Ramazan’a dair…
İki önemli olay vardı dün…
Uluslararası Para Fonu’nda (IMF) oy gücü ve temsil düzeyi artan Türkiye, IMF İcra Direktörleri Kurulu’nda ilk defa doğrudan yer alma hakkı kazanmıştı.
2003 yılından bu yana Hazine Müsteşarlığı görevini başarı ile yürüten İbrahim Çanakçı’nın, bu kazanım gereği, tam zamanlı çalışmak üzere Kurul’a atandığı duyuruldu.
Hayırlı olsun.
Diğer bir başarılı bürokratın / ekonomistin yönetiminde olan Merkez Bankası ise politika faizini 0.50 puan düşürdü.
O da hayırlı olsun.
★★★
MB ve IMF demişken…
MB’ler, IMF, Dünya Bankası, reyting şirketleri gibi Birleşmiş Milletler’in de (BM) sorgulandığı bir süreçten geçiyoruz.
Oysa…
“Türkiye’ye de, kendi içinde, BM gibi barışı, birlikteliği sağlayacak bir organizasyon lazım.” gibi tartışmaları, “Akil adamlar” fikrinin de bu tartışmalar ışığında filiz verdiği dönem daha dün gibi…
Önceki akşam, AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı tarafından düzenlenen iftar yemeğindeydik…
Başbakan Erdoğan’dan önce 10 yıldır Vatikan Büyükelçiliği görevini yürüten Antonio Lucibello söz aldı…
Sıklıkla birlikteliğe vurgu yaptı…
Şöyle dedi:
“Sorunların çözümü için birlikte çalışmalıyız, birlikte…
Tekrar ediyorum, birlikte…”
Sözlerini, “Dünyadaki işsizliği dahi birlik olursak çözebiliriz…” diye bitirdi.
★★★
Aklın yolu bir…
★★★
Lucibello’nun birliktelikle ilgili sözlerini yanımda oturan büyükelçiler dahil olmak üzere salondaki büyükelçilerin tamamı başları ve elleri ile onayladı…
★★★
Ancak…
O büyükelçilerin temsil ettiği dünya ülkelerinin, birlikteliğe inanmadığını / inanmayacağını Irak, İsrail, Libya, Myanmar, Ukrayna, Suriye gibi ülkelerde yaşananlar gösteriyor…
Gerçeği, Başbakan Erdoğan hatırlattı…
Ayrıştıranlara dikkat çekti…
“Orta Afrika’dan Myanmar’a kadar dinler arası bir çatışma tetiklenmeye çalışılıyor…
Din, mezhep ve etnik ayrımcılık derinleştiriliyor…
Şimdi de Irak, Suriye’deki şiddet sarmalının içine çekilmeye çalışılıyor… Böyle devam ederse yakında tüm dünyanın olumsuz etkileneceği görmezden geliniyor.”
★★★
Lucibello’nun sözlerini kafa sallayıp, alkışlayarak onaylayan büyükelçiler, Başbakan Erdoğan’ın ayrıştırmaya çalışanlar ile ilgili sözlerini de aynı şekilde onayladı…
★★★
Başbakan’ın, birlikteliği oluşturmak / yaşatmak için kurulan BM’ye yönelik, yanımda oturan Singapur ve Belarus temsilcilerine, ilk defa duymuş gibi, “Çok doğru bir tespit.” dedirttiği sözleri de büyükelçiler tarafından aynı şekilde onaylandı…
Şöyle dedi Başbakan:
“BM sen ne işe yarıyorsun?
Ne için kuruldu bu BM?
Dünya barışını sağlamak için kurulmadın mı?
Bu görevi yerine getiremiyorsan kendini gözden geçirmelisin.
Kendine çekidüzen vermelisin.”
★★★
Dinimize göre birlikteliğin, hoşgörünün, barışın hakim olması gereken Ramazan ayında (ki yine dinimize göre bu konuların hakimiyeti sadece Ramazan’da değil, her zaman zorunlu) dışardaki fotoğraf olumsuz…
İçeride mi?
Başbakan Erdoğan’ın, “Ramazan ayı dargınlıkların unutulup, anlaşmazlıkların bir kenara bırakıldığı, birlik ve beraberlik duygusunun en geniş şekilde hissedildiği bir aydır ve affetmek / kötülüklerden arınmak için bizlere fırsatlar sunmaktadır.” cümlesindeki fırsatları değerlendirebilirsek, önemli sorunları aşmış olacağız.