'Mermerde İtalya'yı yakaladık 260 bin kişiye istihdam yarattık'

TÜMMER Başkanı Raif Türk, iddiaların aksine mermerciliğin çevreci bir sektör olma yolunda önemli gelişmeler kaydettiğini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mahir SOLMAZ 

**************
260 bin
Sektörde istihdam 
edilen kişi

1.9 milyar dolar
Doğaltaş sektörünün 
2012 ihracat

Bin 500
Sektörde mevcut 
fabrika sayısı

8 bin
Sektörde mevcut 
atölye sayısı

Bin 300 
Mevcut ocak 
işletmesi sayısı
--------------------------

DİYARBAKIR  - Nisan ayında gerçekleştirilen genel kurulda  Türkiye Mermer, Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği (TÜMMER) Yönetim Kurulu Başkanı Başkanlığı görevini üstlenen Raif Türk, işletmecilikte İtalya'yı yakalayan Türk mermer sektörünün artık bin 500 fabrika ve 8 bin atölyede 260 bin kişiye istihdam yaratır hale geldiğini söyledi.1980 yıllarının ikinci yarısına kadar teknolojik yetersizlikler içinde üretim yapıldığını  vurgulayan Raif Türk, "Ülkemizde 1985 yılında yapılan yasal düzenleme ile mermerin farkına varılırken sektörde örenek kabul edilen İtalya, asırlar öncesinden geliştirdiği ustalığı, uzmanlığı ve başarısı ile dünya pazarını elinde tutuyordu. 1957 yılında ilk ihracatını yapan Türkiye sektör mensupları ancak  son 25 yıl, özellikle de son 10 yıl içinde  dünyaya açılmaya, fuarları gezmeye ve gördüklerini ülkemizde uygulamaya başladı. Yıllarca yabancı ülke makinaları ile çalışıldı.Arızalar yabancı makina teknisyenlerine  yüksek bedeller ödenerek giderildi. Bu nedenle üreticimiz de maddi, manevi kayıplar yaşadı.3213 sayılıMaden Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra Türk makinecileri devreye girerek yıldan yıla sektördeki yabancı egemenliğini minimum seviyelere indirdiler" diye konuştu.

Mermer ve doğaltaş sektörünün dünyada ve Türkiye’de aile işletmeciliği yoluyla geliştiğini aktaran Türk, "Hala aile işletmeciliği sürdürülüyor.Sektör doğası gereği profesyonellikte aranamayacak kadar özveri ve amatör bir ruh gerektiriyor. Bu nedenle inşaat,  tekstil gibi sektörlerden bu alana büyük paralar harcayarak giren yatırımcıların tamamına yakını büyük zararlara uğrayarak sektörü terk etmek zorunda kaldı. Bu tür firmaların sektöre her giriş çıkışları haksız rekabete ve sansasyonel çalkantılara neden olmuştur" açıklamasını yaptı.

Sektör ivme kazandı
10 yıl gibi bir süre içerisinde Türkiye'nin üretimde ve nispeten değerde dünyada örnek teşkil ettiğini ve gerçek bir karşılaştırma ölçütü sayılan İtalya ile aynı düzeye  geldiğini ifade eden Raif Türk, "Ülkemiz renk, desen, çeşitlilik ve rezerv zenginliği avantajına sahip. Her geçen gün yeni talepler alan  Türk mermeri markalaşma yolunda önemli adımlar atıyor. Ülkemiz pazarlama stratejilerini geliştirmeye ve uygulamaya başlamıştır. Bu konuda firmalarımız hızlı gelişme kaydediyor.

Ocak işletmeleri ile fabrikalarımızda her türlü standardı sağlayan, detaylı işletme sistemleri kuruldu. Sorumluluk paylaşımında 3'üncü neslimiz devreye girdi. Bin 300’e  yakın ocak işletmemiz, 1500’ü aşkın  fabrikamız, 8000 atölyemiz ve yaklaşık 260 bin çalışanımız var. Bürokrasinin sektöre ayak uydurmada  zorlanması, her şeye rağmen gelişmenin arzulanan seviyelere çıkmasını engelliyor.Mermer yatırımcısı; çalışılan alanlara yol, su, elektrik, iletişim imkanları götürüyor. Yerel halkı yerinde tutarak göçü önlüyor ve ülke çapında azımsanamayacak oranda istihdam yaratıyor" şeklinde konuştu.

