Referandum çözüm değil

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF dunyaweb@dunya.com

 

Tsipras sonunda topu halka attı. Yunanlılar, 5 Temmuz’da yeni kurtarma (?) planıyla ilgili olarak referanduma gidecek. Referandum, hükümetlerin köşeye sıkıştıklarında sorumluluğu üzerlerinden atmak için kullandıkları bir araç. Suistimale ve sonuçların manipüle edilmesine zemin hazırlaması nedeniyle referandumlar genellikle otoriter yönetimler tarafından tercih ediliyor. Referandumların zamanlamaları da önemli. Siyasiler, referandumları popülaritelerinin yüksek olduğu veya acil çözüm gerektiren sorunlarda gündeme getiriyorlar. Yunan Hükümeti para çekilişlerine bağlı olarak olası bir finansal çöküşün önüne geçmek için pazartesi günü itibariyle bankaları ve borsayı kapattı. Halk referandumun lehinde ve aleyhinde yürüyüşler yapıyor. Yunan Hükümeti'nin önlemlerin uygulanması konusunda gerekli iradeyi ortaya koymadığını belirten Almanya başbakanı Merkel, referandum kararından memnun değil. Almanya’daki koalisyonun diğer ortağı Sosyal Demokratlar'ın lideri ve aynı zamanda ekonomi bakanı Sigmar Gabriel referandumun meşru bir yol olduğunu belirtmekle birlikte, referandumun Yunanistan’ın Para Birliği’nde kalıp kalmamasının oylanması olduğunu; Hükümetin, bu hususu halka açıklaması gerektiğini söylüyor. Bu açıklamayla, Yunanistan’ın Para Birliği’ndeki üyeliğinin yapısal reformları hayata geçirmesine bağlı olduğu iyice belli olmuştur. Almanya ve AB’nin Kuzey ülkeleri Yunanistan’ın Birlikte kalmasını istemekle birlikte, temel ilkelerden taviz verilmesine kesin olarak karşılar. Kamuoyu yoklamaları evet oylarının ağır bastığı yönünde. Yani, Yunanlılar istemeyerek olsa da şartları kabul etmek zorundalar. Ancak, şartların kabul edilmesi bunların uygulanacağı anlamına gelmiyor. Emeklilik yaşının yükseltilmesi, sosyal haklardaki kısıntılar ve bütçe fazlasının yaratılması başarılması zor işler. 

***
2010’un sonlarına doğru 300 milyar euroya ulaşan mevduatlar, şu anda 150 milyar dolar civarında. Mevduat çekilişlerinin artması üzerine hükümet, hesaplardan çekilişlere günlük 60 euroluk sınır getirdi. Samaras, Yunanistan’ın Zambia olmadığını söylüyor ama, Zambia’nın durumu Yunanistan'ınkinden kötü değil. Dünya Bankası’nın ülkeler sıralamasında Zambia alt-orta gelir grubunda yer alırken, Yunanistan gelişmiş ülkeler arasında yer alıyor. Fakat, makroekonomik göstergeler açısından Zambia, Yunanistan’dan daha iyi durumda. 2012-2014 yılları arasında yüzde 6.6 oranında büyüyen Zambia’da 2015’de büyümenin yüzde 6 oranında gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Yunanistan ise 2014 hariç 2008-2013 arasındaki yılları resesyonla geçirdi. 2014’de yüzde 0.8 büyüyen Yunanistan ekonomisinde bu yıl beklenen büyüme oranı yüzde 0.6. Esas çarpıcı rakam kamu borçlarının milli gelire oranı; Zambia’da kamu borçlarının milli gelire oranı yüzde 32.4 iken, Yunanistan’da bu oran yüzde 174. 
***
AB, Avrupa Komisyonu ve IMF’den meydana gelen Troyka, Yunanistan’ın 2018’in sonuna kadar gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 3.5’i oranında (faiz ödemeleri dışında) bütçe fazlası yaratmasını istiyor. Bütçe fazlası bütçe gelirlerinin bir başka deyişle, vergilerin harcamaların üzerinde olması demek. Genel olarak, bütçe fazlası yaratmaya yönelik politikalar gayrisafi yurtiçi hasılayı azaltarak ekonominin resesyona girmesine yol açar. Yunanistan gibi işsizliğin yüksek oranda olduğu, ekonomik büyümesi yetersiz bir ülkede daraltıcı politikaların ekonomiyi yeniden resesyona sokması kaçınılmaz. Vadesi salı akşamı dolan 1.6 milyar euro tutarındaki borcun ödenmemesiyle Yunanistan teknik olarak iflas etmiştir. Pazar günkü referandumdan evet sonucu çıkarsa, yani halk ekonomik önlemlerin uygulanmasını onaylarsa, para muslukları yeniden açılacak ve borçlar muhtemelen yeniden yapılandırılacak. Bu çerçevede, bazı borçlar silinebilir. Halkı daha önce referandumda hayır oyu vermeye çağıran Tsipras, şimdi bazı değişikliklerle planın kabul edilebileceğini söylüyor. Merkel ise, her ne pahasına olursa olsun bundan böyle taviz verilmeyeceğini yineledi. Bakalım, kimin sözü daha ağır basacak. 
 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016