Olumlu veriler ve piyasalarda tedirginlik yaratan iki olumsuzluk...

Son dönemde ekonomi yazarları yurt içinde düşen işsizlik, yüzde 5’lere yaklaşan büyüme, küçülen cari açık ve yüzde 7’nin altındaki enflasyon verilerinin ortaya koyduğu makro ekonomik verilerdeki iyileşme, yurtdışında Fed’in faiz artışını ertelemesi nedeniyle olumlu değerlendirmeler içeren yazılar kaleme alıyorlar. Buna karşılık piyasaları tedirgin eden iki gelişme söz konusu. Bunlardan birisi siyasilerin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın demeçlerinde ortaya çıkan, “siyasal çatışma” söylemi, diğeri ise yatırım ortamı haraketlenebilecekken gündeme gelen, “kayyum düzenlemesi” konusu... 

Siyasal gerginlik söylemleri, “dokunulmazlıkların kaldırılması” tartışmasıyla başladı. İktidar ve muhalefettin bu konudaki söylemleriyle tırmandı/tırmanmaya devam ediyor. 

Önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Taksim’e kışla, cami ve opera binalarının yapılmasını öneren ve belediyenin bu konuda cesaretli ve kararlı davranmasını içeren demeci, yeniden “Gezi tartışmalarının” zamansız olarak gündeme gelmesine yol açtı. Siyasette sıcak ve çatışmalı bir ortamın başlayabileceği yorumlarına imkan verdi. 

Makro ekonomik verilerde nispi iyileşme ve dışarıdaki olumlu gelişmeler üzerine hükümetin ekonomiden sorumlu bakanları, birbiri ardından üretime dayalı büyüme için yatırım ortamını iyileştirecek çalışmaları artırmak için yeni kararlar almakta olduklarını açıkladılar. 

Ama hem siyaset ortamında artan gerginlik söylemleri, hem de iş dünyasını tedirgin eden “kayyum düzenlemesi” bu olumlu gelişmeye fren yapacak iki olumsuzluk olarak karşımıza çıkıyor. TBMM’deki kayyum düzenlemesine birkaç gün önce TÜSİAD, iş dünyasında tedirginliğe yol açacağını belirterek karşı çıkmıştı. 

Dün de YASED’den benzer tepki geldi. YASED tarafından açıklanan Birleşmiş Milletler Kalkınma Örgütü (UNCTAD) 2016 yılı Dünya Yatırım Raporu’nun tanıtım toplantısında, YASED Genel Sekreteri Özlem Özyiğit ve Başkan Yardımcısı Tankut Turnaoğlu, kayyum düzenlemesinin olumsuzluklara yol açacağını belirterek karşı çıkışlarını dile getirdi. 

Özyiğit, kayyum düzenlemesiyle ilgili yasa girişiminin olumsuzluğa neden olacağını belirterek, yasanın bu haliyle çıkmasını istemediklerini, değişiklik önerdiklerini söylerken, Turnaoğlu da “Hukukun üstünlüğünün korunması şart. Bu alanda geri gitmememiz gerekli” diyerek beklentilerini şöyle açıklıyor: 

“YASED olarak, yatırım ortamının daha da iyileştirilmesi, ülkemizin küresel arenada bir cazibe merkezi olabilmesi ve yatırımların verimliliklerinin artması için yapılacak tüm yapısal reformları ve çalışmaları desteklemeye devam edeceğiz. 2015’in ilk 4 ayında Türkiye’ye gelen doğrudan yatırımlar yüzde 45 azaldı. Bu konuda yıl sonunu beklemek gerekir” diyerek beklentilerinin olumsuz kararlar değil olumlu gelişmeler olduğunun altını çizdi. 

İçinde bulunduğumuz ekonomik durumu geçenlerde “İyilik esintisini sürekli kılmak için uzun vadeli reformlara geçilmelidir” başlıklı yazımda ele aldım. Şimdi görüyorum ki bir yandan iş dünyasını tedirgin eden TBMM’deki kayyum düzenlemesi, diğer yandan siyasette gerilimi artıran demeçler, bu güzel esintinin reformlarla kalıcı kılınmasını engelleyici bir ortama neden oluyor. Üretimin artırılması için yatırım ortamının geliştirilmesi, büyüme, istihdam ve ihracatta da sağlıklı bir yöne yönlendirecektir. Onun için vakit kaybetmeden siyasal ortamı geren söylemlere son verilmeli ve iş dünyasını tedirgin eden kayyum düzenlemesinden vazgeçilmelidir.