Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nın tespitleri

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Türkiye savunma sanayii Cumhuriyetin ilk yıllarında ,başlangıçta askeri fabrikalardaki  üretime dayanırken, 1950’ de Makine Kimya Enstitüsünün kurulmasıyla, onun ağırlığı ortaya çıkıyor, 1985’te Savunma Sanayi Müsteşarlığının kurulmasının ardından, TSKG Vakfı ve özel sektörün savunma sanayine üretim yapmalarının yolu açılıyor.

Arkadaşımız Mehmet Kaya’nın Savunma Sanayii Müsteşarlığının sektör analizine dayanarak yaptığı haberden öğreniyoruz ki, müsteşarlık sektördeki firmaları yeterince verimli bulmuyor ve firmaların derinleşmesinin yetersiz, tedarik zincirinde etkinleşmesinin  eksik olduğu sonucuna analizinde yer veriliyor.

Türkiye’de Savunma Sanayiinin bir yanında TSKG Vakfının içerisinde etkin olarak yen aldığı Aselsan, Havelsan, TAİ gibi kuruluşlar yer alıyor. Bunlar son yıllarda önemli projelere imza atan, iyi uzman ve mühendis altyapısına sahip olarak ileri teknolojili ürünler ürettikleri gibi, uluslararası bazı projelerin paydaşı olarak da çalışıyorlar. Ar-Ge’si gelişmiş ürünler üretiyorlar. Bunlarla ilgili eleştiriler ise bazı üst rütbeli subay yakınlarının buralarda işe alındığı yolunda oluyor.

Diğer yanda OSTİM’in OSSA havacılık kümesi, kuruluş çalışması süren Eskişehir Savunma ve Havacılık kümesi ve bazı holdinglere bağlı firmaların savunma sanayi üretimi yapan firmaları bulunuyor. Ayrıca, Ankara Kazan’da Havacılık İhtisas OSB’si ile Kırıkkale Silah OSB’si oluşumları söz konusu.

Toplam savunma ve havacılık şirketlerinin ihracat dahil cirolarına baktığımızda 2006 yılında 1 milyar 855 milyon dolardan, 2013 yılına hemen her yıl artış göstererek 5 milyar 75 milyon dolara yükseldiğini görüyoruz. Buna göre yedi yılda cirolarını 2.7 kat artırdıklarına tanık oluyoruz.

Türkiye’nin aynı dönemde geniş tanımlı personel ve cari giderler dahil savunma harcamalarına baktığımızda 2006 yılında 16 milyar 514 milyon liradan, 2013 yılında 27 milyar305 milyon liraya 2014’te de 29 milyar 475 milyon liraya yükseldiğini, artışın şirketlerin ciro artış oranının  altında kaldığını görüyoruz. 

Savunma Sanayi Müsteşarlığı yeterli bulmadığı için 2013 yılında terketiği bir hesaplamadan da söz etmeliyim. Bu da Savunma Sanayi harcamalarının yurt içi karşılama oranı. 2007 yılında yurt içi karşılama oranı yüzde 45.7 iken, 2012 yılında son yapılan hesaplamaya göre bu oran yüzde 50’nin üzerine çıkarak yüzde 52.1’e yükselmiş.

Dünyada savunma sanayi alanında firmaların  büyümesini esas alan  bir konsolidasyon dönemi yaşanıyor. Birleşmelerle sayılar azalıp büyüklükler artıyor .Uzmanlar bizde de buna ihtiyaç olduğunu belirterek, sektörde kimilerine göre 400’ün üzerinde firma olduğunu, bunun 122’sinin faaliyetleri bilinir durumda olduğunu belirtiyorlar. Örneğin bizde savunma sanayiine üretim yapan 14 tersane söz konusuyken, bunun ABD’de 4 adet, Fransa, İngiltere, Almanya gibi ülkelerde 2-3 adet olduğunu, verimliliğin artması, tedarik zincirinin etkinleşmesi için bizde de kümelenmeler ve birleşmelerle  daha verimli sonuçlara gidilebileceğinin altını çiziyorlar.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar