Yabancı yatırımcı… Lüksemburg…

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

Son veriler, yabancı yatırımların istediğimiz gibi gitmediğini söylüyor.

Yabancı neden/nasıl gelir?

Bir, pazar olduğun için…

İki, pazarlara yakın olduğun için…

Üç, üretim altyapın (Kanunlar, vergi ve bankacılık sistemi, lojistik, işçi…) sağlam olduğu için…

Önceki hafta gazetemizin Lüksemburg Dosyası sorumlusu Didem Atalay ile birlikte Lüksemburg’daydık.

Siyaset, bürokrasi ve iş dünyası temsilcileriyle görüştük.

500 bin nüfuslu, ‘yabancı yatırımcı’ çekme üstadı Lüksemburg’un mucizevi gelişiminin sebeplerini anlamaya çalıştık.

Golü de başta yedik!

Alanda karşılayan şoför, “Sizinle İngilizce mi, Fransızca mı, İspanyolca mı, Almanca mı, Flamenkçe mi, Lüksemburgça mı konuşmamı istersiniz?” diye sorunca, Lüksemburg’un mucizeye imza atışının nedenini az çok anlamış olduk!

Seçimlerden sonra Başbakan olma olasılığı yükselen Ekonomi Bakanı Etienne Schneider Danışmanı Pierre Franck’ın, “Yatırımcılarımız neden Lüksemburg'u tercih etsinler?" şeklindeki soruma verdiği yanıtla daha da pekiştirdik.

"Avrupa'nın göbeğindeyiz, kara, deniz ve hava ulaşımında altyapımız eksiksiz ama en önemlisi, ben 4 dil biliyorum ve çok eksiğim. Çünkü yardımcım 8 dil biliyor. Lüksemburglular en az 4 dil konuşabiliyor. Eğitim sistemimiz dünya vatandaşı yetiştirmeye odaklı ve bunun temeli ilkokulda atılıyor."

Lüksemburg'un etkileyici diğer yönleri mi?

Lüksemburg Yatırım Ajansı Başkanı Carole Tompers anlattı, “İş dünyası, halk, bakanlıklar, ticaret odası, yatırım ajansları ve diğer devlet yetkilileri arasında birbirlerine ulaşılabilirlik çok kolay. Başbakana, herhangi bir bakana veya yetkiliye ulaşmak çok kolay. Bu nedenle de sürekli koordineli çalışabiliyoruz. Bu da herkese avantaj sağlıyor.”

Daha çok şeyi var etkilenecek Lüksemburg’un…

Örneğin:

Cremants...

Lüksemburg’un tüm dünya ülkelerinden talep gören şarabı...

Jura...

Gutland bölgesinin ormanlarından toplanan ve tüm dünya ülkelerinden talep gören mantarı...

Lüksemburgluların daha fazlasını üretebilecekleri halde, üretmedikleri, "Lüksemburg'u ziyaret edenler tatmalı" dedikleri, kalitesini beyninizde hissettiğiniz onlarca üründen sadece bir kaçı...

Fazla üretmemelerinin nedeni mi?

Kaliteden ödün verme korkusu!

Bu tutarlılığı şöyle açıkladı Basın Ofisi Başkanı Tania Berchem: “Amacımız en kaliteli üzümleri kullanarak yaptığımız en kaliteli içkilerin sadece Lüksemburg'da içilmesini sağlamak. İnsanlar Lüksemburg'a geldiğinde her şeyin en güzelini ve en kalitelisini yiyip içmeli.”

Bir başka madde!

ABD ve Almanya’da 15’er yıl çalıştıktan sonra ülkelerine dönen Ulusal Turizm Ofisi Başkanı Anne Hoffman ve yardımcısı Brigitte Goergen anlattı: “Biz Lüksemburg'da okuduktan sonra Almanya ve ABD’ye yerleşerek, çok iyi şirketlerde çalıştık. Ve çalışma hayatımız devam ederken o ülkelerdeki işlerimizi bırakıp ülkemize döndük. Sadece biz değil, Lüksemburgluların tamamına yakını, farklı etnik yapılarda ailelere de sahip olsa, yurtdışında deneyim kazandıktan, farklı ülkelerde master yaptıktan ve iyi noktalara geldikten sonra bütün bilgi ve tecrübelerimizi kendi ülkemizin gelişiminde kullanmak için mutlaka geri dönüyoruz.”

Devletin özel sektöre eğilimi mi?

O da etkileyici.

Dünyanın önde gelen uydu teknolojisi üreticisi SES ve lojistik şirketi CFL’den farklılığı gösteren kısa iki ayrıntı verelim…

SES Koordinatörü Markus Payer anlattı: “Bizim gibi şirketler tüm dünyada devlet eliyle kurulurken, Lüksemburg hükümeti bu şirketin özel sektör tarafından kurulmasını istedi. Ve kurulduktan sonra inanılmaz bir şekilde destekledi. Hatta kralın oturduğu ev, Ar-Ge merkezi yapıldı. Ve bugünlere gelindi.”

CFL CEO’su Fernand Rippinger anlattı: “Yarı kamu yarı özel bir şirketiz. Tüm dünyada tren lojistiğine yatırım yapabiliriz. Finansal ve bilgi gücümüz var. Ancak bizim politikamız yerel partnerlerle büyümek. Türkiye’de de böyle olacak. Kazan kazan politikası önemli.”

Ve en önemlisi…

Büyükelçi’den büyükelçilik çalışanlarına, Ekonomi Bakanı’ndan Turizm Bakanı’na, Yatırım Ofisi Başkanı’ndan Turizm Ofisi Başkanı’na, Lüksemburg Basın Ofisi Başkanı’ndankurum çalışanlarına, iş dünyası temsilcilerine kadar her yetkiliden görmüş olduğumuz samimiyet ve güleryüzün ayırt edilmeden herkese gösterildiğinin net bir şekilde anlaşılıyor olması…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vesile… 04 Mart 2024