğer tüm tüketim alışkanlıklarını ne yönde değiştirdiği ve pazarlama anlayışındaki yeni seçeneklerin, zaman ve mekan kısıtlamalarına bağlı kalmadan, hedef kitlelere ne yollarla ulaşabileceğini dinleyicilerle paylaştı. Akıllı telefonlar ve lokasyon bazlı uygulamalar, Google Glass, Oculus gibi sürekli gelişim içinde olan teknolojilerin, kişiselleştirilmiş tüketim alışkanlıklarında ne denli önem taşıdığına da dikkat çeken Onur, küçüğünden büyüğüne tüm işletmelerin bu gelişmelere ayak uydurmak zorunda olduğunu ve istedikleri an tüm görsel ve içeriksel geri bildirime ulaşabilen kullanıcıların, günümüzün gerçek anlamdaki asıl patronlarına dönüştüğünü aktarırken, bu yeni dünya düzeninde işletmelerin tüketicileri kendilerine sadık kılmak için ne gibi yöntemler kullanmaları gerektiğine dair görüşlerini sundu.  

Misafire akılda kalıcı hizmet deneyimi yaşatmak

Indus Danışmanlık Kurucusu Danışman M. Efsun Yüksel Tunç ise, misafire “Akılda Kalıcı ve Önerilir Hizmet Deneyimi Yaşatmak” için takım olarak yapılabilecekleri ele aldığı sunumunda, katılımcıların yaşayarak öğrenmesini hedeflemiştir. Takım hedefini bilen ve sahiplenen çalışanların motivasyonu yüksek bir şekilde hizmet sunmaları için gereken etkili takım iletişimi ve iş yönetimi becerilerinin ele alındığı sunumda, liderlikten zaman yönetimine, işbirliğinden stres yönetimine kadar pek çok konuya değinildi.

Sosyal medyanın seyahat alışkanlığına etkileri

Seyahat yazarı ve blogger olan Yoldaolmak.com Seyahat Bloggerı Kemal Kaya, dil öğrenmek için çıktığı bir yolculuktan, seyahat bloggeri olarak döndüğü, 22 ay süren seyahatinin ilginç hikayelerini de paylaştı. Blogların, günümüz turizm endüstrisindeki yeri, işbirliği fırsatları ve bloglarla nasıl çalışılması gerektiği konusunda da ipuçları veren Kaya, sosyal medyanın seyahat alışkanlıklarını nasıl etkileyebileceği konusundaki deneyimlerini de aktardı.