Limak, ‘Botan barajlar kralı’ olma yolunda

Botan Çayı üzerinde Alkumru HES ile yılda 881 GWh elektrik üretimi gerçekleştiren Limak Holding, üç HES’i daha satın alarak 700 milyon dolarlık yatırımla üretim kapasitesini 1.000 MW’ye çıkarmayı planlıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Talip AKTAŞ

SİİRT - Limak Holding, üzerinde 3.000 megavata yakın kapasite planlanan Botan Çayı’nı, grubun HES kaynaklı enerji üretim üssü haline getirmeyi hedefliyor. Holding, işletmede bulunan bünyesindeki Alkumru Barajı ve Hidroelektrik Santrali’ne ek olarak inşaatına başlanmış iki ve proje aşamasındaki bir HES’i de satın alarak Botan havzasındaki kurulu güç kapasitesini 1.000 MW’nin üzerine çıkarmayı planlıyor.

Dicle’nin önemli kollarından Botan Çayı üzerinde toplam kurulu gücü 2.815 MW olan 9 baraj ve HES planlanmış durumda. Bunlardan Limak Grubu’na ait Alkumru HES işletmede, Aşağı Çetin, Çetin ve Ilısu HES’leri ise inşa aşamasında. Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, bir grup gazeteci ile Siirt’e düzenlediği gezide, enerji sektöründeki yatırımlarına ve hedeflerine ilişkin bilgiler verdi. Yürüttükleri bazı projelerin geri ödemelerinin tamamlanmak üzere olduğunu belirten Özdemir, holdingin yüksek kredibilitesinin de dışarıdan kaynak temininde önemli bir maliyet avantajı sağladığını dolayısıyla, planladıkları yeni proje ve yatırımların finansmanında sıkıntı yaşamayacaklarını kaydetti.

“Enerjisa ile de görüşeceğiz”

Alkumru HES’in üzerinde inşaatı süren Aşağı Çetin ve Çetin HES’lerinin işletme haklarının satın alınması konusundaki görüşmelerin sonuçlanma aşamasına geldiğini bildiren Özdemir, teklifin lisans sahibi Alman Statkraft’tan geldiğini söyledi. Çetin’de inşaatın yüzde 20 seviyesinde bulunduğunu belirten Özdemir, şu bilgileri aktardı: “Arnavutluk’ta Statkraft adına iki barajın taahhüt işini yapıyoruz. Burayı size satalım dediler. Biz de talip olduk. Lisans sahibi oldukları Çetin 420 MW, Aşağı Çetin 97 MW kurulu güce sahip olacak. Bu barajlar bize 700 milyon dolara mal olacak gibi görünüyor. Bunun yatırımın minimum 150 milyon dolarını özkaynaklarımızdan karşılayacağız.”

Nihat Özdemir, Botan Çayı üzerinde projelendirilmiş bir başka santral olan Pervari HES’i de satın almayı düşünebileceklerini söyledi. Pervari HES’in 221 MW gücünde olacağını belirten Özdemir, “Bu konuda Enerjisa ile görüşeceğiz. Mevcut Alkumru Barajı’mızın finansman borcu 2020’de bitiyor. Yani, finansman konusunda sıkıntımız olmayacak” dedi.

“Sektöre büyük destek var”

Enerji Bakanlığı’nda işlerin artık çok daha hızlı yürüdüğünü ifade eden Özdemir, şöyle devam etti: “Sayın bakanımız her konuyla bizzat kendisi yakından ilgileniyor ve sonuçlandırıyor. Destek her seviyede oldukça yüksek… Cumhurbaşkanı’mızın son Pakistan ziyaretinde, Türk özel sektörünün burada iş alması için gösterdiği çaba bizi büyüledi. Biz bugün Kuveyt’te, Senegal’de Arnavutluk’ta varsak Cumhurbaşkanımızın büyük desteği iledir.”

Yeni bir dönem…

Limak Başkanı Özdemir, dünyada enerji fiyatlarının düşmesiyle birlikte, devletin enerji üretiminde açık oluşmaması ve yatırımların özendirilmesi amacıyla yenilenebilir ve yerli kaynaklara dayalı üretime büyük bir destek vermeye başladığını vurguladı. “Türkiye’de enerji politikasında yeni bir dönem başladı” diyen Özdemir, şöyle konuştu: “Devlet, yenilenebilir kaynaklardan üretilen enerjiye YEKDEM (Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması) kapsamında alım garantisi verdi. Enerji fiyatlarının düşmesine bağlı YEKDEM’den yararlanmak için başvurularda da büyük artışlar var.

