"Mersin Ses Veriyor"

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK kitap@dunya.com

 

Mersin Uluslararası Müzik Festivali, bir kentin yıllardır verdiği emeğin ürünüdür. Bir imecedir. Başladığı günden bugüne her yıl buna tanık oldum. Görev alan herkes, her kurum, her STK yöneticisi işlerinden, özel hayatından fedakârlıklarda bulunarak canla başla çalıştı festivali bugünlere getirebilmek için. Sonuçta uluslararası bir marka yaratıldı. Belki de kentin hem ulusal hem de uluslararası en önemli markası oldu Müzik Festivali. El ele verildiğinde neler yapılabileceğini gösterdi festivali olmayan diğer kentlere...

Festival Yürütme Kurulu Başkanı Selma Yağcı, etkinlik kataloğunda yer alan yazısında Özdemir Asaf ’ın “Müzik İçin Övgü” şiirine yer verdikten sonra amaçlarını şöyle anlatıyor:

“Amacımız, siz sevgili dostlarımızı sıkmadan evrensel müzikle buluşturmak. Bu tür etkinliklerin özellikle gençlerimiz için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Her türlü istek ve eleştirilerinize açığız. Çok seslilik; el ele vermek ve paylaşarak yaşamak demek zaten...”

Festival Sanat Yönetmeni Remzi Buharalı ise sanatın yaşatıldığı yeri aydınlattığını, sanatçının ise karamsarlığı umuda dönüştürdüğünü vurguluyordu. Kente bir Festival Orkestrası ve Festival Akademisi kazandırmanın hedefleri arasında olduğuna dikkat çeken Buharalı, müziğin çeşitli türlerine yer vererek her kesime ulaşma çabası içinde olduklarının da altını çiziyordu.

Soma’da yaşanan facia nedeniyle 30 Mayıs’a ertelenmişti açılış. Mersin Sanat Etkinlikleri Derneği ev sahipliğinde bu sene “Mersin Ses Veriyor” sloganı ile gerçekleştirilen etkinlik, Soma’da yaşamını yitiren 301 işçi için saygı duruşunda bulunulmasıyla başladı. Festival Ödülleri’nin dağıtılmasından sonra Şef İbrahim Yazıcı yönetimindeki Çukurova Senfoni Orkestrası, genç besteci Eray İnal’ın “Anadolu Rapsodisi”ni yorumladı.

Ardından 18 yaşında Londra Kraliyet Filarmoni Orkestrası ile sahneye çıkan Charlie Siem’e, Bruch’un “1 No’lu Keman Konçertosu”nda eşlik etti. Son eser, Grieg ’in Peer Gynt Suitlerinden 1. ve 2.’siydi. Eserlerin üçü de iyi seçilmişti. İzleyiciler salonu terk ederken Peer Gynt’in o çok bilinen temalarını mırıldanıyorlardı...

Ertesi günkü Buika konseri, sanatçının rahatsızığı nedeniyle 10 Haziran’a ertelenmişti. Biz, Pazar günü Bülent Ortaçgil’i Kanlıdivane antik kentinde, bir obruğun kenarından dinledik. Sanatçı, seslendirdiği 25 şarkıda izleyicileri geçmişten bugüne unutulmaz bir yolculuğa çıkardı.

Bu arada Buika’nın yeni albümü “La Noche Mas Larga” da yakınlarda yayınlandı. Sanatçı, CD’de kendi şarkılarını ve de “Ne Me Quite Pas”, “Throw It Away” gibi klasikleşmiş eserleri seslendiriyor.

Öte yandan son beş yıldır DenizBank’ın katkılarıyla Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği İstanbul Opera Festivali de başladı. Bu akşam, Rossini’nin Fatih Sultan Mehmet Operası’nı Zorlu Center PSM’de izlemek mümkün. Yaşayan en ünlü bariton Dmitri Hvorotovsky’nin 17 Haziran’daki konseriyle sona erecek etkinliği önümüzdeki hafta yazacağım.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar