Portakalı ısırmak

Cem TOP
Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

2016 Avrupa Şampiyonası'na katılım yolunda hayli geride kaldığımız elemelerde, Hollanda karşılaşmasından puan çıkarma zorunluluğumuz vardı. Açık söylemem gerekirse, maç öncesi kadroları gördüğümde ben de homurdananlar arasındaydım. Fatih Terim’in alışılagelmiş geri adım atmayan oyun anlayışı ve hücum felsefesiyle kâğıt üzerindeki kadroyu çakıştırdığımızda, Hollanda Milli Takımı'nın muhtemel hücumlarına direnç gösterme şansımız çok da yüksek görünmüyordu. Oysa Fatih Terim, 9 Eylül 2014 tarihinde başlama düdüğü çalınan İzlanda karşılaşmasından bu yana belki de ilk defa taktiksel bir farklılık yaratmış ve kendisini “İmparator Fatih Terim” yapan ofansif ezberinden vazgeçmişti. Bu vazgeçişin bize kazandırdıklarını 90 dakika boyunca izleme şansı bulduk. Gerek liginde oynanan futbol gerekse de milli takımlarının çizgisi itibariyle, Hollanda’nın rakip kaleyi düşünmek dışında bir felsefesi yok. Eredivisie lideri PSV Einhoven’ın 28 haftada attığı gol sayısı 72. Ligde on ikinci sırada bulunan Utrecht aynı zaman diliminde rakip filelere 51 gol gönderirken, kalesinde de 54 gol görmüş. 25 haftası geride kalan Süper Lig’de ise en fazla gol atan takım 49 kez topu filelerle buluşturan Bursaspor. Milli takım bazında konuşacak olursak, Hollanda deyince ilk sayacağınız isimlerin Robben, van Persie, Sneijder, Huntelaar oluşu takımın genel karakteristiği üzerine yeterli bilgiyi veriyor sanıyorum. Tüm bunları neden açıklama gereği duydum? Fatih Terim’in taktiksel düşüncesinin nüvesini anlamak bakımından.

Özellikle tandemdeki iki tercih yüzünden eleştirilebilir bulduğum defans dörtlüsünün önüne Mehmet Topal, Selçuk İnan ve Ozan Tufan’dan oluşan sağlam bir üçlü yerleştiren Fatih Terim, kanatlardaki Volkan Şen – Gökhan Töre ve ileri uçtaki Burak Yılmaz seçimleriyle “cezalandırıcı” olabilmeyi ummuştu. Maç sonunda dönüp bir durum değerlendirmesi yaptığımızda, aslında çoğu kez stoperleriyle hücumlara katılan Hollanda’yı amiyane tabirle “eşek sudan gelinceye kadar” cezalandıracak fırsatları da bulduk. Buna rağmen bu maçtan bir puanla ayrıldıysak, bunu oyuncularımızın bireysel taktik dediğimiz olgudan eksik oluşlarına bağlamalıyız. Müsait pozisyonlarda yapılan/yapılamayan pas tercihleri Hollanda’nın gardını düşürmemize engel oldu. Temel ve vazgeçilmez felsefesi hücum etmek olan bir takımı kalabalık karşılayarak direnmek ve sonunda afallatmak bizim açımızdan meyve veren bir plan oldu ama mevsimsel olarak zamanı geçmek üzere olan portakalı da yine biz dirilttik. Oysa karşılaşmayı 1-0 da olsa kazanabilsek, çok daha değişik bir tablo serilecekti önümüze. Her şeyden önce özgüven anlamında…
Önümüzde üçer ay ara ile oynayacağımız iki maç var: Haziran ayındaki Kazakistan karşılaşması ve eylül başındaki Letonya mücadelesi. Bu maçları kayıpsız geçmemiz gerektiğine göre tablo bir kez daha değişmek zorunda. Bu kez biz maçları domine eden taraf olacağız, rakipler ise cezalandırıcı olabilmeyi umut edecekler. Anlayacağınız, yerleşik ve kademeli savunmadan rakibi önde karşılayan süratli ve hamleli bir defans bloğuna dönmemiz gerekecek. Kabul edersiniz ki, mevcut kadro yapımız ve futbolumuzla çok başarıyla uygulayabildiğimiz bir sistem değil bu. Yine de Fatih Terim’in sazı eline alıp, daha interaktif bir teknik adamlığa geçiş kararı sonrası umutları taze tutmak gerektiğine inanıyorum. Neticede Hollanda maçı öncesi ülkede esen hava en ufak bir umut kırıntısı dahi taşımıyordu. Bugün ise oynanan futboldan büyük çoğunluk memnun.

