Piyasaların 2015 ufku net değil!

Piyasalar için zor bir yıl daha kapıda. Fed hikayesinin sonuna yaklaştığı, siyasi gerginliklerin tırmandığı, komşu ülkelerin krizlerle boğuştuğu şu günlerde, uzmanlar 2015 için hem iyimser hem de kaygılı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

UĞUR YILMAZ
twitter_logo_blue.pnguguruzyilmaz

BORSA FİNANS SERVİSİ - Para ve sermaye piyasaları için zorlu bir yıl geride kalırken, yeni yıl içinde beklenen tablo ‘pembe’değil. Petrol fiyatlarındaki düşüş, jeopolitik krizlerin hafiflemesi, Avrupa’yı hareketlendirmesi umulan parasal genişleme politikası ve ABD Merkez Bankası (Fed) hikayesinin nihayete kavuşacak olması piyasalarda iyimserliğin yükselmesine neden oluyor. Ancak tüm bu gelişmelerde rüzgarın tersine dönme ihtimali de kaygıların temelini oluşturuyor. Uzmanlar petroldeki düşüşün sistemik riske neden olabileceği, jeopolitik krizlerin yeniden alevlenebileceği ve Avrupa’nın büyüme planının işe yaramaması gibi ihtimalleri de kötü senaryo planlarında değerlendirmeye alıyor.

Fed’in 2013 Mayıs’ında açıkladığı faiz artırım sürecinin başlaması beklenen yılda, dünya piyasalarında sert dalgalanmalar için hazırlıklar yapılıyor. Fed’in hamleleri ile doların güçleneceği bir yıl yaklaşırken, ekonomisi canlandırmak isteyen Avrupa ve Japonya’nın ise parasal genişlemeye giderek enfl asyon yaratacağı, dolayısıyla euro ve yen’in dolar karşısında zayıfl ayacağı bildiriliyor. Sermaye akımları noktasında Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkeleri kısmen rahatlatması beklenen bu hamlelerle birlikte Türkiye’nin önemli ihracat pazarı olan Avrupa’da tüketimin artması da pozitif bir etken olacak. Yurt içinde milletvekili seçimleri ile Fed’in faiz artırım kararının açıklamasının beklendiği haziran toplantısının üst üste gelmesi, piyasada yazın çok sıcak başlamasına neden olacak. Seçimler öncesinde hükümet ve muhalif gruplar arasındaki gerilimin tırmanması tahmin edilirken, seçim sonuçlarında ise büyük sürpriz beklenmiyor. Piyasalara servis edilen ilk anketlere göre AK Parti iktidarının devam edeceği öngörülürken, asıl takip edilecek nokta; anayasayı değiştirecek çoğunluğa ulaşıp ulaşamaması olacak.

Dünyada merkez bankaları ile birlikte takip edilen bir diğer önemli başlık ise bölgesel krizler. Düşen petrol fiyatları nedeniyle krize sürüklenen Rusya’nın durumu dikkatle izlenirken, Irak ve Suriye’de IŞİD’in ilerleyişi de dünya gündeminde eskisi kadar yer almasa da ihracatı doğrudan etkilemesi nedeniyle Türkiye için önemini koruyor. 

Cari açık ve enflasyon iyileşecek 

Düşen petrol fiyatlarının desteğiyle uzmanlar önümüzdeki yıl cari açığın gayrisafi milli hasılaya oranla yüzde 5 civarında 45 milyar dolara gerilemesini beklerken, bu yıl çift haneyi gören enfl asyonun da yüzde 7 dolaylarında gerçekleşeceği öngörülüyor. Ancak büyüme için aynı pozitif tablodan bahsetmek zor. İç tüketiminin yavaşlaması, banka kredilerinin yükseliş hızını kesmesi, ihracat pazarlarındaki sorunlarla birlikte büyümede en iyimser tahminler yüzde 4 olurken, çok sayıda ekonomist yüzde 3 civarında beklentiye sahip. ABD gibi dev bir ekonomi yüzde 5 büyüme rakamlarını görebilirken, 2015’te Türkiye’nin kamu harcamalarını artırması beklenen seçimlere rağmen büyüme potansiyelinin gerisinde kalacağı dillendiriliyor. 

Dolar güçlenecek faiz yükselecek 

Uzmanların dolara dönük beklentilerinde ilkbahar için iyimserlik hakimken, haziran ayındaki Fed toplantısı yaklaşırken yükseliş ivmesinin başlaması bekleniyor. Beklentilerinin ortalaması dikkate alındığında; yılın ilk aylarında dolar/TL paritesinin 2,30’lar civarında seyretmesi, yaz aylarında ise 2,50’leri zorlayan bir trend görülmesi bekleniyor. Yıl sonunda ise zaman zaman 2,50’leri aşması beklenen paritenin bir miktar gerileyerek 2,45’ler seviyesinde dolaşacağı öngörülüyor. Faiz piyasasında da dolara benzer bir seyir bekleniyor. Yılın ilk aylarında 2 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizinin yüzde 7,5 seviyelerinde fiyatlanması, yaz aylarında ise Fed’e paralel olarak ortalama fiyatların yüzde 8,3 civarında olması, yıl sonuna doğru da yükselişin devam ederek yüzde 9’ların görülmesi bekleniyor.

Küçük yatırımcı borsada volatiliteye dikkat etmeli

Borsada yoğun volatilitenin yaşanacağı bir yıl bizi beklerken, uzmanlar küçük yatırımcıların dikkatli olmasını özellikle vurguluyor. Portföy hareketlerinin tüm dünyada yükseleceğini bildiren uzmanlar, borsada yılın ilk aylarına yönelik tahmin yürütmekten kaçınırken, yıl sonu beklentilerinde BIST 100 endeksinin ortalamada 92750 puana erişebileceği tahmin ediliyor.

piyasa.png

UZMAN DEĞERLENDİRMELERİ:

T-Bank Başekonomisti Veyis Pertekligil: 2015'te pembe senaryo olmayacak

2015 piyasalar için çok zor bir yıl olacak, mevcut beklentilerdeki gibi pembe bir senaryo yok. Türkiye olarak son yıllarda yeterli oranda büyümüyoruz. Gelecek yıl içinde ise en iyi ihtimalde yüzde 3,5 – 4 civarında bir büyüme göreceğiz. ABD Merkez Bankası’nın faiz artırımı süreci nedeniyle Türkiye potansiyelini aşamıyor. Hükümetin açıkladığı reform programı çok iyi niyetli ama önemli olan bunları gerçekleştirebilmek yoksa büyüme çok zor. Petrol ise çok olumlu ve sürpriz bir gelişme oldu. Gelecek yıl da bu sürer ve varil fi yatı ortalama 75 dolar seviyelerinde sabit kalırsa, gıda fi yatlarındaki olumlu seyirle birlikte enfl asyonda yüzde 7’nin altı bile görülebilir. Piyasanın faiz indirimi beklentisi var ama unutulan da bir nokta var: Bu yıl her yıl olduğu gibi tütün ve alkole zam yapılmadı. Ocak ayında böyle bir zam olasılığı bulunuyor. Seçim sürecini de bir risk olarak hesaba katmak lazım. İhracat pazarlarımız iyi gitmiyor. Rusya ve Irak kötü durumda. Avrupa resesyondan çıkamayacak gibi, ihracatta bu seneyi yakalarsak iyi. Dolar/ TL ise Fed’in faiz artışı ile 2,50’leri görürüz ama yıl sonunda doğru tahmin yürütmek zor. 2,50’lerden geri dönüş de yaşayabiliriz. 

 TEB Finansal Piyasalar Strateji Müdürü Erkin Işık: Dolar yükselirken euro yatay kalacak

2015 sonu EUR parite tahminimiz 1.15 düzeyinde. 2015 sonunda euro-dolar eşit sepet kurun ise şu anki 2.53 seviyesinden 2.62’ye çıkacağını düşünüyoruz. Buna da, parite tahminimiz ile birlikte değerlendirildiğinde, dolar kurunun 2.44 düzeyine çıkması, euro kurunun ise 2.81 ile daha yatay kalması anlamına geleceğini düşünüyoruz. ECB’nin parasal desteği beklendiği gibi önümüzdeki yılın başında hayata geçerse, gösterge tahvil faizi bir süre daha 8’li seviyelerde seyredebilir, ancak yılın ikinci yarısında FED’in faiz artırımına başlaması ile 9’un üzerine doğru bir eğilim görülebilir. 

Ünlü&CO Araştırma Direktörü Dr. Vedat Mizrahi2015'te devalüasyon yaşanabilir 

2015 yılında piyasaları destekleyecek unsurları petrol ve doğalgaz fiyatlarının düşmesi ve düşük seyretmesi sonucu cari açıkta ve enfl asyonda hızlı bir düzelme, Merkez Bankası’ndan politika faiz indirimlerinin gelmesi, Japonya ve Avrupa Merkez Bankaları’nın parasal genişlemesi ile global likidite ve düşük faiz ortamının korunması olarak sıralayabiliriz. 2015 için en büyük riskler Fed’in beklenenden önce ve hızlı bir şekilde faiz artırımına başlaması, jeopolitik risklerin Türkiye’ye yansıması, ekonomik büyümenin beklentilerin ardında kalması ve işsizlik oranının tüketici güvenini olumsuz yönde etkilemesi, gelişmekte olan ülkelerde devalüasyon olarak sıralanabilir. 

Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı: Petrol nedeniyle sistemik risk oluşabilir

Petrol fiyatlarındaki düşüşün ilk etkisi olarak, azalan enerji maliyetinin ekonomi yönetimlerine büyümeye destek amaçlı harcamalarını artırma alanı yaratarak büyüme görünümünün iyileşmesini sağlayabileceği beklentisine karşılık, petrol fiyatlarının istikrar kazanma çabasının kısa sürede sağlanamaması ile deflasyonist baskıların artarak orta vadeli büyüme görünümünü tehdit eder hale gelmesi, enerji sektöründe artan risklerin emtia ithalatçısı ülkelerin borç ödeme yükümlülüklerinde sıkıntıların artmasına neden olarak küresel ekonomide sistematik risk haline dönmesi, emtia fiyatlarındaki aşağı yönün gelişen ülkelere yönelik sermaye hareketlerinde kırılganlıklara neden olması gibi risk unsurları iç dinamiklerde de sert hareketlere neden olabilir. 

GCM Forex Araştırma Direltörü Erdoğan Turan: Bütçe Performansı iyileşebilir

Petrol fiyatlarının gerilemesinin devamı veya 70-75 dolar aralığında dengelenmesi makro dengeleri 2014’den daha pozitif noktalara taşıyabilecek. 2015 için baz etkisi nedeniyle enfl asyonda daha düşük seviye, cari açığın gayri safi yurt içi hasılaya oranında % 5 seviyesine doğru düşüş beklenebilir. Bütçede sıkı duruşun devamında enerji giderlerinin azalması bütçeyi daha sağlam bir bölgeye taşıyabilir. 

İntegral Menkul Değerler Analisti Beste Naz Süllü: Doların yıl sonu fiyatları 2.55 seviyesinde

 Gelecek yıl için piyasanın vadeli dolar işlemlerine baktığımızda 6 aylık vadeli fiyatların 2,41 seviyelerinde olduğunu görüyoruz. Bizim de beklentilerimiz bu yönde. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) nisan toplantısı sonrasında, haziran ayı toplantısı öncesinde faiz artırımına yönelik beklentiler nedeniyle volatiliteye bağlı olarak geçtiğimiz haftalardakine benzer bir süreç yaşayabiliriz. Piyasanın yılsonu fiyatlamalarına baktığımızda ise 2.51-2.55 TL arasında oranların test edilmesi muhtemel görülüyor.

Rusya karışık, Irak toparlanıyor

Geçen yıl Batı dünyası ile Rusya arasındaki güç mücadelesi, Ukrayna’nın parçalanması ile sonuçlanırken, ‘soğuk savaş’ ise henüz bitmiş değil. Yaz aylarından bu yana fiyatı 60 dolara düşen petrol, Rusya ekonomisini çok kısa bir sürede çöküşe sürüklemiş durumda. Rusya’yı demir yumrukla yöneten Vladimir Putin, oligarklardan yardım isterken, Rus Merkez Bankası ise faizleri yüzde 17’lere yükseltmiş durumda. Uzmanlar Rusya’dan çıkan sermaye akımlarının bir kısmının Türkiye’ye yönelmesinin olası olduğunu bildirirken, önemli bir ihracat ve turizm pazarı olan ülkenin küçülmesi nedeniyle ise Rusya krizinin toplamda Türkiye ekonomisi için negatif bir gelişme olabileceği öngörülüyor. Türkiye ihracatını, dolayısıyla da büyümesini etkileyen bir diğer unsur ise Irak ve Suriye’de devam eden çatışmalar. Küçük bir grup radikal militanın, yaz aylarında müthiş bir hızla Suriye ve Irak’ta yayılarak neredeyse devletleşmesi Türkiye’nin ihracat pazarını tıkarken, bölgede güç dengesinin kısmen şekillenmesiyle hareket yeniden başlamış durumda. Esad yönetiminin en güçlü destekçilerinden Rusya’nın içişlerine odaklanmasıyla, bölgede söz sahibi olan ABD’nin izleyeceği yol takip edilecek.

Bu konularda ilginizi çekebilir