Lojistikçiler depolarını '2023'e hazırlıyor

Depolama alanında 2012'yi Yatırım yılı ilan eden lojistik firmaları, 2013'te de yatırımda hız kesmiyor. Depolarda modern sistemlere geçiliyor, hız ve verimlilik artırılıyor. Firmaların Türkiye'deki depo alanları 8 milyon m2'yi aşıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME


Aysel YÜCEL

İSTANBUL - Türkiye tüm sektörleriyle 2023'e hazırlanırken, 500 milyar dolarlık ihracat hedefini taşıyacak olan lojistikçiler de yatırım atağına geçti. Depolama alanındaki yatırımlarına da hız katan firmalar, yeni depolar kuruyor, mevcut depolarında hız ve verimliliği artıracak modern sistemlere geçiyor. Türk lojistik firmalarının yalnızca yurtiçindeki depo alanları 8 milyon m2'ye yaklaşıyor. Türkiye'deki mevcut depolama alanının yaklaşık yüzde 60'ı sanayi ve üretim tesislerinin yoğunlaştığı İstanbul ve İzmit'in Gebze ilçesinde yer alıyor. Ülke genelindeki tüm depoların yaklaşık yüzde 50'sini kiracılar kullanırken, geri kalan kısmını ise depo maliyeti kendilerine ait olan firmalar tarafından işletiliyor. Uluslararası alanda da hızla büyüyen lojistik firmaları, yurtdışında da yüksek standartlarında önemli depo yatırımlarına imza atıyor, dünya devleriyle rekabet ediyor.

2012, depolamada yatırım yılı oldu

Lojistik ve taşımacılık sektörünün ana iş konularından birinin depolama olduğunu ifade eden Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkanı Turgut Erkeskin rekabetin hızla arttığı küresel pazarda depolamanın daha iyi, daha hızlı, daha düşük maliyetlerle yapılmasının ülkelerin lojistik performanslarını doğrudan etkilediğine, ayrıca ekonomilerin uluslararası pazarlardaki ağırlıklarını belirlediğine dikkat çekti. 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hacmini taşımayı hedefleyen Türk lojistik firmalarının, lojistiğin diğer alanlarında olduğu gibi depolama alanındaki yatırımlarını da artırdığını ifade eden Erkeskin, özellikle 2012'nin depolama alanında yatırım yılı olduğunu vurguladı. Lojistik firmalarının milyonlarca dolarlık depolama yatırımlarını 2013 yılında da sürdürdüğünü vurgulayan Erkeskin, şöyle konuştu: "Bu alana önemli bir bütçe ayıran sektör şirketlerimiz modern ve büyük depo yatırımları yaparak 2013 yılına girdiler. Sektördeki depo yatırımlarının artmasını iki ayrı başlıkta değerlendirebiliriz. İlki, büyük sanayi firmalarının artık ürünlerini kendi bünyelerinde depolamak yerine lojistik firmalarının depolarını kullanmayı tercih etmeleri; ikincisi ise Türkiye'nin Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetlere yakınlığı nedeniyle bölgesinde "bir üretim ve lojistik üssü" haline gelmesiyle birlikte özellikle yabancı firmaların depo ve lojistik merkezi yatırımlarını çekmesi. Önümüzdeki yıllarda da Türkiye'ye ve Türk lojistik sektörüne yönelik ilginin artacağını, yerli ve yabancı yatırımları çekmeye devam edeceğini öngörüyoruz." Türkiye'de günden güne tedarik zinciri yönetimi prensiplerinin geliştiğini de belirten Erkeskin, özel nitelikte gıdalar, tehlikeli maddeler, soğuk hava depoları ve açık hava depoları konusunda ise daha ciddi yatırımlara ve uzmanlığa ihtiyaç olduğunu, bu tür yatırımların da giderek hız kazandığını söyledi.

Depolar artık daha 'akıllı'

[PAGE]

 

Depolar artık daha 'akıllı'

Türkiye'de depoculuğun son yıllarda önemli bir gelişme gösterdiğini ifade eden Lojistik Uzmanı Dr. Hakan Çınar da "Eskiden yalnızca 'dört duvar' kabul edilen depoların modernizasyonu her geçen gün arttı ve lojistiğin önemli dinamolarından biri halini aldı" dedi. Depoların akıllı olanlar ile olmayanlar olarak sınıflandırılmaya başlandığına da dikkat çeken Çınar, depolama alanındaki gelişmelere yönelik şu değerlendirmede bulundu: "Akıllı depo olarak adlandırılan depolarda otomatik sistemler dikkatimizi çekiyor. Robotlardan, konveyörlere, sesli ürün toplamadan insansız tüm süreçlerin yürümesine varıncaya dek depolar sürekli gelişiyor. Depolama alanında gelinen nokta Avrupa ile kıyaslandığımızda son derece sevindirici. Ama yine de Türk lojistik firmaları depoların verimliliği konusunda henüz tam olarak istenilen noktaya ulaşmış değil. Bu konuda bir takım eksiklikler var. Bunların da dikkate alınnarak giderilmesi gerekiyor."

Depolarda başarılı yönetim, lojistik maliyetleri düşürüyor

Amerika, Avrupa ve Uzakdoğu'da da yüksek standartta depoları bulunan Barsan Lojistik'in yetkilileri de Barsan gibi diğer firmaların da 2023 hedefleri doğrultusunda depolama standartları yükseltecek yatırımlara hız kattığını söyledi. Sadece Avrupa'da 86 bin m2 depolama alanına ulaşan Ekol Lojistik'in CEO'su Tayfun Öktem, depo yönetiminin tüm lojistik faaliyetler içerisinde en büyük paya sahip dilimlerden biri olduğunu belirtti. Öktem, "Bu alanın iyi yönetilmesi, satış noktalarının planlanan zamanlarda beslenmesi, stok ve sipariş hazırlama doğruluk oranlarının yüksek tutulabilmesi, lojistik maliyetinin dolayısıyla da ürün maliyetinin düşürülmesi adına büyük rol oynuyor" dedi. Lojistik şirketler için depo hizmetlerinin sektörün vazgeçilmez bir parçası olduğunu vurgulayan Etis Lojistik Genel Müdürü Erdal Kılıç da "İşletmeler hizmet verimliliklerini, etkinliklerini tamamlayabilmek için mutlaka sahip oldukları ürün cinsine müşteri ihtiyacına uygun doğru lokasyonda doğru liman ve demiryolu bağlantılarına yakın depolar edinmeli. Bu bizim 2023 hedeflerine yaklaşmak için de sektörün yapması gereken en önemli yatırımlar arasında. Depolama alanındaki eksikler hızla giderilmeli" dedi.