'Sağlık olsun' diye, bir yılda 900 milyon poşet bitki çayı tükettik

Nane, limon kabuğu, bir tutam zencefil derken poşetli bitki çayı tüketimimiz zirve yaptı. Türkiye’de 2014'te 900 milyon poşet çay tüketildi. Gelecek yıl poşetli meyve ve bitki çayları pazar hacminin 975 milyon poşete ulaşacağı öngörülüyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

kezban_saglik-020.jpg

Oyuncular, canlandıracakları karakterleri daha iyi sahneleyebilmek için araştırma yaparlar. Karakterlerinin jestlerini, mimiklerini gözlemlerler. Çünkü bu şekilde rollerine daha iyi girerler. Orhan Kemal’in romanlarını yazarken Karaköy’ün kahvehanelerinde çok sık dolaştığını, notlar aldığını okumuştum. Ben de bu hafta Sağlık Notları Köşesini yazmadan önce tıpkı oyuncular, romancılar gibi kendimi, size anlatacağım konuya hazırladım. Yani ‘Ne yaptın?’ diyorsunuz? Şöyle ki bu hafta bu köşenin konusu bitki ve meyve çayları, bitki çaylarının sağlığa faydalarının neler olduğu. 

İşte ben de bu konuyu araştırırken, biraz da soğuk algınlığının etkisiyle, günde en az 3 poşet bitki çayı tükettim. Bunun konuya ilgimi artırdığını kesin olarak söyleyebilirim. Ancak asıl haber benim günlük 2 poşet bitki çayı tüketimim değil elbette. Asıl haber Türkiye’nin toplam bitki çayı tüketiminin ne kadar olduğu. Asıl haber, biz bir ekonomi gazetesi olduğumuz için Türkiye’de bitki ve meyve çayları ekonomisinin büyüklüğünün hangi boyuta geldiği. Kara kış gelmişken bu soruları cevaplamanın tam da zamanı değil mi? Hadi anlatmaya başlayalım. 

Yıllık 2bin 600 tonluk pazar hacmine ulaştı 

Önce rakamları verelim. Rakamları, sektörü Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD) Başkanı Metin Yurdagül’den dinledim. Yurdagül’ün aktardığına göre poşetli bitki ve meyve çayı pazarı, son 4 yıldır diğer çay kategorileri ile kıyaslandığında hızlı bir şekilde büyüyor. Diyor ki Metin Yurdagül, “Bitki ve meyve çayı pazarı, 2014 yılının ilk 6 ayında dört yıl öncesine göre yüzde 30 büyüme gösterdi. Türkiye’de poşetli bitki ve meyve çayı pazarı yıllık 2 bin 600 tonluk hacme ulaşmış durumda. 2014 yılında Türkiye’de 45 milyon kutu yani 900 milyon poşet çay tüketildi. Bunun da cirosal karşılığı 135 milyon lira. 2015 yılında kategorinin çift haneli büyüme göstermesi ve pazar hacminin 975 milyon poşete ulaşacağı tahmin ediliyor.” 

Dahası var. MÜMSAD Başkanı Yurdagül’ün ifade ettiğine göre bugün Türkiye’de hanelerin yüzde 34’ünde poşetli bitki ve meyve çayı var. Güzel olan ise şu: MÜMSAD’ın hedefi gelecek 5 yıl içinde bu penetrasyon seviyesini yüzde 50’ye çıkarmak. Çarpıcı değil mi? Penetrasyon seviyesi ve MÜMSAD’ın hedefleri, meyve ve bitki çayları pazarının büyüme potansiyelinin yüksek olduğu gösteriyor. Peki, pazarın bu kadar büyümesinin nedenleri nelerdir? 

Sağlıklı yaşam ‘trendi’ pazarı büyütüyor 

İnsanlar neden bitki çayı tüketiyor, bu tüketimi tetikleyen faktörler neler olabilir? Aslında bu soruların yanıtı basit. İnsanlar binlerce yıldır olumlu etkilerinden faydalanmak amacıyla bitkisel çayları kullanıyorlar. Günümüzde ise sağlıklı yaşam ‘trend’inin her geçen gün yaygınlaşması ile birlikte tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bitki ve meyve çayı pazarı büyüyor. Kuşkusuz pazarı büyüten en önemli neden, tüketicilerin sağlıklı kalma ve uzun yaşama beklentilerine ilişkin bilinçlenme düzeyindeki artış. İşte bu bilinçlenme düzeyi şirketleri yenilikler yapmaya, ürün çeşidini artırmaya yöneltiyor. Bunun son örneği, sektördeki son yenilik poşetli bitki ve meyve çaylarının kâğıt zarf içinde kutulanarak tüketiciye sunulmaya başlanması. Bu kadar bilgiden sonra bitki çaylarının sağlık açısından faydaları da anlatmalıyız değil mi? Örneğin şu soru önemli: Günde kaç poşet ya da bardak bitki çayı tüketimi tavsiye ediliyor? Öncelikle şunu söyleyelim. Poşetli bitki ve meyve çaylarından tüketicilerin sağlıklı yaşama isteğiyle paralel olarak öne çıkan ihtiyaçlarını desteklemek için yararlanılıyor. Uzmanlar gün boyunca 5 adet içilebilir diyor ancak özel olarak hazırlanmış fonksiyonel etkisi bulunan çaylardaki tüketiminin ise günde 2 poşet ile sınırlandırılması konusunda uyarıyorlar.

i3u4bred.png

Rahat uyku için bire bir 

Peki, neye iyi geliyor bu bitki çayları? Diyor ki MÜMSAD Başkanı Metin Yurdagül, “Kış sezonunda ortaya çıkan bağışıklığın güçlendirilmesi ihtiyacını desteklemek için ıhlamur, adaçayı, zencefil limon ve ekinezya çayları kullanılabilir. Gün boyunca daha rahat hissetmek ya da gece daha kaliteli bir uyku ihtiyacı olan tüketiciler sarı kantaron içeren poşetli bitki ve meyve çaylarından yararlanabilir, tüketebilirler." 

Bitki çayları Almanya’da pazarın % 75’i 

Bitki ve meyve çayı tüketimin Avrupa’da nasıl? Poşetli bitki ve meyve çayları Almanya pazarında, çay pazarından önemli bir pay alıyor. Almanya’da 2013 yılında poşetli bitki ve meyve çayları, çay pazarın yüzde 75’ini oluştururken siyah çay ise sadece yüzde 25’ini oluşturuyor. MÜMSAD Başkanı Metin Yurdagül’ün aktardığına göre Türkiye’de bu oran yüzde 1 düzeyinde ve bu poşetli bitki ve meyve çayları pazarı için bir fırsat. 

Tel dolaplardan poşetli çaylara… 

Türkiye’de poşetli bitki ve meyve çaylarının tüketimi geleneksel bir anlam da taşıyor. Kim anneannesinin tel dolabındaki ıhlamur, adaçayı, kuşburnu, mercanköşk bitkisini tanımaz ki… Son saydığım bitki, mercanköşk, benim çocukluğumun ilacıdır… İşte anneannelerin tel dolaplarından çıkan bitkiler bugün meyve ve bitki çayı pazarında 50’nin üzerinde ürün çeşidi ile tüketicilere sunuluyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir