(13:00)"Açılan yabancı şirket sayımız çarpıcı bir mesaj"

(13:00)"Açılan yabancı şirket sayımız çarpıcı bir mesaj"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Uysal, 2002-2008 arasında 14 bin 109 adet, yabancı sermayeli veya bir şekilde yabancı sermayeyle ilintili şirket açıldığını, bu rakamın yabancı sermayenin Türkiye'ye olan ilgisine ilişkin çok çarpıcı mesaj olduğunu kaydetti. Uysal, bazı gazetecilerle bir araya geldiği sohbet toplantısında, dünyada ve Türkiye'deki ekonomik gelişmelere değinerek, Türkiye'de şu anda politik ortamda belli sıkıntılar olduğunu, bunun ortaya çıkardığı resmin asıl olarak 1 yıl sonra görüleceğini söyledi. Yıllara göre dünya konjonktüründe uluslararası sermaye hareketlerinin değişim gösterdiğinin altını çizen Uysal, bu yıl tüm dünyadaki sermaye hareketlerinin önceki yıllara göre daha az olacağını, bu nedenle Türkiye'de de bir düşüş yaşanacağını kaydetti. Türkiye'ye bu yıl ilk 4 ay 5,3 milyar dolar civarında giriş olduğunu ve ilk yarıda en az 7 milyar dolar düzeyinde bir rakamın görüleceğini belirten Uysal, gidişatın, YASED'in 2008 yılına ilişkin 15 milyar dolar civarındaki öngörüsünü doğruladığını ifade etti. Tahir Uysal, Türkiye'de açılan ve kapanan yabancı sermayeli şirket sayısına değindiği konuşmasında, "1954'ten 2002'ye kadar 5 bin 438 adet yabancı sermayeli veya ilintili şirket açılmış. 2002-2008 arasında ise 14 bin 109 adet açılmış. Bu rakam, yabancı sermayenin Türkiye'ye olan ilgisine ilişkin çok çarpıcı bir mesaj. Sadece 2007'de 3 bin 702 adet şirket yabancı sermaye ile ilgili hale gelmiş. 2008'de de trendin aynı seviyede devam ettiğini görüyoruz" şeklinde konuştu. "Kayıt dışılık halledilmeli" Yabancı sermayenin Türkiye'ye, kısa dönem değil uzun dönemli baktığını vurgulayan Uysal, 2007'de seçimlere rağmen bu ilginin devam ettiğini, Türkiye'nin hala çekiciliğini sürdürdüğünü söyledi. Türkiye'nin yükselen enflasyonu bir şekilde kontrol altına alması gerektiğine dikkati çeken Uysal, Merkez Bankasının enflasyon konusunda doğru olanı yaptığını ve ulaşılamaz olan yüzde 6 hedefini revize ettiğini, dolayısıyla Merkez Bankasının hedeflerinin desteklenmesi gerektiğini kaydetti. Uluslararası Yatırım Danışma Konseyi Toplantısına da değinen Uysal, bu yılki toplantıda yine süreklilik üzerinde çok durulduğunu, katılımcıların verdiği mesajın "ülkenizden ve pazardan çok memnunuz, buraya yatırıma devam etmek istiyoruz" şeklinde olduğunu aktardı. Toplantıda temel altyapı, teknolojik altyapı eksikliklerinden bahsedildiğini, ayrıca kayıt dışılık konusunda da bütün yatırımcılardan yorumlar geldiğini anlatan Uysal, bir gazetecinin sorusu üzerine, bu toplantıların 5 yıldır yapıldığını ve her toplantıda bu konunun üstünde mutlaka durulduğunu söyledi. Uysal, "Bu toplantılarda kayıt dışı ekonomi konusunda hiçbir raporda (ilerleme kaydedilmiş) denmiyor. Yani söylem var, eylem yok. Türkiye, dünyanın ilk 10 ekonomisi içine girmek istiyorsa bu konuyu halletmeden başarmasının imkanı yok" diye konuştu. "Yabancı uzun dönemli bakıyor" Konsey toplantısına katılan yatırımcıların Türkiye'deki siyasi belirsizlikle ilgili genel yorumlarının ise kısa dönemli politik sıkıntıların aşılacağı yönünde olduğunu dile getiren Uysal, "Politik anlamda şu andaki durum doğrudan yabancı yatırımlara yansımadı. Kapatma olursa, genel prensiplerinin değişeceğini hiçbir şekilde düşünmüyorum" görüşünü aktardı. Tahir Uysal, dahili olarak bazı yerlerde çok ciddi duraklama yaşandığına işaret ederek, "Yabancı sermaye uzun dönemli bakıyor. Ancak yerli pazar (politik gelişmelerden çok endişeliyim, bekleyelim ve görelim) diyebiliyor" şeklinde konuştu. Cari açığa ilişkin de Uysal, cari açığın büyümesinin ülke büyümesini bir anlamda tehlikeye sokabileceğini, büyümenin duraksayabileceğini belirterek, "Cari açık bugünden yarına kaybolmaz, maliyeti de çekilir gibi değil. Bu nedenle mutlaka düşürmemiz gerekiyor" dedi. Uysal, IMF ile ilişkiler konusunda da, Türkiye'nin borç almada sorun yaşamadığını, ancak pahalı borçlandığını, IMF ile ileriye dönük yapılacak bir programın Türkiye'ye yararının olacağını düşündüğünü kaydetti. YASED Yönetim Kurulu Üyesi Lütfi Yenel YASED Yönetim Kurulu Üyesi Lütfi Yenel ise, Türkiye'de eğitimli insan bulmada özellikle yan sanayi şirketlerinde ciddi sorun bulunduğunu, Türkiye'de beyaz yakalı eğitimlilerin eksik olduğunu söyledi. ÖSS sınavına da dikkati çeken Yenel, "Bir ülkeye bu kadar zararlı bir mekanizma daha kurulamaz. Seçme sınavı yanlış. Bu, endüstriye eleman yetişmesini engelleyen bir sistem" dedi. Yabancı sermayenin artık hiçbir yere sadece pazar, üretim ve iş gücü için gitmediğini, belli bir uzmanlığı orada kurmak için de gittiğini ifade eden Yenel, bu durumda nitelikli eleman ihtiyacının arttığını belirtti. Yenel, uluslararası yatırımcının artık Türkiye'ye, sadece ülke pazarı için gelmediğini, bölge ülkeleri için de burayı bir sıçrama yeri olarak gördüklerini vurguladı. YASED Yönetim Kurulu Üyesi Dilek Yardım da, cari açığın fonlanmasında bundan sonra bir isteksizlik olabileceğine dikkati çekerek, "Fonlama o kadar da garanti bir şey değil. Bu nedenle cari açığa dikkat etmeliyiz" diye konuştu.