Özel sektör yurtdışından borçlanmasını şubatta yeniden artırdı

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Özel sektörün yurtdışından sağladığı kredi borcunda ocak ayında gözlenen bir miktar gerilemeden sonra şubatta yeniden artış yaşandı. Aralık sonunda 230.6 milyar dolarla rekor düzeye çıkan özel sektörün yurtdışı kaynaklı dış kredi borcu, ocak ayında 2.6 milyar dolar azalmış ve 227.4 milyar dolara inmişti. Şubatta ise bu 2.6 milyar doların yarısı bir anlamda geri verilmiş oldu ve bu kez borç 1.3 milyar dolar arttı. Şubat sonu itibariyle özel sektörün yurtdışından sağladığı kredi borcu 228.7 milyar dolar düzeyinde bulunuyor.

Bu tutarın 71.9 milyar doları kısa vadeli borçtan oluşuyor. Kısa vadeli borcun da 30.3 milyar dolarını ticari krediler, 41.6 milyar dolarını diğer krediler meydana getiriyor. 

Şubat ayında kısa vadeli krediler 156 milyon dolar arttı. Artış tümüyle ticari krediler dışındaki kredilerden kaynaklandı. Söz konusu krediler bir ayda 1.3 milyar dolar arttı, ticari kredilerde ise 1.2 milyar dolara yakın bir azalma görüldü.

Kısa vadeli kredilerde ilk iki ayda ise yaklaşık 2 milyar dolarlık bir azalma meydana geldi. 
Merkez Bankası verilerine göre, özel sektörün uzun vadeli kredilerinde ise şubat ayında 1.1 milyar dolarlık bir artış kaydedildi. Bu tutarın 505 milyon doları finansal kuruluşların borcundaki, 642 milyon doları finansal olmayan kuruluşların borcundaki artıştan kaynaklandı.

Toplam borç bugün belli olacak

Bir ayrıntıya dikkat çekmek gerekiyor. Özel sektörün şubat sonu için 228.7 milyar dolar olarak açıklanan borcu, “yurtdışından sağlanan” borç. Özel sektörün bir de yurtiçinde oluşan borcu var. Bu borç, yurtiçinde yurtdışı yerleşiklere karşı ortaya çıkan borcu gösteriyor. Söz konusu rakam da bugün açıklanacak toplam kısa vadeli borç verilerinden yola çıkılarak hesaplanıyor. Yani, başka bir ifadeyle özel sektörün toplam dış borcunun şubat sonundaki düzeyini bugün görebileceğiz. Özel sektörün yurtiçinde oluşan borcu, ocak ayı sonunda 36.5 milyar dolar düzeyinde bulunuyordu.

Borç-alacak dengesi 

Özel sektörün dış borcunun çok olduğu ifade edildiğinde hemen gündeme getirilen görüş, “Özel sektörün yalnızca borcu yok ki, döviz alacağı da var” oluyor. Doğru, özel sektörün hem döviz borcu var, hem de alacağı. Ama aradaki fark önemli değil mi. Borç ve alacak birbirine eşit mi ya da yakın mı, yoksa alacak borçtan daha mı fazla, önemli olan bu.

2013 sonundaki verilere göre özel sektörün döviz yükümlülüğü 266 milyar dolar. Peki buna karşılık döviz varlığı hangi düzeyde; yalnızca 92.2 milyar dolar. Yani arada tam 173.9 milyar dolarlık bir fark var. Bir başka ifadeyle özel sektör yaklaşık 174 milyar dolar açık pozisyon taşıyor. Daha önce de yazmıştık; dolardaki her 1 kuruşluk artış, özel sektörün açık pozisyonunun TL karşılığını 1.7 milyar lira artırıyor. 

Bunlar bizim ürettiğimiz, sağdan soldan derlediğimiz rakamlar değil; Merkez Bankası’nın açıkladığı resmi rakamlar. Tablo böylesine yalın, gerçek böylesine açık bir şekilde ortada. 

Ama hala birileri çıkıp özel sektörün döviz yönünden büyük bir sıkıntı içinde olmadığını söyleyebiliyor. Yükümlülüğü karşılayacak dövize sahip olunduğu dile getirilebiliyor. Daha da ileri gidiliyor, rakamlar her şeyi söylediği halde dövizdeki artışın kalıcı tahribat yaratmayacağı ileri sürülebiliyor.
En çok merak ettiğimiz de, dövizle ilgili bu pembe tablo çizme gayretlerinin, yüklü açık pozisyon taşıyan özel sektör şirketlerinde nasıl bir etki yarattığı, bu görüşleri duyduklarında onların ne düşündüğü… 
 

aktas_tabl.jpg

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar