Sanayinin GSYH içindeki payı azalıyor
Tuğrul Belli, DÜNYA’daki yazısında çok önemli bir gelişmeye dikkat çekti. Sanayimiz büyüyor diye seviniyoruz ama, GSYH (Milli Gelir) içinde sanayin payı giderek küçülüyor.
Tuğrul Belli’nin uyarısı üzerine, 1998 yılından buyana cari fiyatlarla milli gelirin oluşumunu bir tablo içinde topladım. İlgi çekici bir tablo ortaya çıktı.
• 1998 Yılında (cari fiyatlarla) milli gelin yüzde 23.9’u imalat sanayinin üretiminden oluşuyordu.
• Bu oran 2012 yılında yüzde 15.6’ya geriledi.
Demek ki son yıllardaki GSYH büyümesi, sanayin büyümesine dayanmayan bir büyüme.
Acaba yıllar geçtikçe büyüme sanayi yerine tarıma mı dayanmaya başladı?
• 1998 yılında tarımın milli gelirdeki ağırlığı yüzde 12.1 iken,
• 2012 yılında yüzde 7.7’ye gerilemiş durumda.
Görülüyor ki sanayi üretimi gibi tarımsal üretim de artıyor ama, milli gelirdeki ağırlıkları azalıyor.
İnşaat kesiminde son yıllarda hareket arttı. Fakat anlaşıldığı kadarı ile inşaatın milli gelire katkısı da 1998 yılının gerisinde.
Açık anlatımı ile milli gelir oluşumunda tarım ve sanayi üretiminin ağırlığı azalıyor. Hizmet üretimine dayalı bir büyüme eğilimi ortaya çıkıyor.
Denilebilir ki, tasarruflarımız yetersiz de, o nedenle yeterli yatırım yapamadığımızdan tarım ve sanayi kesimlerinde üretim artmıyor.
Ne var ki, böyle bir olumsuz gelişme yok. Tasarruflar yetersiz olsa da yurt dışından kaynak bulunarak 1998 yılından bu yana milli gelirin ortalama yüzde 20’si dolayında yatırım yapılıyor.
Yatırımlar devam ettiğine göre tarım ve sanayin milli gelire katkısı artacak yerde acaba neden küçülüyor?
• Yatırım harcaması yapınca üretim mutlaka artmıyor. Yatırımın ekonomik büyüklükte olması, yatırım kadar üretimin de doğru olması önemli.
• Günümüzde üretim teknoloji, yenilik istiyor. Bunlar ise araştırma geliştirme ile mümkün olabiliyor.
• Üretimde verimlilik önem kazandı.
Türkiye ekonomisi bu tabloda büyümeyi sürdüremez.
Tarım ve sanayin milli gelire katkısının yıllar boyu neden küçüldüğünü belirlemeye ve artırıcı tedbirleri almaya mecburuz.