Oh!... Rahatladık

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Derin bir oh çektik, rahatladık. FED’in korku üreten eylül toplantısından korkulan sonuç çıkmadı. Toplantı sonrası açıklanan metinde meşhur “kayda değer süre” ifadesi aynen muhafaza edildi. 

Ne demek bu? FED’in uzun süredir dünya ekonomisine pompaladığı likidite artık artmasa bile, sonu henüz bilinmeyen bir süre için azalmayacak da. Açıklama bu demeye geliyor. 

Peki neden bu kadar önemli? Bir süredir söylüyorum, FED’in dünyaya pompaladığı bu fazla ve düşük maliyetli para özellikle bizim gibi kaynak fakiri ülkelerde bir tür bağımlılık yarattı. Kendi ekonomilerinde yatırılabilir kaynak (tasarruf) üretemeyen ülkeler büyüyebilmek için hazır gelen bu kaynağa yaslanmaya başladılar. Giderek ciddi bir kaynak bağımlılığı oluştu. Bunu madde bağımlılığına benzetiyorum ama bu benzetme tepki de çekiyor. Ama bu kaynağa alışmış ülkelerin kaynak girişi kesilince, , aynen madde bağımlıları gibi, ciddi rahatsızlıklar yaşaması kaçınılmaz. Önem buradan kaynaklanıyor. 

Peki bu süreç neden ve nasıl başladı? Aslında kimsenin kaynak fakiri gelişmekte olan ülkelere kaynak yaratma gibi bir niyeti olmadı. Tersine, bu tür yansımaları olacağı bilinerek, ortaya çıkan sonuçlar görülerek, tamamen ulusal çıkarlar bağlamında başlatılan bir para politikası uygulamasında ortaya çıktı bu dinamik. Küreselleşme ve finansal eklemlenme dinamiği tek ulusal ekonomide (ABD) başlatılan bu politikanın sonuçlarını hızla öteki ülkelere de bulaştırdı. 

Kısacası, bizim türümüzdeki ülkelere de bulaşarak bağımlılık yaratan sürecin kaynağında FED’in, bir ulusal merkez bankası olarak, kendi ekonomisinin gereklerine göre başlattığı bol para-düşük faiz politikası yatıyor. 

ABD Merkez Bankası 2008 krizinde durgunluğa sürüklenen kendi ekonomisini yeniden canlandırmak için para politikasını gevşetmeye, başladı. Bunun tartışılacak tarafı yok. O tarihte gittikçe yoğunlaşan üretim-istihdam gerilemesini durdurup, ters çevirmek için uygulanması gereken doğru politika buydu. FED’in ardından pek çok ülke de para politikalarını bu yöne çevirdiler zaten. ABD uygulamasında sorun yaratan uygulamanın dozu ve süresi oldu. Parasal genişleme uygulaması, gittikçe hızlanan bir tempoda ve muhtelif aşamalardan geçerek, 2013 yılına kadar sürdü. Dünya ekonomisinde uzun süren bir bol para- düşük faiz dönemi yaşandı. Bundan herkes yararlandı. Bizim gibi yatırılabilir kaynak (tasarruf) üretmekte özürlü ülkelerde kaynak sınırının büyümeye getirdiği kısıt FED kaynaklarının ülkeye akmasıyla telafi edildi. Küresel piyasaların işleyişi bu sürecin aksamasız biçimde işlemesini sağladı. Böylece alan razı-veren razı türünde bir finansal ilişki yumağı oluştu. 

Büyüme zafiyeti içindeki bir ekonomide bol para-düşük faiz politikasını sürdürmek anlamlıdır. Ekonomi yavaş olduğu için parasal gevşemenin olumsuz sonuçları da pek görünmez. Ekonomi toparlanıp, büyümeye başlayınca bu olumsuzlukların devreye girmesi dengelerin bozulması riski de artar. 2013 yılında ABD ekonomisinin böyle bir noktaya geldiği düşünüldü. Yararlı olması niyetiyle başlanan gevşek para uygulamasının işini gördüğü ve ABD ekonomisine zarar verebilecek noktaya ulaştığı gibi değerlendirme yapıldı. Ekonomiye verilen para önce azaltılmalı ardından da yıllar içinde biriken stok tasfiye edilmeliydi. 

FED bu uygulamanın birinci aşamasını 2013 yılı sonundan bu yana düzenli biçimde sürdürdü. Ekonomiye verilen para miktarı her ay azaltılarak devam etti. Bu aşamada parasal bir daralma söz konusu değildi. Sadece parasal genişleme yavaşlatılıyordu. Bu aşama kaynak bağımlısı ülkeler açısından sıkıntı üretse de henüz temelli bir sorun yaratmıyordu. Giriş cazibesini koruyan ülkelere para akışı devam etti. 

Bu arada, ikinci aşamanın, yani birikmiş nakit stokunun fiilen azaltılması sürecinin korkutucu gölgesi de kaynak bağımlılarının üstüne üzerine düşmüştü. İkinci aşamada kaynak akışı yavaşlayıp bir noktada sonlanacaktı. Yani kaynak bağımlısı ülkeler kendi kısıtlı kaynaklarına dönecek ve bunların elverdiği ölçekteki büyümeye razı olacaktı. Her ay FED’in toplantıları yakından izleniyor, fiili para daraltılmasının ve bunun doğal sonucu olan faiz yükselmesinin ne zaman başlayacağı kestirilmeye çalışılıyordu.. Bir süredir kaygıyla bunu bekliyorduk. FED toplantısı fiili daralma için henüz erken olduğunu, bunun “kayda değer bir süre” sonra başlayacağını bir kez daha teyit etti. Zaman kazanılmıştı. Rahatlayıp oh çektik, zil takıp oynayacak hallere geldik. Bu süreç daha ne kadar devam eder bilinmez. Her seferinde bu hallere geleceğiz galiba. Çaresini bulana kadar!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018