Kuraklık riski için yeni sigorta modeli geliyor

TARSİM Başkanı Kadak, çiftçilerin kuraklığın da sigorta kapsamına alınması yönündeki taleplerini değerlendirdi ve yeni sigorta modelleri üzerinde çalışıldığını bildirdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

SERGÜL KESKİN

İSTANBUL - Yaşanan kuraklık nedeniyle ürün alamama riskiyle karşı karşıya kalan çiftçilerin zararlarını telafi etmek için kuraklığın da sigorta kapsamına alınması yönündeki taleplerine sektörden yanıt geldi. Devlet Destekleri Tarım Sigortaları (TARSİM) Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Kadak, gerçek manada risk yönetiminden söz edebilmek için kapsama alınması gereken risklerin yeri geldiğinde ve şartlar oluştuğunda, kapsama alınmasının sağlanması gerektiğini, bu konuda teknik birimlerin yoğun bir şekilde, çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. Türkiye’de henüz sigorta kapsamında olmayan kuraklık, aşırı yağış, çiçeklenme dönemlerindeki uzun süreli sıcak hava, ya da aşırı sıcaklar, hastalık gibi risklerin henüz sigorta kapsamında olmadığına işaret eden Kadak, katastrofik (felaket tarzında) olan sigortalar için uluslararası reasürans bulma imkanlarının oldukça sınırlı olduğunu, riskin paylaşılması için belli güvenceler elde etmeden, bu tür riskleri havuzun tek başına üstlenmesinin, sistemi sıkıntıya sokabileceği uyarısında bulundu. Kadak, bu tür, kapsamda olmayan risklerle ilgili çalışmaların yoğun bir şekilde devam ettiğini belirterek, “Yeni sigorta modelleri üzerinde çalışmalar ve arayışlarımızı sürdürmekteyiz” açıklamasında bulundu.    

DÜNYA’nın tarım sigortalarına ilişkin sorularını yanıtlayan Kadak, kar etme amacı olmayan, tamamen tarım sektöründe çiftçiye, üreticiye ve yetiştiriciye hizmet etmeyi hedefleyen bir sigorta sistemi olan TARSİM’İN üreticiye destek veren bir hayır kurumu olmadığını, sektörün önemli ölçüde açık alanda üretim yapmasının en önemli handikapı olduğunu vurguladı. TASRİM’de ilk poliçelerin 1 Haziran 2006’dan itibaren düzenlenmeye başladığını ve yaklaşık 7-7.5 yıllık süreçte her yıl tarım sigortalarının kapsamının genişletildiğini belirten Kadak,  devletin tüm branşlarda üreticilere yüzde 50 prim desteği sağladığını söyledi.

En yüksek sigortalılık yüzde 55 ile kolzada    

Her yıl tarım sigortalarına olan talebin arttığnı, ancak daha kat edilmesi gereken çok mesafe bulunduğunu ifade eden Kadak, 2013 sonu itibariyle Türkiye genelinde sigortalılık oranının bitkisel ürünlerde ortalama yüzde 10, hayvan hayat sigortasında yüzde 6 olduğunu bilirterek, üretilen önemli sigortalı ürünler ve şehirlere ilişkin şu bilgileri verdi: “Konya’da arpada yüzde 14, Diyarbakır’da buğdayda yüzde 16, Adana’da mısırda yüzde 16, Edirne’de çeltikte yüzde 27, Aydın’da pamukta yüzde  27, Tekirdağ’da ayçiçeğinde yüzde 33, kolzada yüzde 55, Mersin’de karpuzda yüzde 47, Malatya’da kaysıda yüzde 16, Isparta’da elmada yüzde 26, Mersin’de şeftali ve erikte yüzde 28, Manisa’da üzümde yüzde 30, Mersin’de kirazda yüzde 37, Bursa’da armutta yüzde 39 ve Antalya’da portakalda yüzde 42’lik sigortalılık seviyesine ulaşıldı. Üretilen ürünler, ekonomik manada bir değer ifade ediyorsa, sigortalılık oranı da bununla doğru orantılı artmakta.”    

Prim üretim verilerine göre, Türkiye’nin AB ülkeleri tarım sigortaları sıralamasında, İspanya ve Fransa’dan sonra 3. sıraya geldiğine işaret eden Kadak, bunun kısa geçmişi olan sigorta sistemi için önemli bir gelişme olduğunu söyledi. Kadak, kurulan sigorta sisteminin uzun soluklu olabilmesi için tüm paydaşların doğru hareket etmesi gerektiğine işaret ederek, “sistem ne kadar uzun soluklu olursa tüm paydaşlar bundan uzun süre istifade etmiş olacak” uyarısında bulundu.    

Bu konularda ilginizi çekebilir