İlaç yokluğundan eczacı da şikayetçi

İlaç fiyatlarına 20 Şubat'ta zam yapılacak. Bunun sektör tarafından önceden biliniyor olması piyasada ilaç kalmamasına neden oldu. Eczacılar ise bu sorunun kendilerinden kaynaklanmadığını ifade ediyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Beş bakanlıktan temsilcilerin yer aldığı Fiyat Değerlendirme Komisyonu (FDK) ocak ayında yaptığı toplantıda ilaç fiyatlarının belirlenmesinde kullanılan euro kurunun değerinin 2.1166 TL'den 2.3421 Türk Lirası'na çıkarılmasına karar verdi. Bu da ilaç fiyatlarına zammı beraberinde getirdi. Ancak zamlı fiyatların 20 Şubat'ta geçerli olacak olması fırsatçılığı da beraberinde getirdi.

Son bir haftada ilaç almak için eczaneye giden hastalar, stoklarda ilaç kalmaması nedeniyle, muadili ilaçlar kullanıyor. En büyük sorun ise kanser ilaçlarının da bulunamıyor olması. Eczacı birlikleri, kendilerinin hasta ile karşı karşıya getirildiğini savunarak durumda şikayetçi olduklarını ifade ediyor. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK), sorumlular hakkında cezai yaptırımlar uygulanacağını açıkladı. 

TİTCK: Eczacıları ve ecza depoları geri çevriliyor

Konu üzerine yetkili kuruluş, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) geçtiğimiz günlerde bir açıklama yayımladı. Sorumlulara cezai yaptırım uygulanacağı belirtilen açıklama şöyle:

"Son dönemde Kurumumuza ulaşan başvuru ve şikâyetlerde; Kurumumuzca 6 Ocak 2017 tarihinde yapılan “İlaç Fiyatlarının Belirlenmesinde Kullanılan Avro Değerinde Değişiklik Hakkında Duyuru”nun ardından bazı üretici firma ve ecza depolarının stoklarında olmasına rağmen, ecza deposu/eczanelerin taleplerini geri çevirdikleri ve fiyat artışı olacak ilaçların satışını yapmadıkları, ilaçları ancak fiyat değişikliğinin geçerli olduğu tarihten sonra piyasaya vereceklerini bildirdikleri belirtilmektedir.

'Cezai yaptırım uygulanacak'

Bu bağlamda; Ülkemizde ilaçların piyasada bulunabilirliğine, dolayısıyla hastaların ilaca erişimine engel teşkil etmek suretiyle piyasaya ilaç verilmemesi durumuna karşı gerekli tedbirlerin alınması, konunun kamu sağlığı bakımından ehemmiyet arz ettiği hususu göz önünde bulundurularak azami hassasiyetin gösterilmesi gerekmektedir. Aksi halde sorumlular hakkında mevzuat doğrultusunda idari ve cezai işlem uygulanacaktır."

Eczacılar da durumdan şikayetçi

Türkiye Eczacılar Birliği (TEB), internet sitesi üzerinden yaptığı açıklamada, depolara ilaç akışı büyük oranda kesilmiş durumda olduğunu, aksayan ilaç tedariğinin depolara gelindiğinde daha da kötürümleşmekte olduğu değerlendirmesini yaptı.

TEB'in açıklaması şu şekilde. "Yaklaşık 13 bin kalem ilaçta yapılması planlanan düzenlemenin yaklaşık bir buçuk ay sonra; 20 Şubat 2017 tarihinde başlayacağının duyurulması ile birlikte çeşitli ilaçlar piyasada bulunamaz hale geldi. Bu sorunun ana kaynağı özellikle üretici firmaların ilaçları elinde tutarak piyasaya vermemesi ve bazı ticari depoların aldığı ilaçların kaydını girmeyerek eczanelere göndermemesidir. İlaç üreticilerinden depolara ilaç akışı büyük oranda kesilmiş durumdadır. Aksayan ilaç tedariği, depolara gelindiğinde daha da kötürümleşmektedir.

'Bakanlığı göreve çağırıyoruz'

İlaç zammı haberlerinden sonra özellikle son 1 hafta içerisinde, Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde hizmet veren eczanelerimizden bize gelen bildirimler doğrultusunda piyasaya sürümü yavaşlatılan ilaçların arasında; antibiyotikler, ağrı kesici ve analjezikler, öksürük şurupları, tansiyon ilaçları, astım ilaçları bulunmaktadır. Herhangi bir ilacı stok yaparak çalışma imkânı bulunmayan eczacılarımız da hastaları ne yazık ki “ilaç elimizde yok” diyerek elleri boş geri göndermek zorunda kalmaktadırlar. Ancak sonuçta ilacı hastaya ulaştıramayan eczacı olduğu için hastalarla eczacılarımız yine de karşı karşıya kalmaktadır. Oysa Hipokrat yemini etmiş ve kamu hizmeti veren bir eczacının hastası ile cebi arasında tercih yapması söz konusu dahi olamaz.

Sağlık Bakanlığımızı ve ilgili kurumlarını göreve çağırıyoruz."

'Eczacılardan kaynaklı bir sorun değil'

Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan, son günlerde bazı ilaçların piyasada bulunmamasının en büyük nedenin, ilaç firmaları ve ecza depolarının fiyat artışının yürürlüğe gireceği 20 Şubat tarihine endeksli olarak üretim ve sevkiyat planlaması yapmasından kaynaklandığını söyledi. Saydan, "Eczacılar yüzünden yaşanan bir sorun bulunmadığı gibi, eczacıların bu gibi sorunları aşmak için kullanabilecekleri yegane argüman olan il dışı takas, eczacılık yasamıza aykırı bir şekilde de engellenmektedir. Yaşanan ilaç yokluğunun nedeni eczacılar değildir" dedi.

Hasta ile eczacı karşı karşıya geliyor

TEİS Genel Başkanı Nurten Saydan, vatandaşların her gün eczaneye gittiklerinde, yaşadıkları sorun yüzünden eczanelerin birinci hedef gösterildiğini, bu nedenle hastaların ilaç yokluğu sorunu ile eczanelerde karşı karşıya gelindiğini belirtirken, sorunun kaynağının eczaneler olmadığını öne sürdü.

Saydan, şunları söyledi: "Ülkemizde ilaç fiyatlarının belirlenmesi Bakanlar Kurulu kararına göre yapılmakta olup , 2017 yılında ilaç fiyatlarının belirlenmesinde 2016 yılının euro kurunun yüzde 70'inin esas alınacağı yasal mevzuata göre çok önceden belli olduğundan ve tüm yetkililerin de bildiği üzere dünyadaki en ucuz ilaç fiyatları bizim ülkemizde yürürlükte olduğu için, ilaç firmaları imalatlarını ve ithalatlarını 2017 yılında yeni fiyatların yürürlükte olacağı tarihe göre ayarlamış ve planlamış bulunmaktadırlar. Diğer taraftan ilaç üretim ve ithalatının ertelenmesine bağlı olarak ecza depoları ve ilaç firmaları stoklarındaki ilaçların eczanelerimize sevkiyatını minimum seviyede tutmakta olduğundan, yıl sonu kapanışı, yılbaşı tatili gibi çeşitli gerekçelerin arkasına sığınılarak, aralık ayından bu yana piyasada bulunmayan ilaç sayısında hızlı bir artış yaşanmış durumdadır"

Genel Başkan Saydan, sağlıkta dönüşüm projesini neredeyse tek başına yüklenerek, bugünlere ulaşmasını sağlayan eczane eczacılarının töhmet altında bırakıldığını savunarak, bu durumun son derece yanlış olduğunu söyledi. Sadan, 2017 yılı için Türkiye'de belirlenen ilaç fiyatlarının, Bakanlar Kurulu'nun 21.02.2016 tarih ve 2016/8505 Sayılı Değişiklik Kararnamesi ile belirlendiğini hatırlattı.