Biz cumartesi gecesi hem taktik planımız, hem de sahaya döktüğümüz pratikle portakalı ısırmayı başardık. Uzatmada gelen gol belki yüzümüzü ekşitti ama en azından bu tür rakiplere diş geçirebileceğimizi hatırlamamız bence çok önemli.

Dünya liglerinden haberler
İspanya Maliye Bakanlığı, Xavi’nin evine bir yazı göndererek vergi kaçakçısı olmaması için maliyeye olan 4 milyon euroluk borcunu ödemesini istedi. Barcelona kulübü ile olan imaj haklarından elde ettiği kazancın vergisini ödemediğini ileri süren bakanlık, yıldız futbolcuya vatandaşlık görevini yerine getirmesi talebinde bulundu. İspanya Maliye Bakanlığı daha önce de Lionel Messi, Gerard Pique ve David Villa hakkında dava açmış ve maliyeye olan borçlarını ödemesini istemişti.

Real Madrid defansının yıldız ismi Pepe, kulübüyle nikâh tazelemeye hazırlanıyor. AS gazetesinde yer alan habere göre, Pepe’nin 2016 yazına kadar devam eden mevcut sözleşmesinin 2 yıl daha uzatılması konusunda Real Madrid ile her konuda anlaşmaya varıldığı belirtildi. En yakın zamanda imzayı atacak olan 32 yaşındaki futbolcu, Real Madrid’deki 8. sezonunu geçiriyor. 2007’de Porto’dan 30 milyon euro bedelle Real Madrid renklerine bağlanan Portekizli stoper, İspanyol ekipte 275 resmi maça çıkıp 10 da gol attı.

Manchester United’da kiralık olarak forma giyen Radamel Falcao, kendisini transfer edeceği iddia edilen Juventus ile ilgilenmediğini ve tek odak noktasının Kırmızı Şeytanlar olduğunu söyledi. İngiliz ekibinde beklenileni veremeyen golcü isim Kolombiya’nın Bahreyn ile oynadığı hazırlık maçında dört dakika da iki gol birden atmıştı. Monaco’dan kiralanan Kolombiyalı yıldız, bu sezon Manchester United formasıyla çıktığı 19 maçta sadece dört kez rakip fileleri havalandırdı.

İngiltere Premier Lig takımlarından Tottenham’ın, Sassuolo’nun yıldızı Simone Zaza’yı transfer etmek istediği ortaya çıktı. Konu hakkında açıklamalarda bulunan Sassuolo’nun Başkanı Giorgio Squinzi, “Zaza için bir Premier Lig kulübünün somut girişimi var. Ciddi şekilde ilgileniyorlar ancak mali konulardan konuşmadık” sözlerini kullandı. Avrupa’da birçok takımın listesinde bulunan 23 yaşındaki golcünün sezon sonunda ayrılmasına kesin gözüyle bakılırken, Juventus’un da 15 milyon euroluk ‘geri alma’ opsiyonu bulunuyor.

İngiltere Premier Lig ekiplerinden Manchester City’nin sezon sonunda önemli bir transfer hamlesine hazırlandığı iddia edildi. Juventus’un yıldızı Paul Pogba’yı isteyen Real Madrid’in bu transferi gerçekleştirmesi halinde, City’nin de Hırvat orta saha Luka Modric’i alabileceği kaydedildi. Ada basınında yer alan habere göre, Paul Pogba’yı alması halinde Finansal Fair Play kriterlerini dengelemekte zorlanacak olan Real Madrid, Modric’in vedasına izin verebilir.

Türkiye liglerinden haberler

Bursaspor forması giyen Ozan Tufan’ın menajeri Ahmet Bulut’un, Hollanda’da Atletico Madrid yetkilileri ile transfer görüşmesi yaptığı iddia edildi. Aynı zamanda Arda Turan’ın menajerliğini de yürüten Bulut’un, Ozan Tufan’ın babası Mehmet Tufan’a aktardığı bilgilere göre görüşme olumlu geçti. Taraflar geçtiğimiz ay da bir araya gelmişti. Milli takım formasıyla Avrupa Şampiyonası elemelerinde Hollanda’ya karşı 90 dakika forma giyen Ozan Tufan’ı Atletico Madrid, Juventus ve Liverpool scoutları tribünden takip etti. Ancak Ozan Tufan İspanya’da oynamaya sıcak bakıyor.

Milli maçlar nedeniyle verilen arayı boş geçmek istemeyen Galatasaray, Teknik Direktör Hamza Hamzaoğlu’nun doğup büyüdüğü Gümülcine şehrinin Yunanistan Süper Ligi’nde mücadele eden takımı Panthrakikos’la bir hazırlık maçı yaptı. Florya Metin Oktay Tesisleri’nde oynanan mücadele konuk ekibin 2-0’lık üstünlüğüyle sonuçlandı. Konuk ekibin golleri 45’ Nicolas Diguiny, 61’ Igor de Souxa’dan geldi.

Fenerbahçe Kulübü, Rumen teknik adam Mircea Lucescu ile görüştüklerine dair basında çıkan haberleri bir kez daha yalanladı. Kulübün resmi internet sitesinden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Daha önce resmi olarak yalanlamamıza rağmen, son dönemde ulusal ve yabancı basında Rumen teknik direktör Mircea Lucescu ile kulübümüzün görüştüğüne ve anlaştığına dair, ısrarla aynı haberler yer almaktadır. Kamuoyunun söz konusu yalan haberlere itibar etmemesini rica ederiz.”

Ekonomik olarak zor günler geçiren Orduspor’da Başkan Nedim Türkmen, bugüne kadar üzerine düşen görevi yaptığını söyledi. Altı yıllık görev süresi boyunca iyi ve kötü günler yaşadıklarını vurgulayan Türkmen, “Ben görevimi yaptım. 6 yıl bu kulübe başkanlık yaptım. Son dönemde yaşanan sıkıntılar zaten kamuoyu önünde cereyan ediyor. Geldiğimiz noktada tüm başkan adaylarını genel kurula davet ediyorum. Buyursunlar gelsinler görevi devir alsınlar” diye konuştu.

Beşiktaş yönetimi, yeni sezonda açılması planlanan Vodafone Arena’nın zemini için Arsenal’in ünlü Emirates Stadı’nı model aldı. Yarı sentetik yarı doğal çimden oluşacak zemine 1.5 milyon euro ödenecek. Yapılan projeye göre, özellikle yağmur ve kar yağışı esnasında zeminin “suyu kendi kendine emen” drenajı devreye girecek. Alttan ısıtma özelliği sayesinde kar tutmayacak olan Arena’nın zemini, aynı zamanda en üst düzeyde bakımla korunacak.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Derbi kadar zor 03 Mart 2016
Düğüm çözülecek mi? 25 Şubat 2016
Skandalın daniskası 23 Şubat 2016
Maçın şifresi: Savunma 18 Şubat 2016
Öp Quaresma’nın elini 16 Şubat 2016
Taktik savaşı 11 Şubat 2016
Maça geç kaldılar 09 Şubat 2016
Ciddiyet şart 02 Şubat 2016