YEKDEM’e giren santrallerin kurulu gücü 2015’te 5.500 MW düzeyinde iken 2016’da 15.000 MW’ye yükseldi. 2017 için bu miktar şimdiden 17.500 MW’ye çıktı. YEKDEM’e girmeyen kalmayacak gibi. Halen Türkiye’nin kurulu güç kapasitesi 80.000 MW, 2020 için 120 bin MW hedefi var. Dolayısıyla bu tür destekler olmazsa, bu hedefe ulaşılması da zor olurdu.” Özdemir, yeni dönemde ayrıca yerli kömür kullanımının yanı sıra yerli teçhizat kullanımı şartı ile güneş ve rüzgardan enerji üretimine de destek açıklandığına işaret etti. Yeni politikaları “enerjide bir devrim” olarak niteleyen Özdemir, “Türkiye’nin enerji politikasında eski dönem bitti. Artık güneşte, rüzgarda ve kömürde yeni bir döneme giriliyor” diye konuştu.

Konya'da güneş, Aydın'da jeotermal yatırımı yapacak

Özdemir, Limak’ın enerjide devam eden planlanan yatırımlarıyla ilgili şu bilgileri aktardı.

■ Kurulu gücümüz 900 MW’a çıkıyor: 800 MW kurulu göçümüz var. Bu sene Kargı Barajı ve HES’i tamamlıyoruz ve 900 MW’ye çıkıyoruz. HES kaynaklı enerji üretiminde büyüklerden biriyiz.

■ Konya’da güneş, Aydın’da jeotermal yatırımı: Önümüzdeki dönemde güneş ve jeotermale de gireceğiz. Konya Çumra’da 20 MW’lik bir güneş enerjisi yatırımı projemiz var. Jeotermalde de Aydın’da yine 20 MW’lık bir yatırıma başlayacağız. Biz halen mevcut dağıtım ve müşteri portfömüzüyle 20 milyar KWh’lik enerji ticaretini yapıyoruz. Bu enerji ihtiyacının önemli bir bölümünü dışarıdan satın alıyoruz. Dolayısıyla yatırımlarımızı da bu potansiyele göre yönlendirme amacındayız.

■ Hamitabat’ta verim artırılıyor: 1985 yılında kurulan Hamitabat Doğalgaz Kombine Çevrim Santrali’ndeki teknoloji eskidi ve verim düştü. Burada verimi artıracak bir yatırıma başladık. Yüzde 10’luk bir verim artışı elde edeceğiz. Buradaki türbinleri de bir Afrika ülkesine kurmayı düşündüğümüz doğalgaz santraline kurmayı planlıyoruz.

■ Dağıtımda yeni teklifler geliyor: Uludağ Elektrik Dağıtım iyi gidiyor. Uludağ hızlı büyüyen bir bölge. İstanbul İzmir otoyol projesinin tamamlanmasıyla bölgenin gelişmesi daha da hızlanacak. Biz de yatırımlarımıza hızla devam ediyoruz. Dağıtımda CLK ortaklığından ayrıldıktan sonra bize çok sayıda teklif geliyor. Bunları da değerlendirmeye alacağız.

“Bölgenin insanıyım, buraya yatırım görevim…”

Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, bölge insanı olması dolayısıyla buradaki yatırımlara, kardan çok “görev” olarak baktığını söyledi. “66 yaşındayım, ekonomik olarak ihtiyacım da yok. Ama bu bölgeden yetişen biri olarak ben bu bölgeye hizmet etmeyi bir borç olarak biliyorum” diyen Özdemir, yatırımların bölge ekonomisine katkılarını şu sözlerle dile getirdi: “Bu yatırımlar Siirt’in ile birlikte bölgenin ekonomisi ve istihdamına çok şey katacak. Çetin’i almamız halinde burada yaklaşık 3 bin kişiyi istihdam edeceğiz, birçoğu da burada iş deneyimi kazanacak meslek sahibi olacak. Bunu daha önceki projelerimizde de gördük, bu projeler ara eleman yetiştirmede aynı zamanda bir tür okul işlevi görüyor.”

Bu konularda ilginizi çekebilir