Bakanın trajik ölümü

Dr.Sedat Karabulut secturkiye@yahoo.com Yazımızın başlığı, bu hafta sonu neredeyse bütün haber kanallarının birinci haberi olacaktı. İki gün önce bir temel atma törenine katılmak üzere helikopter ile Yalova'ya giden Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, kelimenin gerçek anlamı ile ölümden döndü. Bakan korumaları, hızlı davranarak Bakan Günay'ı durdurdu ve hayatını kurtardı. Unutmak... Olay, Bakan Günay'ın helikopterden indikten sonra kendisini karşılayan protokole yöneldiği sırada, helikopterin pervanesinin çalıştığı arka kısımdan geçmek isterken gerçekleşti. Durumu fark eden korumalar, Günay'a sarılarak engelledi ve buradan geçişine izin vermediler. Gecikmiş olsalardı, helikopterin dengeli uçmasını sağlayan ve yere dik açı ile hızla dönen kuyruk pervanesi, trajik bir ölüme neden olabilirdi. Aslında her şey, çok kısa bir süre içinde olup bitmişti. Aynı hızla da unutuldu gitti. Unutmak aslında insan psikolojisinin önemli bir korunma mekanizması. Yaşadığımız kötü olayları bilincimizden silerek, yaşamaya kaldığımız yerden devam etmemizi sağlıyor. Zira ciddi trafik kazalarına karışmış kişiler, kaza ve hemen sonrasında hissettikleri dehşet anlarını çoğunlukla hatırlayamazlar. Unutmayacak olsalar belki de, bir daha hiç araç kullanamayacak veya araba ile seyahat edemeyecekler. Bir anlamda hafıza kaybı yaşamımızı kolaylaştırıyor yani. Ancak toplumsal hafızanın olmayışı, ne yazık ki hiçbir işimize yaramıyor. Sosyal, siyasal ve tabii ekonomik olarak. Sayıların dili... Geçtiğimiz haftalarda Tuzla tersanelerinde meydana gelen yeni kaza haberlerini okuyunca, konuyla ilgili olarak, geçtiğimiz yıl ağustos ayında yaşananları hatırladım. Kayıtlar açıkça gösteriyordu ki, tersanelerindeki ölümlü kazaların iki temel nedeni var; yüksekten düşme ve elektrik çarpması. O günlerin gazete arşivlerinde kayıtlı olanlar ile bu hafta yazılanları karşılaştırdığım zaman, bizim için bir toplumsal hafızadan söz etmenin kesinlikle mümkün olmadığından emin oldum. İşte sayıların anlattıkları; İstanbul Tuzla'daki tersanelerde ölümlü kazalara son olarak önceki gün bir yenisi eklendi. Kazada hayatını kaybeden Cevat Toy isimli işçiyle birlikte son 7 ayda yaşanan ölümlü kaza sayısı 15'e yükseldi. 2001 yılından bu yana toplam 50 işçinin ölümüyle sonuçlanan kazaların çoğunluğunun düşme ve elektrik çarpmasından kaynaklandığı biliniyor. Çalışma Bakanlığı'nın raporuna göre Aralık 2006-Eylül 2007 döneminde meydana gelen kazalarda 2 işçi düşme, 2 işçi kalp krizi, 3 işçi elektrik çarpması, 1 işçi de sıkışma sonucu hayatını kaybetti. Ayrıca bir işçi elektrik çarpması, diğeri de düşme sonucu uzuv kaybına uğradı. Aynı dönemde yaralanma ile sonuçlanan 376 iş kazasının çoğunlukla düşme, kesilme, cisim batması, yanma ve elektrik çarpması sonucu meydana geldiği belirlendi.