Makina sektörünü de geliştiriyor
Türkiye'nin toplam mermer makinası üretiminin yıllık 470 milyon dolar düzeyinde olduğu bilgisini veren Raif Türk, "Yıllık mermer makinası ihracatımız 130 milyon dolar. Mermer sektörü için makine üreten firma sayısı 105 civarında. Mermer makinası İhracatı yapan 37 firma var. Mermer makinesi ithalatı ise yılda 200 milyon dolar tutarında. Bu makinalar ya ocaklarda kullanılan ağır iş makinaları ya da seri imalatını yapamadığımız çok fazla satılma imkanı olmayan, yüksek Ar-Ge çalışması gerektiren makinalardır. Mermer sektörü tüm madencilik faaliyetleri ile karşılaştırıldığında ihracatta  yüzde 50 oranında bir ağırlığa ulaştı. Sektörün girdileri yüzde 90’nı aşan oranda öz kaynaklarımıza dayanıyor.
Bu oran makine sektörünün gösterdiği hızlı gelişme ile birlikte yükselecektir" ifadesini kullandı.

Doğa tahribatının önüne geçiyoruz 
Mermer Üreticisinin  çevre duyarlılığının her geçen gün artığının altını çizen Raif Türk "İşletmelerimizde, her türlü kuruluştan gerekli izinler alınarak çalışıyor. Mermer ve doğaltaş sektörü de çevresel etki değerlendirme belgesi ve gayri sıhhi müessese ruhsatı başta olmak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve daha pek çok kurum ve kuruluşun çevre hassasiyeti içeren yönetmeliklerine tabidir" dedi.

Sektörün Üst Birliği olarak TÜMMER’in statüsü değiştirilmeli

Sektörün üst birliği olan TÜMMER'in  Türkiye coğrafyası üzerinde dağılmş mermercilerin kurduğu  18 bölgesel mermer derneği ve 2 maden ihracatçı birliği ile mermer makinaları üreticilerinden oluştuğunu belirten Raif Türk " TÜMMER 2000 yılında bakanlar kurulu kararı ile sektörün üst birliği olarak kurulmuştur. Bugüne kadar sektörü ilgilendiren tüm yasa ve yönetmeliklerin hazırlanma çalışmalarında yer almıştır. Ancak daha çok hizmete verebilmesi için statüsünün değişmesi gerekiyor.Yönetim Kurulumuzun konuya ilişkin çalışmaları sürüyor" dedi.

Hedef İzmir'deki fuarı birinciliğe yükseltmek
Sektörde yeni kaynakların aranması, bulunması, kalite ve verimliliğin artırılmasına yönelik çalışmaların  sektör mensuplarımızca farklı ölçeklerde planlanlandığını ve gerçekleştirilidiğini belirten Raif Türk, makine ve teknolojide yeniliklerin takip edilerek çalışmalar yürütüldüğünü  ifade etti. Dünyanın ilk 3 büyük fuarından biri olarak kabul edilen İzmir Mermer Fuarı'nın birinciliğe yükselmesi hedefi doğrultusunda büyük çaba gösterdiklerini dile getiren Türk, "İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 400 milyon liralık devasa fuar alanı yatırımı bu hedefe ulaşmamıza önemli bir katkı sağlayacak" dedi.

Taş kültürünün yerleşmesi gelişimimize katkı sunar
Bir kıyaslama ölçütü olarak kabul ettikleri İtalya ile Türk mermer sektörünün aynı düzeye geldiğini
ifade ederken sektörün 3 önemli ayağından ilk ikisini vurguladıklarını belirten Raif Türk, "Bu durumda ülkemizde sektörümüzün geleceğini doğrudan ilgilendiren 3'üncü ayak ne yazık ki İtalya ile kıyaslandığında halen asırlar ölçütünde geri kalmış durumda Gelişmiş ülkelerin tümünde taş kültürü önemli ölçüde yerleşmiştir. Bu ülkeler taşı, şehirlerinde, kasabalarında ve köylerinde, cadde ve kaldırımlarında, binalarının girişlerinde, pencere sövelerinde, köşelerinde yoğun ve sanatkarane bir şekilde kullanıyor. Bu ülkelerin yetiştirdiği taş ustası mimarlar uygulaması hayranlık uyandıran taş tasarımları geliştiriyor. Böylece geleceklerine sahip oldukları kültür doğrultusunda yeni imkan ve kapılar açıyorlar. . Bürokratik engellerin giderilmesi, ‘çevrecilik’ adı altında sektöre yöneltilen tehditlerin ortadan kaldırılması, kırsal alanlarda ruhsat güvencesinin vatandaşa benimsetilmesi ve taş kullanım  kültürün ülkemizde de yerleşmesi oranında doğaltaş ve mermer sektörümüz gelişme gösterecektir"şeklinde konuştu.