OHAL’le ilgili iyimser ve kötümser değerlendirmeler

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Anayasa’nın 120. Maddesi’ne bağlı MGK toplantısı sonrası hükümet tarafından önceki gece bütün yurtta 3 aylık olağanüstü hal uygulaması kararı alınıp Meclis’e sevk edildi. Bu konunun Meclis oylaması öncesi olumlu ve olumsuz açıklamalar birbirini izledi. Önce hükümet cephesinden gelen açıklamaları özetleyeyim: 

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “OHAL kararı, 15 Temmuz darbe girişiminin izlerini silerek yolumuza devam içindir. OHAL’i mümkün olduğunca kısa tutmak amacındayız. 1-1.5 ay içersinde işlerimizi tamamlayıp normale döneriz. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 15. Maddesi çerçevesinde sözleşme askıya alınacak. Üç ay işlemeyecektir.” 
Mehmet Şimşek: “15 Temmuz öncesine göre Türkiye’nin demokrasisi güçlenmiştir. Siyasi uzlaşma ortamı hiçbir zaman olmadığı kadar güçlüdür. Bunu devam ettirmek istiyoruz. OHAL’in hedefi de bu. Büyük resme bakmak lazım. Büyük resimde bana kalırsa Türkiye’ye ilişkin riskler azalmıştır. Reform yapma kapasitesi artmıştır.” 

Nihat Zeybekçi: “OHAL kararlarından ülkemizdeki üretim, ihracat ve iş dünyası olumsuz etkilenmeyecektir. Sermaye hareketleri kısıtlanmayacağı gibi hiçbir olağanüstü uygulamaya gidilmeyecektir.” 

Muhalefet partilerinin değerlendirmeleri: 

CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel: “Gazi Meclis böyle bir muameleyi hak etmiyor. OHAL kararı, Gazi Meclis’e bir darbe olur. OHAL, yürütmenin çok ciddi olarak parlamentoya nankörlüğü olur.” 

MHP lideri Bahçeli: “Türkiye’nin oldukça kırılgan ve hassas bugünkü ortamında ülke genelinde olağanüstü hal uygulaması isabetli ve yerinde bin tercihtir. Hiçbir gayrimeşru oluşum ve çeteleşmeye aman verilmeyecektir.” 

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen: "Müjdeli haber OHAL’miş. Bazıları, savaşın bittiğini duymayan Japon askeri gibi OHAL ilanından habersiz, hala demokrasi nöbetinden söz ediyor. 

OHAL ilanından endişe duymayan bir demokrasi savunuculuğu bize özgü. Darbeciler de OHAL ilan edip demokrasi için yaptık derler.” OHAL kararı Meclis’te de ele alınıp oylanıp kabul edildi. 

Dün iş dünyasından da değerlendirmeler geldi: TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu: "OHAL, yerinde alınmış etkin bir mekanizmadır. Kamu düzeninin korunması ve hizmetlerin etkin bir şekilde işlemesi için bu kararın alınması gerekiyordu". 

İTO Başkanı İbrahim Çağlar: "Olağanüstü dönemler olağanüstü yönetimler getirecektir. İş dünyası olarak OHAL kanunun ülkemize huzuru ve devletimizin bekası için alınmış yerinde bir karardır diye düşünüyoruz." 
BTSO Başkanı İbrahim Burkay: "OHAL ilan edilmesi Türkiye’yi daha güçlü demokrasi ve güvenilir hukuk sistemine kavuşturacağına inanıyoruz." 

ATO Başkanı Salih Bezci: "OHAL kısa sürede huzur ve huzur ve barış ortamına döndürmesi için yerinde ve uygun karardır. OHAL kararıyla üç ayda darbe izlerini temizleyip Türkiye gündemini yeniden gelişme ve büyümeye çevirmesi gerekiyor." 

TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar: "OHAL’i olumlu buluyoruz. Ekonomiyi çiftçimizi ve sosyal kesimleri olumsuz etkileyecek bir durum yok." Bir de yurtdışından bir değerlendirme verelim. 

Alman Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeire: "OHAL durumunun sadece ‘mutlak ve gerekli’ olduğu sürece sürmesi gerekir. Hukukun üstünlüğü korunarak orantılı güçten sapılmaması gerekir." 

Financial Times’te makalesi yayımlanan Türkiye, Fransa, Alerika’da İngiltere elçiliği yapmış Peter Westmacoltt, “Başarısız darbe Türkiye’nin üzerinde bir gölge yaptı. Çok önemli bir güç olan Türkiye’nin laik ve demokratik kalması şarttır. Türkiye’nin AKP iktidarının ilk yıllarındaki potansiyeline dönmesini 15 Temmuz darbesi zorlaştırdı” değerlendirmesini yapıyor. 

OHAL kararıyla ilgili iş dünyasından, siyasi partilerden ve yabancılardan ilk değerlendirmeleri sunarken, kendi görüşümün, OHAL döneminin hukuk ve adalete zarar vermeden, darbe girişimini cezalandırmasını, ekonominin önünü kapatacak kararlara yol açmamasını istemek olduğunu açıklarım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar