Piyasayı yöneten devletler

Veysel Özgür Hatipoğlu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yaklaşık olarak son 6 senedir, yani 2008’de özellikle gelişmiş ekonomileri vuran finansal krizden bu yana finansal piyasaların işleyişi açısından farklı bir döneme girildi; büyük merkez bankalarının birlikte karar aldığı, birlikte veya uyum içinde hareket ettiği bir dönem başladı. Buna paralel olarak, eskiden olanın aksine ekonomik verilerin fiyatlamalar üzerindeki etkisinin azaldığını gördük.

Hatırlanırsa ilk olarak ABD’de FED tarafından uygulanan likiditeyi bollaştırmaya dayanan çeşitli paketler uygulanmıştı. Aradan geçen sürede İngiltere Merkez Bankası’ndan kemer sıkma politikaları başlatıldı, daha sonra Japon Merkez Bankası piyasalara defalarca nakit işlemleriyle müdahale etti ve çeşitli söylemler ve uygulamalarla piyasayı yönlendirdi. Bu süreç boyunca Euro karşısında aşırı değerlenen CHF için İsviçre Merkez Bankası 1,2000 seviyesini bariyer olarak koyduğunu ve paritenin bu seviyenin altına düşmesine izin vermeyeceğini açıkladı. Son olarak Avrupa Merkez Bankası faizleri indirerek başladığı müdahalelere yakın zamanda işleme koyacağını düşündüğümüz bir tahvil alım programıyla devam edecek. Ama her şey sırasıyla olmalı; FED tahvil alım programını büyük olasılıkla Ekim 2014’te bitirecek. Ancak bunun ardından olabilir; Avrupa’da tahvil alım programı başlatılabilir veya gelişmelere göre başlatılamaz. Ayrıca bir de FED’in faizleri arttırması durumu gündemde ki, Yellen’ın ilk basın toplantısında bahsettiği bir “6 ay” sözüne dayanarak 2015’in ilk yarısında olacağını beklememek gerekir. Dikkat edilirse başlangıçta bahsettiğim üzere son senelerde piyasalardaki önemli algı değişikliklerinin hepsini merkez bankalarının tetiklediğini ve yönettiğini görüyoruz. Geçmişte verilere göre davranan piyasa ve ona göre para politikasını düzenleyen merkez bankaları varken artık verileri yönlendiren ve proaktif bir şekilde kararlar uygulayan merkez bankaları var. Ve görünüşe göre önümüzdeki 5 senelik süreçte de bu şekilde devam edecek. Bu nedenle yatırımların orta-uzun vade ve merkez bankalarının söylemlerini analiz ederek planlanması ve uygulanması artık daha çok önem kazandı.