Merkez Bankaları için Tinbergen kuralı: Tek hedef, tek araç

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Merkez Bankası’nın bugünkü Para Politikası Kurulu toplantısı öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bazı bakanların “faiz indirim” konusunda baskıcı tutumlarını içeren söylemleri gündeme geldi. Bu konuyu Merkez Bankası eski başkanlarıyla Dünya örneklerini içerir şekilde ele aldık. Merkez Bankasının operasyonel bağımsızlığına müdahale edilmemesi ve yeni yasal düzenlemeye gerek olmadığı bilgisini edindim.  

Merkez Bankası’na faiz indirimi için siyasal baskı sürerken, yer yer “faiz indirim talebini yerine getirmezse” yasasının değiştirilebileceği, bazı siyasiler ve Cumhurbaşkanı tarafından dile getiriliyor. Ali Babacan ise bağımsızlık kararı sonrasında, Merkez Bankası’nın doğru politikalar yürüterek, ekonomi yönetimine yardımcı olduğunu belirtiyor.

Bu tartışmalar sürerken, Merkez Bankası eski başkanlarıyla sohbet edip dünyada ve bizde Merkez Bankalarının görevleri konularında bilgi aldım. Siyasal baskı altındaki Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısı öncesi bu konuda edindiğim bilgileri sizinle paylaşmak istedim.
Önce bir eski başkanın söylediği Tinbergen kuralını aktarayım: Merkez Bankaları tek hedefle görevlendirilir, bunun için  tek araç kullanırlar.

Peki, bunun farklı olduğu, farklı görevleri olan Merkez Bankaları yok mu?
FED fiyat istikrarının yanı sıra büyüme ve istihdam konusu ile de  görevlendirilmiş durumda.
2007 yılı krizinden sonra dünyadaki  bir çok Merkez Bankası sözel ve yasal olarak fiyat istikrarı yanında finansal istikrar görevini de üstlendi.

Bu dönemden sonra, Gelişmiş Ülkelerin yüksek borçluluğu nedeniyle yeni görev tartışmaları sürüyor. Eski Başkanlar yeni görevlendirmeler yönünde düzenlenmeler olabileceğini söylüyorlar.
Bizde de yeni görev tartışmaları yapılabileceğini belirtiyorlar. Ancak, bunun   bağımsızlık tartışmasını getirmemesi ve siyasilerin Merkez Bankasını günah keçisi olarak görmemelerini öneriyorlar. Merkez Bankasına hürmetin sürmesi gerektiğinin altını çiziyorlar.  

İngiltere’de de bizdeki gibi,  Merkez Bankası fiyat istikrarı görevini üstlenirken, onun yanı sıra bizdeki BDDK  benzeri bir kuruluş söz konusuymuş. Kriz sonrası eski haline dönmüş.
400 yıllık İsveç Merkez Bankası başkanı bu dönem içerisinde bankalar denetimi görevinin İsveç Merkez Bankasına 4 kez verilip, 4 kez el değiştirdiğini bizim bir Merkez Bankası eski başkanına anlatmış.

Dünyada Merkez Bankaları ödeme sistemleri konusunda da sorumluluk taşıyorlar. Bizde de öyle...
Bizde, makro ihtiyati tedbirler BDDK’da. Fiyat  İstikrarı Merkez Bankasının görevi. Fiyat istikrarı ve finansal istikrar. Elindeki araç ise kısa vadeli faiz enstrümanı ve zorunlu karşılıklar düzenlemesi. Makro ihtiyati tedbirler BDDK’ya görev olarak verilmiş durumda. Merkez Bankası ve BDDK sürekli bilgi alışverişinde ve uyum içerisinde çalışıyorlar.

Merkez Bankaları genel olarak bizdeki gibi operasyonel bağımsızlıkları var. Çok fazla görevleri ve çok fazla araçları yok. Genellikle tek hedef görevi için tek araçla çalışıyorlar. Çoğunun temel görevi fiyat istikrarını sağlamak. Kriz sonrası yeni görev tartışmaları ise sürüyor.

Eski Başkanlar, Merkez Bankası’nın operasyonel bağımsızlığı sonrası, on-oniki yıllık  zaman içerisinde yaşanan krizlere karşın, enflasyonu yüzde 35’lerden yüzde 10’un altına indirebildiğini, yüzde 5’in altı hedefini tutturamasa dahi, nisbi bir başarıyı elde ettiğini ifade ediyorlar. Merkez Bankasına yeni görev verilebileceğini, ancak  operasyonel bağımsızlığını güçsüzleştiren yeni bir yasal düzenlemeye hiçbir şekilde gerek olmadığını vurguluyorlar.

Bu uyarıların siyasetçiler tarafından ciddiye alınması gerekir.  Merkez Bankasının operasyonel bağımsızlığının olmadığı 1990’lı yıllarda Tansu Çiller döneminde Merkez Bankasına yapılan baskı ile alınan karar sonrasında yaşanan olumsuzluk ve kriz unutulmamalıdır.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar