Kurumsal reformların gerekliliği

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

AROLAT'tan / Osman S.Arolat Kurumlar, belli sorunlara yanıt vermek, belli işleri gerçekleştirmek amacıyla oluşturulurlar. Zaman içerisinde değişim, kurumlarda reformu gerekli kılar. Eğer kurumlar bu değişimi, reformu gerçekleştirirlerse, ekonomik verimlilikleri, katkıları sürer. Reformu gerçekleştiremezlerse, gelişmenin önünde fren yaparlar, engel olurlar. Değişim, kurumların yeni işlevler yüklenmesini, yeni isteklere cevap verebilir hale gelmesini gerekli kılıyor. Bu da hemen hemen her kurumda bir reform gerekliliğini ortaya koyuyor. Uzun bir süre toplum taleplerine yanıt verebilen bazı kurumlar, yenilenmeyi başaramazlarsa kendilerinden beklenen performansı veremez hale geliyorlar. Yenilenemedikleri için beklenenlere yanıt veremiyorlar. Bunu öncelikle bizim mesleğimiz medya açısından ele alıp değerlendirelim. Son dönemde biz kendi aramızda tek yönlü haber akışından, interaktif gazeteciliğe, okurla yüz yüze temasa, onlardan aldığımız soruları yanıtlamaya dayalı bir modele geçtik. Ama bugün için artık özellikle bizim gibi özel alan yayın organlarının yeni bir haber modeline geçmesi gerektiğine inanıyoruz. Uzmanlığa dayalı, "anlamayı kolaylaştıran" bir habercilik artık bugünün medya kurumlarına düşen bir görev halini alıyor. Bu da bilgi odaklı, zenginlik üretimi ile gelişen yeni ekonomide habere yeni işlevler yüklüyor. Ve habercinin haber bombardımanı içinde, habere erişen, derleyen, ayıklayan, paketleyen ve ileten birey olarak çok donanımlı dolması gerekiyor. Haberi sunarken, anlamayı kolaylaştırmayı dikkate alması, okura yararı önde tutması söz konusu oluyor. Bu bizim mesleğimizde olduğu gibi, hayatın her alanında ve kurumunda da benzer bir durum söz konusu. Çünkü işleyen ve gelişen kurumlar yaratmadan, çok tutarlı makroekonomik politikaları üretebilmekte, ülkenin yeraltı ve yerüstü zenginliklerini tam ve yararlı kullanabilmek de mümkün olamayacaktır. Yakın geçmişimizde 2001 krizi sonrası mali sektörümüze çeki düzen vermemiz, bu alandaki kurumların işlerliklerinin artması olumlu sonuçlar verdi. Fiyat istikrarında alınan önemli mesafede de bağımsız işleyen bir kurum olarak Merkez Bankası'nın önemli rolü oldu. Bir dönem önemli gelişmelere yol açmış ve başarı sağlamış kurumların bazıları bugün kendilerinden beklenen işlevi yerine getiremiyorlar. Örneğin, Devlet Demiryolları (TCDD), gelişen ekonomimize lojistik açısından yeterli desteği veremiyor. Ve biliyoruz ki, bu kurumun yük taşımacılığında, sebze-meyveyi üretim alanlarından tüketim alanlarına getirmesi ya da mermer bloklarını limana iletmesi bu alanlardaki üreticiler açısından da, ülke ekonomisi açısından da önemli yarar sağlayacaktır. Bugün artık her kurumun topluma daha yararlı olabilmek için kendi yapısındaki katılaşmalardan kurtulup, değişime nasıl ayak uydurmanın çalışmasını yapması gerekiyor. Bu kamu kurumlarında olduğu kadar, özel sektör kurumlarında da gündemde olması gereken bir konu. Bir ülkede kurumlar ne kadar reform gerekliliği içinde, dönemin şartlarına uyum sağlayabilirse, o ülkede üretimin gelişmesi ve rekabetçi kılınması o denli mümkün olacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar